Civelek tekrar oyuna girer mi?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

AKP eski il başkanı Mahmut Civelek, çok kritik bir zamanda İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret etti.

Civelek’in Bakan Soylu ile olan yakınlığını bu kentte bilmeyen yoktur.

En azından siyaset ve basın camiası iyi bilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar partinin başına geçmesiyle bazı taşların yerinden oynayacağı kesin.

Çünkü Ahmet Davutoğlu döneminde Kocaeli teşkilatı, Erdoğan’ın dönemindekiyle epey farklılıklar gösterdi.

Civelek’in milletvekili listesine giremeyişi de Davutoğlu dönemine denk geldi.

Bunda Davutoğlu’nun etkisi var mı, yok mu, varsa onu etkileyen güçler kimler bilmiyoruz.

Tek bildiğimiz Mahmut Civelek ara verdiği siyaset sahnesine geri dönmek için ısınma turları yapıyor.

Bugüne kadar kendisine yapılanlara karşı basında ya da sağda solda ağzını bıçak açmayan Civelek

Sanırım aktif siyasete geri dönerek bir hesaplaşma yapacak.

İstediği kadar kimseye kırgın veya kızgın değilim desin.

Civelek birkaç yıl kenara çekilerek hem kafasını dinledi hem de siyasetten kopmadan alttan alttan girişimlerde bulundu.

Öyle sanıyorum ki Mahmut Civelek, Erdoğanlı bir AKP’de oyunun dışında tutulmayacak.

Ha, bu tekrar il başkanlığı olur mu, orası meçhul!

Neticede Kocaeli’de oyları düşürmeyen, partide kaos yaratmayan bir il başkanı var.

Şemsettin Ceyhan’a başarısız il başkanlığı yaptı demek insafsızlık olur.

Ceyhan’ın en büyük başarısı ne derseniz; kentteki muhalefete çeki düzen vermek derim.

Her ay yapılan siyasi parti il başkanları toplantısı projesi Ceyhan açısından on numara beş yıldız bir proje.

Kimse kimsenin tavuğuna kış demiyor, bu az bir şey mi?

Bence sadece bu bile Ceyhan’ı Türkiye’de rol model il başkanı yapar.

Kısacası AKP’de bir il başkanı sorunu olduğunu düşünmüyorum.

Ama diğer yandan Civelek’ten de vazgeçeceklerine ihtimal vermiyorum.

O nedenle Civelek için iyi bir görev kapısı açacaklarını düşünüyorum.

Hak ediyor mu? Elbette hak ediyor. Kimler nerelere geldi bu partide, Civelek’in nesi eksik!

Çokta başarılı bir il başkanlığı geçmişine sahip ayrıca.

“Salona giremezsin” dedikleri bu muydu?

MHP Kocaeli’de ne yaptı etti, tek adaylı kongre hedefine ulaştı.

Aydın Ünlü’nün karşısına aday olarak çıkan Faruk Bostan’ı tedbirli ihraç talebiyle disipline verdiler.

Bu şekilde aday olmasının önüne geçtiler.

Bostan’a adaylığını açıkladığı ilk günden bu yana salvolar atanlar, “salona giremezsin, gir de görelim” diyenlerin bulduğu çözüm meğerse buymuş.

Bostan’ı taa iki yıl önceki partiyi eleştiren sözlerine sığınıp, ihraç etme basitliğini gösterdiler.

Komedi yani!

Bunu iki yıl önce yapmayıpta kongrede Ünlü’nün karşısına aday olunca yapmak;

MHP’nin ne kadar çaresiz ve samimiyetsiz olduğunu gösterir.

Uzak ara kazanacağını bildiği halde bir insan niçin karşısına çıkan birinden korkar?

Aslında bunun adı korku değil, bunun adı MHP Genel Başkanına şirin görünmek.

Bu kısacası “Kocaeli’de karşıma kimseyi çıkarmadım, çıkacak olanın kafasını kopardım, aynen sizin yolunuzda ilerliyorum” demektir.

Bu tutum Devlet Bahçeli’nin yani MHP’nin genel merkez stratejisi olmuştur.

Faruk Bostan’a gelince;

Ona başka yol bırakmadılar. Tıpkı Meral Akşener’e bırakmadıkları gibi.

Ama bir fark vardı; Faruk Bostan Meral Akşenerci değildi.

Sadece parti içindeki olumsuzlukları çekinmeden dile getirdiği için istenmedi.

Demokrasilerde çok seslilik olmazsa olmazdır.

Bir parti çatısı altında farklı düşünen yoksa, “ben daha iyi yaparım” diyen yoksa o partide sıkıntı var demektir.

MHP şu başkanlık sistemine destek vermeye başladığından beri parti içi işleyişi de aynen AKP ile benzer çizgiye geldi.

Tek adaylı sözde kongreler, azıcık sesi çıkanları ihraç etmeler, sağa sola atar yapmalar…

AKP hiç olmazsa bunu daha derli toplu, daha sessiz hallediyor.

Biraz taktik alsalar iyi olacak!