Bu kampta ölçü İzmit olacak
AKP şu saatlerde Ankara Kızılcahamam’da kampa girdi.
İl başkanı Eryarsoy, Başkan Büyükakın ve 12 ilçe belediye başkanı, MKYK Üyesi Emine Zeybek ile il kadın ve il gençlik kolu başkanlarının katıldığı kampın sonucunda ortaya ne çıkacağı merak konusu.
Teşkilatlarda yenilenme olacak mı olmayacak mı, sanırım bu kampın ardından öğrenebileceğiz.
Herkes ilk işaret fişeğinin geleceği toplantıya odaklandı.
Özellikle de Abdullah Eryarsoy’un altını oymaya çalışanlar Ankara’dan gelecek haberi bekliyor.
Bakalım Erdoğan ne mesajlar verecek?
Kocaeli’de kayıp oyların faturasını kimlere kesecek?
İzmit’in kaybedilmesinden kimleri sorumlu tutacak?
Biliyorsunuz bu konuda Sibel Gönül Erdoğan’a bir rapor hazırlamıştı.
O raporda kendisinin hiç suçu olmadığını söylediğine adım kadar eminim.
Sıralı liste halinde İzmit’i neden kaybettiklerini yazarken hedefe kimlerin konulduğunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok.
Yani o rapor baştan aşağı İzmit’in kaybını birilerine fatura etmiştir.
Burada niyet okuyorum evet doğru ama başka türlüsünü aklınız alıyor mu?
Sizce Sibel Gönül kendi eksikliklerini yazmış mıdır?
Rakibi kadar çalışmadığını, o daha güne başlarken rakibinin üç tur falan bindirdiğini, teşkilatı ve SKM’yi dinlemek yerine eşiyle birlikte kendi ofisinden programları yürüttüğünü…
Bunları Erdoğan’a aktarmış mıdır sizce?
Kısacası bu kampta Kocaeli adına bir şeyler olacaksa, ölçü İzmit olacaktır.
İzmit üzerinden yürünecek ve neden kaybedildiği konusunda Erdoğan bir fikre ikna olacak.
Ondan sonrası ise çorap söküğü gibi gelir zaten…
BİR YILDA NASIL ZİRVEYE OTURDU?
Bu sabah İzmit’te eğitim camiasına çok iddialı bir giriş yapan
Ali Korkmaz’ın sahibi olduğu BİLNET Okulu’nun misafiri olduk.
Bir yıl önce eğitim hayatına başlayan okulla ilgili olarak Ali Korkmaz, basına bir yılda neler olduğunu, nasıl zirveye oturduklarını anlattı.
Aslında o anlatmasa da ben BİLNET’in bir yılda geldiği noktayı çok rahat özetleyebilirdim.
Yani kahvaltı davetine icabet etmesem de bir şey kaçırmış olmayacaktım.
Çünkü Ali Bey, okulu kurma fikrinden başlayın; inşaat süresi ve devamındaki gelişmeleri bizlerle sürekli paylaşmıştır.
Biz de az çok piyasadayız, neyin ne olduğunu görüyoruz.
Özellikle ilimizde özel okul patlamasının yaşandığı bir dönemde fark edilmek, farkındalık yaratmak hiç kolay iş değildir.
Ancak BİLNET, aradan sıyrılmayı başaran ender kurumlardan biridir.
***
Bir kere başarı dediğiniz şey öyle kolay elde edilmiyor.
Bu işin çok yönlü olduğunu unutmamak lazım.
Evet, iyi bir eğitimci olabilirsiniz ancak yetmez!
Yaşadığınız ve yatırım yapacağınız şehrin dokusunu iyi bileceksiniz.
Yani aynı zamanda iyi bir tüccar olacaksınız.
Kaliteden ödün vermeyeceksiniz.
Seçici olacaksınız. Tüm bunları yaptığınızda ise işin satış ve pazarlama kısmını da tam yapacaksınız.
Şehre kendinizi iyi anlatacaksınız.
Basını çok sık kullanacaksınız. Sadece reklam vermekle yetinmeyip, iddialı işlerle gündeme geleceksiniz.
***
Mesela bakıyorum, bu ara bir sürü butik özel okul açılıyor.
Bir iş merkezi görünümünde, okul binası demeye bin şahit lazım olan yerlerde sözüm ona “A” kalite eğitim veriliyor.
Geçin Allah aşkına.
Okul dediğin böyle olmamalı.
Özel okulsa evet devlet okulundan farklı yönleri çok olmalı.
Ancak hiçbir şey özünden kopmamalı.
Bu tür okullar beni irite ediyor nedense.
Dershane gibi geliyor.
Sanki çocuklar o okullarda ne bileyim, okul anıları biriktiremezmiş gibi geliyor.
BİLNET’i bunlardan ayıran özellikler çok fazla.
Bunu övmek için söylemiyorum, kaldı ki iyi şeyler takdir edilmeli ki daha iyisi için uğraş verilsin.
BİLNET bu anlamda hem bildiğimiz okul konseptinden kopmuyor, size nostaljik bir hava da veriyor hem de donanımıyla birlikte çocuklara inanılmaz imkanlar sunuyor.
***
BİLNET seçici davranıyor.
Orada eğitimci kadrosuna girmek için öğretmenlik diploması tek başına yeterli gelmiyor.
Öğretmenler de belli bir skalada tutuluyor.
Öğretmenlere ücret politikası bakımından da oldukça cömert davranılıyor.
Bir taraf ne istediğini biliyor, öbür taraf ne istendiğini…
Bu uyum çerçevesinde ortaya öyle güzel bir eğitim yuvası çıktı ki, bir kez görmeniz gerekiyor.
Şimdiden 1 ve 5. Sınıf kayıtlarının dolması tesadüflerle açıklanamaz, öyle değil mi?
***
Sözün özü Ali Korkmaz kendinden beklenenin fazlasını yaptı.
Çağdaş, ufku geniş, Atatürk gençliğine yakışır çocukların yetiştirildiği bu okul, daha ilk yılında zirveye oturmayı başardıysa varın gerisini siz düşünün.
Başından bu yana Ali beye inanmıştım. İnandığım gibi pek çok eşe dosta tavsiyede bulunmuştum.
Evvela onlara mahcup olmadığım için mutluyum.
İzmitli bir arkadaşımızın kentimize kazandırdığı nadide kurumun çok çabuk benimsenmesine de ayrıca sevindim.
***
BİLNET’e İlber Ortaylı geldiğinde gidemediğim için üzülmüştüm ama 3 Mayıs’ı kaçırmam!
3 Mayıs’ta Aşık Mahsuni’yi anma ve Anadolu’da aşıklar geleneğiyle Sabahat Akkiraz ve Erdal Erzincan’ı dinleyeceğiz.
Bunu yapan başka okul var mı, bilemiyorum.
Olsaydı bilirdik sanıyorum.
Bugün Ali Korkmaz’a da söyledim, “Hocam ilginç işler yapıyorsunuz, bizi daha ne kadar şaşırtacaksınız” dedim, gülüştük.
Kısacası BİLNET’te her şey çok iyi gidiyor.
Doğal olarak iyi giden şeyler kıskanılıyor.
Kıskançlık ise adamı çirkefleştiriyor.
Çirkefleşenler ne derse desin, BİLNET bu kent için çok büyük bir kazançtır.
Sahibi müteahhit, o, bu değil de eğitimci olunca da bir başka güzel oluyor.
***
Bu sabah bizi kahvaltıda ağırlayan başta Ali Korkmaz beyefendiye,
okulun işleyişinde çok önemli katkıları olan müdiresi Yasemin hanıma ve tüm BİLNET ailesine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.----------------------------------