İl başkanı gitti ilçe başkanı “bir daha” diyor…!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

AKP Kocaeli eski il başkanı Abdullah Eryarsoy değişik bir kişilik.

Siyaset onun için bir yaşam biçimi değil.

Oysa iktidar partisinde Eryarsoy gibi üst düzey görev yapmış birisi bunun faziletlerinden sonuna kadar faydalanmadan bırakmazdı.

İl başkanlığı yaptığı dönemde adının rantla yan yana gelmemesi en büyük artısı oldu.

En azından kamuoyuna yansıyan bir vaka yaşanmadı.

***

Evet, Eryarsoy için siyaset bir yaşam biçimi değil belki ama siyaseti “ben merkezli” yaptığı da bir gerçek.

“İl başkanı bensem ipler bende olacak” tarzı yönetim modeliyle yürümeyi sevdi.

Belediye başkan adaylarının belirlenmesinde bizzat topa girip yer yer etkili oldu.

Mesela Gölcük belediye başkan adayı Ali Yıldırım Sezer için diretti.

Mesela onun kafasındaki Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tahir Büyükakın değildi.

İzmit’te Sibel Gönül’e hiç sıcak bakmadı.

Kandıra’da Adnan Turan’ın olması için, Yakup Karaaslan’ın olmaması için yoğun mesai harcadı.

Yani Abdullah Eryarsoy, aday belirleme sürecinde risk almaktan geri durmadı.

Hatalarıyla doğrularıyla aday belirleme sürecini yönetti.

Adaylar belli olduktan sonra “hepsi partimin adayıdır” deyip, mevzuyu kapattığını söyledi.

***

Tabi, kapalı kapılar ardında gerçekten böyle miydi, onu bilmem mümkün değil.

Ama kaybedilen tek ilçe İzmit’te ses yükselince Abdullah Eryarsoy’a “gel buraya” denildi.

İzmit Belediye Başkan Adayı Sibel Gönül, İzmit kaybedilince Cumhurbaşkanına bir rapor hazırladı.

O raporda şikayet edilen kişilerin başında Abdullah Eryarsoy geliyordu.

Üstüne bir de il kadın kolu başkanı Serpil Yılmaz’ın mahareti de eklenince kaybın faturası Eryarsoy’açıktı.

Bu işten tereyağından kıl çeker gibi sıyrılan isimlerin başında ise AKP İzmit ilçe başkanı Ali Güney vardı.

Ali Güney, garip bir şekilde görevinde kalmayı başardı.

Eryarsoy bu kaybın faturasını öderken Ali Güney yerinden oynatılmadı.

***

Güney, kötü bir seçim süreci yönetti demiyorum ama en azından siyasette bu bir gelenektir.

Seçim kaybedildiğinde ilk bakılacak yer ilçe teşkilatlarıdır.

11 ilçe ve büyükşehir belediyesini kazandıran il başkanı diyet öderken, tek kayıp ilçe olan İzmit’in teşkilat başkanının bundan sıyrılmasının nasıl bir izahı var, anlamış değilim.

Ali Güney gelecek vaat eden siyasi bir figür.

Yavaş yavaş pişiyor, demleniyor.

Bulunduğu makamı da hayli sevdiği ortada.

Oraya çok fazla talipli çıkacağının da, seçim kaybının rakipleri tarafından önüne konulacağının da farkında.

İşte bu yüzden işi sıkı tutuyor, asılıyor da asılıyor.

***

Fatma Kaplan Hürriyet üzerinden yürüyüp adından bahsettirmeye çalışıyor.

Bana çok itici gelen ve bir hukukçuya yakışmayan üslubuyla Hürriyet’e “Başkan Hanım” diye hitap ederek, tabanın gönlünü hoş etmeye çalışıyor.

Bu cinsiyetçi yaklaşımıyla Ali Güney taraftarlarından alkış aldıkça gaza geliyor.

Dün akşam yapılan İzmit danışma meclisinde coştukça coşan Ali Güney, Hürriyet’i Tekirdağ’a kadar yolladı.

Kabul edelim; iyi yükleniyor, Avukat olması hasebiyle olaylara çok yönlü yorum getiriyor.

Ama ne var ki Hürriyet’i polemiğe çekmede zayıf kalıyor.

Ne derse desin ne yaparsa yapsın Hürriyet gibi ani ataklar yapan bir belediye başkanının dikkatini çekmeyi başaramıyor.

Kendisine CHP ilçe başkanı dışında muhatap bulamıyor.

Oysa geçmişte öyle miydi?

***

Hatırlayın biraz…

CHP İzmit ilçe başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya, AKP İzmit belediye başkanı Nevzat Doğan’a verip veriştirirdi ve Nevzat Doğan kayıtsız kalamazdı.

Bir şekilde muhatap almak zorunda kalırdı.

O muhatap aldıkça Küçükkaya ilçe başkanı olmanın tadına varırdı.

Demem o ki Ali Güney’in sesi cılız çıkıyor.

Seversiniz sevmezsiniz bir Hasan Ayaz değil.

Belki bunda seçim kaybetmenin verdiği mahcubiyet de vardır, bilemiyorum.

***

Siyasete yakışan, genç, umut vaat eden AKP İzmit ilçe başkanı Ali Güney bence biraz farkındalık yaratmalı.

Daha gözü kara olmalı.

Kendi meclis üyesi Şener İnce’ye bile cami polemiğinde geç sahip çıktığını, hemen aksiyon alamadığını unutmamalı.

Anlık kriz yönetimleri siyasetçinin kimliğidir.

Bu konuda Ali Güney krize bulaşmamayı seçti.

Neden?

Ya, Hürriyet’e yapılan eleştiriyi haksız buldu.

Ya, Ali Güney polemiklerden hoşlanmıyor.

Ya da Şener İnce’ye bir ders verdi.

Belediye meclisinin grup başkanıymış gibi edalarında olan, Güney’i pasivize eden İnce

Belki de bu yüzden ilçe başkanı tarafından anında sahiplenilmedi.

Bunlar iç dinamikler, bilemiyoruz.

Ama dışarı yansıyan şey, ilçe başkanı Güney’in, Başkan Hürriyet’e saydırmaktan başka bir aktivitesi olmayan “ürkek” bir politika yolu izlediğidir.

Bakalım kongrede Ali Güney Ankara’dan vize alabilecek mi?

CELLATLARINA AŞIK OLMUŞ (!)

Çok merakla beklenen CHP İzmit ilçe kongresi bitti ama yankıları hala bitmedi.

Parti içerisinde bir araya gelmesi olasılık dışı olan isimlerin birleşmesiyle oluşan kanat

Gökhan Ercan’ın kazanması için adeta seferber oldu.

Mevcut ilçe başkanı Hakan Çakar’ı ise Hikmet Erenkaya destekliyordu.

Bunun yanı sıra gelen sinyaller İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in de Hakan Çakar’ı istediği yönündeydi.

Kongre için herkes bir tahminde bulundu.

Son iki güne kadar yarışın favorisi görünen Gökhan Ercan, bu algıyı iyi yönetemedi.

Hazırlanan yönetim listesi ve il delegasyon listesi ise üzerine tuz biber oldu.

Parti içinde tepki çeken isimler delege hesabı nedeniyle listeye alınmıştı.

Ama iki oy getirip beş oy götürecekleri hesap edilmemişti.

Oysa ki bu hesapları en iyi yapacak isimler Gökhan Ercan’ın yanındaydı.

***

Kongre deyince, CHP deyince partinin en etkili isimlerinden biri olan Alparslan Seymen gibi mesela…

Seymen, Gökhan Ercan için büyük şanstı.

Bu konularda ne kadar tecrübeli olduğu ve delege üzerinde ağırlığı bulunduğu aşikar.

İnsan ister istemez düşünüyor, Alparslan Seymen gibi bir ismin olduğu yerde böyle stratejik hatalar nasıl olur, diyor.

Bu düşüncemi Alparslan Seymen’le de paylaştım.

Dün, gazeteye nezaket ziyaretine gelmişti.

Konu haliyle İzmit ilçe kongresiydi.

Daha önce yazmış olduğum “CHP’DE BU İSİMLER NASIL BİR ARAYA GELDİ” başlıklı yazımla ilgili tatlı tatlı göndermeler yaptı, şakalaştık.

Modu düşüktü. Her ne kadar sonuçtan memnun olmasa da onu bu sonuca şaşırmış görmedim.

Nasıl şaşırsın, Seymen’in en yakınındaki Remzi Özkan bile karşı ekibi destekledi.

Bu benim çok dikkatimi çekmişti. Neden? Çünkü günün büyük bölümünü Seymen ile geçiren, arkadaşlık eden kişilerdendi.

Yahya Kaptan Mahallesi’nde etkili olan Remzi Özkan nasıl olupta Seymen’den ayrı düşmüştü?

***

Bunun gibi üç-beş ismi daha sordum kendisine.

Alparslan Seymen soruma karşılık çok ilginç bir cümle kurdu.

“KENDİMİ CELLATLARINA AŞIK OLMUŞ MAKTULLER GİBİ HİSSEDİYORUM” dedi.

Anlayan için başka söze gerek yok!

Seymen bu cümlesiyle siyasetin ne kadar acımasız ve vefa duygusundan uzak yapıldığının altını çiziyordu.

Yarı yolda bırakılacağını bildiği halde bazı insanlara değer vermenin ceremesini çekiyordu.

Üstelik bunu bile-isteye yapıyordu.

Seymen bunların hepsine alışık. Yaşadığı ne ilk ne de son.

Çokta dert etmiyor ama takipte olduğunun da altını çiziyor.

“Bu bir bayrak yarışıydı, bayrağı elinde bulunduranlar inşallah partimizi daha yükseğe taşır” diyor.

CHP İzmit ilçe kongresi önce CHP’ye sonra kazanan tarafa hayırlı olsun.

Delegeler tercihini “Tevazu sahibi” olan adaydan yana kullandı.

Diğer adayın içinde bulunduğu, son yıllarda hep kazanan taraf olan ekibe ise “Siz bu dönem bekleyin” dedi.

----------------------------------------