MHP’yi destekliyorum!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Yıllar önce bu kentte “Halk ekmek” kampanyası başlatmış biriyim.

Ama AKP’nin en güçlü olduğu dönemlerde Kocaeli’de halk ekmeğin hayata geçmesi imkansızdı.

Hemen hemen bütün politikalarını “muhtaçlık” üzerine kuran anlayışın

Sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket etmesini beklemek hayal ürünüydü.

O dönemde şehirde halk ekmek fabrikalarının kurulmasındansa “aş evi” yapmayı tercih edenler,

Bu işi bir adım ileri taşıyarak “Askıda ekmek” olayını keşfetti.

Yaklaşık on yıldır hayatımızda olan “Askıda ekmek” projesi sessiz sedasız devam ediyor.

***

Peki, nedir askıda ekmeğin anlamı?

Fırına ekmek almaya giden vatandaşların gönlünden kopan parayı fırıncıya bırakıp

O para karşılığı kadar ekmeğin fakir fukaraya ulaştırılması demek.

Yani iki ekmek aldığınızda fırıncıya üç veya daha fazla ekmek parası ödeyerek bir anlamda hayır işlemiş oluyorsunuz.

Bakıldığında çok fena bir proje gibi durmuyor.

Onur kırıcı yanları yok mu, var. Hem de çok var.

Ancak yine de biz iyi tarafından bakalım.

“Yardımlaşma, dayanışma”

adına güzel bir örnek diyelim.

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir”

hadis-i şerifine sığınalım.

İnsanları askıda ekmeğe mahkum eden düzeni sorgulamayalım.

***

Hoş, sorgulasak ne!

Bu ülkenin gidişatından memnun olan yüzde 51’lik bir kesim var.

Onların tercihine şapka çıkarmaktan başka çaremiz yok.

Bugüne kadar benim ekmek konusuna yaklaşımım böyle oldu.

“Sanane”

dedim, “bırak artık ekmeğin peşini, alan razı satan razı”

Toplumlar hak ettiği biçimde hak ettiği kişiler tarafından yönetilirmiş.

Demek ki bizim hak ettiğimiz yönetim tarzı bu, biz buna layığız”

deyip geçtim.

***

O gün bugündür ne zaman fırına gitsem ‘askıya bir ekmekte benden olsun’ demeye gayret gösteririm.

Ve mutlaka fırınlardaki askıda ekmek sayısını gösteren tabelaya bakarım.

Bugüne kadar ekmek sayısı 15’i geçen tabelaya rastlamadım.

Ama artık o tabelalarda daha yüksek rakamları görmeye başlayacağımızı zannediyorum.

Neden mi?

Çünkü Cumhur ittifakının ortağı MHP askıda ekmek farkındalığı başlattı.

***

MHP Lideri Devlet Bahçeli, yoksulluğun, muhtaçlığın hangi boyuta geldiğini anlamamızı sağlayan bir gerçeği gözümüze soktu.

İstanbul’daki ekmek fiyatına yapılan zamma tepki olarak tüm Türkiye’de askıda ekmek kampanyası başlattı.

Bahçeli, askıda ekmek kampanyasını şu sözlerle duyurdu:

“Ekmek fiyatındaki artış dikkatle takip edilmeli. Bu sebeple ‘askıda ekmek’ projesini başlatıyorum.

Hali vakti yerinde her vatan evladı, en yakın fırına gitmeli, eğer iki ekmek alacaksa üç ekmek parası vermeli.

Unutmayalım ki inancımız komşusu açken tok yatan bizden değildir’ esasına dayanmaktadır”.

***

Bahçeli’nin bu çağrısına ilimizdeki MHP teşkilatından anında destek geldi.

MHP İl Başkanı Aydın Ünlü bugün bir fırına giderek askıya 100 adet ekmek bıraktı.

Bir de gerile gerile fırıncıyla beraber poz verip, ne harika proje başlattıklarını savundu.

Oysa bu proje yaklaşık on yıldır yürürlükteydi.

Ama anlaşılan o ki Devlet Bahçeli durumun vahametini anca kavradı.

Ülkenin içinde bulunduğu durum, onu bu projeyi başlatmaya zorladı.

Her vatansever insanın yapması gerekeni yaptı ve siyaseti bir kenara itip ‘öncelik vatandaşın karnının doymasıdır’ dedi.

***

Şayet Bahçeli siyasi hesap düşünseydi bu kampanyayı ağzına dahi almazdı.

Çünkü bu aynı zamanda AKP’ye karşı bir duruş anlamı da taşıyor.

Türkiye’nin yönetiminden sorumlu olan AKP’nin insanları ‘askıda ekmeğe’ muhtaç haline bıraktığının da bir fotoğrafıydı.

Devlet Bahçeli eveleyip gevelemeden “Durum vahim, Allahını seven el atsın’ diyerek kampanyayı başlattı.

Bunu Cumhur ittifakında çatlak olarak algılamıyorum!

Sinekten yağ çıkarmak gibi bir derdim de yok.

Ben samimiyetle bu konuda Devlet Bahçeli’yi tebrik ediyorum.

Bahçeli irade ortaya koymuş ve “Kral çıplak” demiştir.

İktidara ‘aklını başına al’ mesajı vermiştir.

***

Bu vesileyle MHP’nin askıda ekmek kampanyasını desteklediğimi belirterek, bu kampanyaya bir çağrı da biz yapmış olalım.

Evet, ekmeğinizi paylaşmaya var mısınız?

Bu iktidarın şu an burnunun ucunu görecek hali yok.

Bir el atalım da hadis-i şerifimizde dendiği gibi, komşumuz açken tok yatan duygusuz, sorumsuz insan durumuna gelmeyelim.

Bir de öbür tarafta vicdan terazisinde sınıfta kalmayalım.