Dolar düştü ama PAPAZ, vatandaşta kaldı!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

“Papaz kaçtı”

adında, iskambil kartlarıyla oynanan bir oyun vardır… Pek çoğunuz bilir ama bilmeyenler için nasıl bir oyun olduğunu anlatayım…

2 veya 4 kişi ile oynanabilen bir oyundur. 52’lik bir deste ile oynanır fakat içindeki 3 papaz çıkarılır, kalan 49 kart ile oyuna başlanır. Kartları dağıtan kişi, 49 kartı tek tek oyunculara bitene kadar dağıtır. Oyuncular ellerindeki çift olan kartları eşleştirerek açık vaziyette masaya açmalıdır. Çift kartları sırasıyla masaya açan oyuncular, ellerinde kalan kartlarla oyuna başlar. Oyuncunun birinde 1 tane papaz vardır ve bu oyuncu o papazdan kurtulmalıdır. Bu sebeple sırayla her oyuncu, bir önceki oyuncudan kart çeker ve elinde çift haline getirip yere atar. Sırayla kart çekip açarak devam eder. Oyunda papazdan kurtulmak esastır. Bu sebeple oyuncuya o kartı seçtirmek gerekir. Elinde en son papaz kalan oyuncu, oyunu kaybeder…

Evet, oyunun tek bir kaybedeni var…

***

ABD ile ülkemiz arasında yaşanan “Papaz” krizini aklıma getiriyor bu oyun…

O papaz döndü, dolaştı; Türk milletinin elinde kaldı…

Ay sonunu getiremeyen, kıt kanaat geçinmeye çalışan vatandaşlarımızın elinde…

Bu krizin kaybedeni milletimiz oldu!

Üretim ekonomisini terk edip, tüketim ekonomisine geçmemizin bir sebebi olan ekonomik kriz, “Papaz Brunson”a bağlanmıştı…

Papaz Brunson’un tahliyesini isteyen ABD, Türkiye’ye yaptırımlarda bulunmuş,

bizimkiler kürsüden ABD’ye bir “Eyyyy” çekmiş, “Dolar molar” diye gider yapmış, gaza gelen kimi aklı evveller Iphone marka telefonlarını parçalamış ve dolar 7 lira seviyesine kadar tırmanmıştı…

Sonra bizim bağımsız(!) yargımız Papaz’ı bırakmış, ABD ile olan gerilim kendini salmış; “Eyyyyy ABD”nin yerini tokalaşmalar, neşeli sohbetler almıştı…

Eee papaz gidince Dolar da yelkenleri suya indirdi tabii ve 5,30 Türk Lirası seviyelerine kadar geriledi…

***

Dolar düştü düşmesine de kurdaki artış gerekçe gösterilerek zamlanan ne varsa zamlı haliyle vatandaşın cebini yakmaya devam ediyor…

Elektrik ve doğalgaz faturaları arttı, mutfak, giyim kuşam masrafları arttı, temizlik giderleri arttı, beyaz eşya fiyatları, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, peçete fiyatları arttı…

Dolar yükselince enflasyon arttı ama vatandaşın cebine giren para artmadı…

Pinpon topu gibi ürünlerle ölçülecek enflasyonun açlık sınırının altındaki asgari ücrete ve memur maaşlarına yansımasını da öyle dişe dokunur bir oranda beklemeyin boşuna!

Çünkü ülkemizde, Dolar yükselirken etkiliyor vatandaşı, düşerken es geçiyor!

***

“Papaz kaçtı” oyununu örnek verdim ama oyuna tezat bir durum çıktı ortaya!

“Papaz” ABD’ye gitti, oyunu Türk milleti kaybetti!

Bu nasıl iş şimdi?

Biri oyun bozanlık yapıyor olabilir mi?

Destenin içine bir PAPAZ daha karışmış belli ki(!)

***

Asgari ücret 1603 lira…

Milyonlarca insan açlık sınırının altında asgari ücrete talim…

Yaşamları olmuş asgari…

Yetmemiş bir de emekli olmak için yaşa takılmışlar…

Emekli olunca alacakları 2 kuruş maaş bile bu ülkenin sırtına yük görülmüş…

Hükümet 25 milyar lira külfetten söz ediyor; CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ile konuşuyorum; “Milyarlarca liradan bahsediyorlar ama hesaplatıyoruz maliyet 1 milyar bile değil” ifadelerini kullanıyor.

Diğer yandan 3600 ek gösterge sorunu var, çözüme hala kavuşmuş değil…

Onu da toptan çözmeye niyetleri yok, 4 meslek dalına öncelik veriliyor.

***

Önümüzde bir yerel seçim var, sandıktan da korkmuyorlar…

7 Haziran 2015’te muhalefetin asgari ücretle ilgili zam vaatiyle dalga geçiyorlardı,

papaz ellerinde kaldı, bundan ders de çıkarmıyorlar…

Milletin elindeki kartları hep istedikleri gibi çekeceklerini sanıyorlar.

EYT, 3600 ek gösterge, asgari ücret, doların artışıyla zamlanan elektrik, doğalgaz ve tüketim ürünlerinin fiyatlarının dolarla birlikte düşmemesi, kabaran konkordato listeleri, çiftçinin ürünlerinin elde kalması…

Vatandaş perişan…

Siz “Dolar molar” derken, vatandaşın pazar çantası “Dolmaz” oldu…

Papazı halkın elinde bıraktınız, dikkat edin de 31 Mart 2019’da el değiştirmesin…