İmar affı çılgınlığı..

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Toplumda herhangi bir yasa dışılık yaygınlaştıkça bu ileride toplumsal bir sorun halini almakta ve bunun sonucunda da çeşitli aflar gündeme gelmektedir.

Aslında bir yasa dışılığın yaygınlaşması devletin o konudaki zafiyetini,

O suçun oluşumunu engellemek, yaygınlaşmasını önlemek için gerekenlerin zamanında yapılmadığını göstermektedir.

Her af toplumun bir kesimini sevindirirken, bir kesiminin de devlete olan güvenini zedelemektedir.

İmar affı da bunun tipik bir örneğidir.

Yasalara uyan vatandaşlar cezalandırılmakta, uymayanlar ise ödüllendirilmektedir.

Nasıl mı?

Ortalama bir vatandaş olarak başınızı sokacağınız bir ev için konut imarına uygun bir arsa alıp

Bu arsanın imar durumuna göre yoldan ve yan komşudan çekme mesafelerine riayet ederek belediyenin onayladığı projeye ve ruhsata göre binanızı yaparsınız.

Tüm bu işlemleri yapmak için bir arsa bedeli, proje bedeli, ruhsat harç bedeli gibi ödemeleri de yaparsınız.

Konutunuza oturma izni aldıktan sonra da her yıl emlak vergisini ödersiniz.

Siz devletin belirlediği kural ve yönetmeliklere uygun davranırken,

Bazıları ise bu kurallara uymaz, imar izni olmayan herhangi bir arazi üzerine komşu hakkına riayet etmeden, ruhsata başvurmadan kendi keyfine göre evini yapar,

Yaptığı ev yönetmeliklere ve imar mevzuatına uygun olmadığı için ruhsat alamaz,

Kimi imar izni olmayan bir parsele bina yapmış, kimi kaçak kat çıkmıştır, kimi çekme mesafesine uymamıştır, kimi yola tecavüz etmiştir, kimisinin tapusu dahi yoktur,

Ama belediyeler bu evlerin yapımına mani olmak şöyle dursun,

Bunları ödüllendirir gibi bu ruhsatsız kaçak yapılara yol yapar, şantiye elektriği, şantiye suyu bağlar,

Tüm bunlar yetmezmiş gibi belli dönemlerde çıkartılan imar affı ile bu kaçak yapılar yasal hale getirilir.

Son günlerde yine bir imar affı gündemdedir.

Eğer bu hali ile çıkarsa tam bir çılgınlıktır.

Bu anlayış ile kesinlikle sağlıklı kentleşme sağlanamaz,

Sağlıklı olanı da bozmuş oluruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Özhaseki’nin açıklamalarına ve yeni torba yasanın 13. Maddesine bakarsak getirilen imar affı bugüne kadar çıkarılanların en sınırsızı, en çılgını..

YENİ İMAR AFFI NE ANLAMA GELİYOR?

30.09.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için getirilecek olan imar affında İstanbul ve Çanakkale Boğazı ve Tarihi Yarımada dışında neredeyse hiçbir sınır yok,

Ruhsatsız kaçak yapı,

Doğal ya da Tarihi Sit Alanında, Hazine arazisinde, Barajların, göllerin koruma sınırı içinde,

Askeri Alanda, Kıyı Kenar Çizgisi içinde, Park Alanında, mutlak tarım alanlarında her nerede olursa olsun bu affın kapsamı içinde.

Bu yapı tek göz bir gecekondu da olabilir, AVM, Rezidans, Lüks Site ve hatta gökdelen dahi olabilir..

Hiçbir kriter yok,

Tek kriter vatandaşın kaçak yapısı ile ilgili vereceği beyan.

Her türlü arazide yapılmış olan kaçak yapılara af geliyor.

Yasa diyor ki imarlı ya da imarsız her türlü alanda yapılan ruhsatlı ya da ruhsatsız her türlü yapı bu affın kapsamındadır.

Bina depremde ağır hasar almış olsa dahi vatandaş beyanına göre kayıt altına alınıp kat mülkiyeti verilebilecek.

Depreme güvenli mi değil mi bunların hiç biri denetlenmeyecek,

Sorumluluğu vatandaşa yükleniyor,

Kaçak yapı hazine arazisi üzerinde ise devlet isterse işgalcisine bu araziyi satabilecek,

Hazine arazisini işgal eden yapılar için belli bir alan sınırlaması da yok.

Yani hazine arazisine kaçak yapılan 100 m2 bir yapı için hazine istediği büyüklükte bir alanı bu işgalciye satabilir. Bunun önünde bir engel bulunmamaktadır.

Belirlenen bina değerinin % 3 kadar bir bedel verilerek bu binalar kayıt altına alınacak,

Kayıt altına derken,

Bu kayıt ile elektrik su doğalgaz bağlanacak,

Varsa yıkım kararı durdurulacak, kesilmiş cezalar iptal edilecek,

Kat mülkiyeti alabilecek,

Bu belge yapının yeniden yapımına kadar da geçerli olacak.

Bu yasa ile getirilen af aslında belediyelerin ruhsat ve denetim görevinin yok hükmünde olmasına,

İmar planlarının varlığının sorgulanmasına,

Kaçak yapılaşmanın özendirilmesine yol açacaktır.

İmara ve iskâna uygun olmayan yapılara hiçbir denetim yapmadan kat mülkiyeti vermek, yani iskân izni vermek, bu yapıların depreme dayanıklılığı konusunu vatandaşın sırtına yüklemek ciddi devlet anlayışı ile bağdaşmaz.

Vatandaşları konunun önemine vakıf olamayabilir, işin ciddiyetini bilemeyebilir,

Ancak hiçbir devlet deprem güvenliği olmayan bir yapıya oturma izni veremez, vermemeli,

Devletin vatandaşlarının can ve mal güvenliğine karşı sorumluluğu yok farz edilemez.

Sık sık çıkartılan imar afları vatandaşı kaçak yapılaşmaya cesaretlendirir ki,

Bunu ülkemizdeki 25 milyon yapı stokunun % 60 nın iskâna izni olmayan yapıların oluşturması bir tesadüf değildir.

Bir ülkede yapıların yarısından fazlası imara uygun değilse o ülkede sağlıklı kentleşme mümkün olabilir mi?

Düzensiz, plansız ve ruhsatsız yapılaşma devletin alt yapı yatırım maliyetlerini artırmakta ve milli kaynakların verimsiz kullanımına da yol açmaktadır.

Devlet bu affı çıkardığında kurallara uyan, yönetmeliklere uygun ruhsatlı yapı yapan vatandaşına,

Kusura bakmayın siz kurallara uydunuz ama ben kurallara uymayan kaçak yapı yapanlara da size tanıdığım hakları vereceğim demiş olacaktır.

Bu durum kamu vicdanını zedeler, kurallara uyan vatandaşları da üzer..

Kurallara uygun bina yapan vatandaş ruhsat harcı, proje bedeli, yol katılım bedeli, denetim parası, iskân ruhsat parası öderken,

Kaçak yapı sahipleri bunların hiç birini ödemeden örneğin 100 m2 bir ev için ortalama 1500-2000 TL para yatırarak tüm bu haklara sahip olacak.

Bu 1.000.0000 TL lik lüks bir rezidans da olabilir. 30.000 TL vererek kaçak rezidansına kat mülkiyeti alabilecektir.

Örneğin imar affı ile İstanbul Zeytinburnu’ndaki hakkında yıkım kararı alınmış 16-9 kuleleri de bu durumdan yararlanarak yasal hale gelecektir.

Bu ülkede kurallara uymanın, devlete karşı sorumluluklarını yerine getirmenin takdiri gerekirken,

Bu tür aflar ile kurallara uyan vatandaşlar bir nevi cezalandırılmış olmuyor mu?

Kanun tekniği açısından da çok sorunlu olan bu yasa uygulandığı takdirde pek çok hukuki sorunlara da yol açacaktır.

Tüm bu sorunlar dikkate alınarak bu yasa geri çekilmeli, sınırları ve kapsamı daraltılarak yeniden düzenlenmelidir.

Sağlıcakla kalınız..