Kocaelispor’u siyasete teslim ettiler…!
Yanılmıyorsam 2012 yılıydı.
Kocaeli’de iş insanlarıyla röportajlar yapıyor, onların bilinmedik yönlerini ortaya çıkarıyordum.
Hayallerini, kaygılarını, hedeflerini, aklınıza gelecek ne varsa uzun uzun anlatıyor, okurlardan büyük ilgi görüyorlardı.
İşte o sayfaya konuk ettiğim isimlerden biriydi Bahri Yavuz.
Adı İzmit ile özleşmiş, Kocaelispor aşkıyla dolu genç bir iş adamıydı kendisi.
O zaman bana demişti ki, “Bir gün Kocaelispor’a başkan olacağım”
Gün geldi çattı ve İzmit’in yetiştirdiği o genç iş adamı, sevdası olan Kocaelispor’a başkan oldu.
Yavuz, bana o röportajı hatırlattı; “O gün ne dediysem şimdi o oldu, gördünüz mü” dedi.
Ben de çok mutlu olmuştum.
***
İzmitli gençlerin ağırlıkta olduğu bir yapıyla göreve gelen Bahri Yavuz’dan beklentim yüksekti.
Çok zor koşullar içerisinde göreve geldiği ortadaydı.
Ama bunu bilerek o yükün altına girmişti. Ne yaparsa yapsın günün sonunda Kocaelispor’un menfaatine olacağından emindim.
Öyle bir kredisi vardı bende ve kamuoyunda.
Gelinen noktada Bahri Yavuz, insan öğütme mekanizması haline gelen Kocaelispor’dan can havliyle kurtuldu gitti.
Deyim yerindeyse kendi canının derdine düştü.
Delik çok büyüktü, hangi hamleyi yapsa yolun sonu görünmüyordu.
Bu uğurda Kocaelispor’un eldeki tek güvencesi olan KEV tesislerini bile belediyeye devretti.
***
Bendeki asıl tedirginlik tam da bu noktada başladı.
O gün için mecbur kalınmış gibi görünen bu alışveriş, aslında Kocaelispor’da bayrağın yere düştüğünün ispatıydı.
Büyükşehir belediyesiyle girdiği muhabbetlerin derinleşmeye başladığı zamanlardı.
Aslen CHP’li bir aileden gelen Bahri Yavuz’u ne hikmetse AKP’li büyükşehir belediyesindeki herkes çok seviyordu.
Fakat aralarındaki iletişime rağmen Kocaelispor bir türlü bataklıktan kurtulamıyordu.
***
Bakın, ben asla Kocaelispor’un kamunun parasıyla idare edilmesi taraftarı değilim, olmam da!
Ama büyükşehrin gücünü arkasına alan bir kulübün çok hızlı biçimde borçlarından arınabileceğini, kısa sürede Kocaelispor markasını ayağa kaldıracağını biliyorum.
Ama olmadı, Bahri Yavuz bunu başaramadı
.
Çünkü Türkiye’deki ekonomik buhran onun da işlerini sekteye uğrattı.
Girdiği dar boğazdan kurtulmak adına belediyeyle iş ilişkilerine girdi.
Belki bunu direk kendi firması adına yapmadı, kardeşi üzerinden yürüdü ama sonuçta yol ona çıktı.
Karaosmanoğlu döneminde
Kocaeli’deki bütün spor sahaları vb. türdeki kompleksler Yavuz’un kardeşinin firması tarafından inşa edildi.
Belediyeden hakkedişlerini erken aldığı zamanlar oldu.
Zaman geldi alacaklı konumuna düştü, belediyenin kapısını aşındırdı.
Bunları biliyor ve görüyoruz.
Hiç kimse kusura bakmasın ama söylemek zorundayız.
***
Sevgili okurlar bir laf vardır, “Zor oyunu bozar” diye.
İnsanın ekonomisi iyi değilse, yani zordaysa ondan başarı beklenmez.
Hele hele gönüllülük esaslı bir iş ise…
Ben Bahri Yavuz’un yaptığını eleştirmek adına söylemiyorum.
Bugün onun yerinde kim olsa benzer yolu izlerdi, kimse bana dürüstlük taslamasın!
İnsan alıştığı standardın altına inince çok kolay savrulur.
İlke-milke, etik-metik gözü görmez!
Bunda da olan buydu.
***
Tabi ki o işleri birileri yapacaktı ancak Bahri Yavuz konumundaki birinin yapması beraberinde bazı esnemeleri getirecekti, getirdi de…
Biliyorum, bu satırlar canını sıkacak, moralini bozacak ama ben bildiğimi söylemekten geri duramam.
Güvendiğim, tanıdığım birinin
yaşattığı hayal kırıklığına hepsinden daha fazla kafayı takarım.
***
Bahri Yavuz’un Kocaelispor kulübüne kattıkları o kadar fazla ki, bunları yadsımak haksızlık olur.
Zaten hiç yadsımadık, sürekli yanında olduk, şans verdik, yeri geldi teşekkür ettik.
Onu büyüten şeyler de bunlardı ama ne yazık ki iyi bir final yapamadı.
Koskoca takımı gitti Hüseyin Üzülmez’e, daha doğrusu siyasete elleriyle teslim etti.
Geçmişte Sefa Sirmen eliyle kıyıdan köşeden siyasete alet edilen Kocaelispor,
Şimdi de Bahri Yavuz tarafından resmen bir siyasi partinin bayrağının altına sokuldu.
Kocaelispor’un siyasetin gölgesine girdiğine mi yanalım, yoksa Hüseyin Üzülmez gibi bir başkanı olduğuna mı o da ayrı bir tartışma konusu…
***
Peki, Üzülmez’i bu göreve kim ya da kimler getirdi?
Elbette Bahri Yavuz’un ta kendisi…!
Üye listelerinde operasyona gitti, bu basına da yansıdı.
Kısacası ortaya çıkan listeden Bahri Yavuz kimi istese başkan o olurdu, öyle de oldu.
Üzülmez’in adı ortaya atıldığında ben ciddiye bile almamıştım.
Fakat gelinen noktada başkan olmak için iddialı bir giriş yapan Volkan Özön’e dahi havlu attırıldı.
Hüseyin Üzülmez’in etrafında toplanmaları istendi.
Aynı şekilde Serhan Gürkan’da sessizliğe büründü.
Çünkü o listeden Bahri Yavuz’un isteği dışında bir ismin seçim kazanma şansı yoktu.
***
Ve sonuç itibariyle Üzülmez, Kocaelispor’a başkan oldu.
Cebinden tek bir kuruş bile harcamayacağına adım kadar emin olduğum Üzülmez, kentin üst tabakasında bir şekilde yer buldu.
Kiminle konuşsam aynı fikirde…
Üzülmez asla elini cebine atmaz, kerameti kendinde arar, belediyelerin vereceği katkıyı hesap eder diyorlar.
Tersi olursa çok şaşırırım.
***
Benim de oğlum Kocaelispor alt yapıda futbol oynuyor, az çok neyin ne olduğunu görüyor ve takip ediyorum.
Kocaelispor markası bizim için çok özel bir anlam taşıyor.
O yüzden üzülüyorum. Böylesine köklü bir kulübün çıkar çevreleri tarafından hırpalanmasını hazmedemiyorum.
15 Temmuz darbe olaylarından sonra herkesin “Ha gitti, ha gidecek” diye baktığı birine yeniden “İade-i itibar” yapılmasını bir tarafa koyamıyorum.
Onun hakkında birtakım gerçekleri lafı götürüp getirmeden, kıvırmadan yazdığım için;
Gazetemizin reklamlarına müdahale eden, ekmeğimizle oynamaya çalışan birinin ve yönetime aldığı bazı flu iş adamlarının;
Hiçbir şey yaşanmamış gibi ortaya salınmalarını aklım almıyor.
Bu dediğim kişisel bir şey değil! Ben bunları aşalı çok oldu!
Dikkat çekmek istediğim nokta farklı. Bu memlekette ne zaman düzgün işler olacak, liyakatli kişiler yerini bulacak?
(Burada kimseyi töhmet altında bırakmak istemem. Aralarında çok güzel insanlar var Zaten onlar kendilerini çok iyi biliyor)
Hoş, ona bakarsan Türkiye’de olan bitene de akıl sır ermiyor ya neyse…
***
Kısacası Kocaelispor artık kıyısından köşesinden değil, kelimenin tam anlamıyla siyasetin içine bırakılmıştır.
Kim tarafından? Maalesef Bahri Yavuz tarafından…
Bu yazı Kocaelispor tarihine not düşme yazısı olsun.
Şartlar değişir de ben haksız çıkarsam, bu yazıyı tekrar yayına sokup, Hüseyin Üzülmez’den özür dilemesini de bilirim.
Kocaelispor’u hiç olmadığı kadar ilgiyle takip edeceğim.
Ve size tüm samimiyetimle söylüyorum, yeter ki başarılı olsunlar, ben utanmaya razıyım.
Hadi başkan, görelim bakalım Kocaelispor aşkın ne kadar büyük?
Bu iş öyle kombine bilet alıp, sağa sola ödetmekle olmaz!
Belediye başkanları hep böyle yapardı da… (!)