KOTO ve İMO bir İKM etmedi..!
Kocaeli’de bizim başlattığımız tartışma olanca hızıyla devam ediyor.
Haldızlara yapılacak olan imar kıyağı konusu hala çok sıcak.
Ama bu konuyu sıcak tutan biz değil, kendi yandaşları.
15 Şubat’a ertelenen belediye meclisi öncesi müthiş bir algı çalışması yapılıyor.
Büyükşehir belediyesi başkan vekili kapı kapı dolaşıp, MİA’nın ne cici proje olduğunu anlatıp herkesi oyuna sokmaya çalışıyor.
Bu furyaya şimdi de Kocaeli Ticaret Odası eklendi, iyi mi?
Bugün Zekeriya Özak KOTO’da MİA konusunda bir toplantı yapmış.
Yanı başında KOTO Başkanı Necmi Bulut ve İnşaat Mühendisleri Oda Başkanı Tolga Ok vardı.
***
Necmi Bulut, MİA’yı öve öve bitiremedi. Projenin, kente çağ atlatacağını söyledi.
Duyunca kulaklarıma inanamadım.
Çünkü MİA projesi tek parça halinde ele alınamayacak kadar önemli bir konu.
Sanayi bölgesini içine alan yerde MİA’ya kimsenin karşı geldiği yokken;
Şehrin göbeğini de "sonradan, özel olarak" bu kapsama alarak kişiye özel verilecek olan rantı nasıl aynı kefeye koyar aklım almadı.
Real AVM’nin olduğu arsa şehrin göbeği değil mi?
Buraya yapılacak olan dev bir AVM İzmit esnafına darbe anlamı taşımaz mı?
Sonra, bu işin evveliyatına hiç mi bakmadınız?
Bundan önce İzmit belediye meclisinin onaylamadığı projenin gerekçelerini merak dahi etmediniz mi?
Zekeriya Özak misafir geldi diye MİA’yı övmeniz sizin konumunuza ve profesyonelliğinize yakıştı mı?
Kocaeli’de tartışma almış başını giderken bugüne kadar sessiz kalmanızın ardında yatan gerçek neydi?
Bugünkü o toplantıyı kurgulayan siz miydiniz yoksa siz sadece figüran mıydınız?
***
Bir İKM kadar bile olamadınız.
Esnafı bir çırpıda ittiniz, güçten yana oldunuz.
Önünü arkasını bilmeden, araştırmadan, ortada bir kıyak var mı yok mu bakmadan taraf oldunuz.
Bu kent, bu esnaflar, bu İzmit sizi hep” MİA kıyağına destek vermekle” hatırlayacak Sayın KOTO başkanı!
Yanı başınızda sessizce duran İMO Başkanı Tolga Ok’u da aynı şekilde hatırlayacağız.
Kent Konut, Toki gibi kurumlara verilen kat izni ile vatandaşa ve müteahhitlere verilen kat izinlerindeki adaletsizlikte ağzını açamayan Tolga Ok,
Söz konusu Haldızlara imar kıyağı olunca masadaki yerini almış.
Bu mu inşaatçıların hakkını savunacak, bu mu haksızlıklar karşısında dikilecek?
Alın size her şey bütünüyle ortada!
Sivil Toplum Kuruluşları’nın ne için, kimler için var olduklarına harika bir örnek.
Bizi bir kez daha şaşırtmayı beceremediğiniz için;
Sizi yürekten tebrik etmeyelim de ne yapalım..?
AKP’de baba-oğul görevde…
AKP ilçelerdeki teşkilat yapılanmasını tamamladı.
12 ilçeden 6’sı değişirken, değişmeyen 6 ilçe arasında Darıca da vardı.
Çoğunluk, Darıca ilçe başkanı Muzaffer Bıyık’ın değişeceğini öngörüyordu.
Ancak Muzaffer Bıyık bir dönem daha görevde kalmayı başardı.
Bıyık’ın yönetiminde dikkat çeken bir isim vardı, o isim ise İbrahim Pilavcı idi.
Peki, kimdir İbrahim Pilavcı?
Aslına bakarsanız benim daha önce dikkatimi falan çekmiş değildi.
Son günlerde Darıca’da bulunan bazı arkadaşların söylemleriyle ilgi odağıma girdi.
Sayın Pilavcı, AKP’de uzun yıllar Darıca Bayramoğlu mahallesinin teşkilat başkanlığını yapmış biri.
Bunun yanı sıra geçmiş dönemlerde Darıca Belediyesi’nin İmar Müdürlüğü’nde çalışmış.
Yani Darıca’nın yapılaşmasında(!) bir biçimde rol alanlardan olmuş.
Belediyedeki görevinden sonra da bildiği iş olan inşaat-emlak türünden işler yapmaya başlamış.
***
Diğer yandan İbrahim Pilavcı’nın oğlu da aynı şekilde teşkilatta rol almış.
Yasin Pilavcı daha önce Darıca gençlik kollarında icra üyesiymiş.
Şimdi ise Erdoğan’ın da katıldığı AKP il gençlik kolları kongresinde Emre Kahraman’ın yönetimine girmiş.
Böylelikle baba-oğul teşkilat yönetimlerinde söz sahibi olmuş.
***
AKP’nin tüzüğünü ve iç işleyişini bilmediğimden soruyorum;
Aynı aileden üstelik birinci derece aile fertlerinin AKP teşkilatı içerisinde görev alması doğru mu?
Yanlış hatırlamıyorsam bundan kısa bir süre önce Gebze belediye meclis üyesi İsmet Özgenç,
Oğlu Serkan Özgenç’in siyasete girmeye karar vermesi nedeniyle görevinden istifa etmişti.
İsmet Bey istifa açıklamasında; parti tüzüğüne göre yakın akrabaların aynı anda ana kademe yönetimleri ve meclis üyesi olmalarına izin vermeyişini gerekçe göstermişti.
Aynı kural gençlik kollarını kapsıyor mu, bilmiyorum.
***
Sorunun cevabı için AKP’den birkaç parti mensubu ile görüştüm.
Doğrusu hiç biri doyurucu cevap veremedi.
Kimi, bunun olmaması gerektiğini söyledi kimi de gençlik kolları yan kol olduğundan kapsam dışıdır dedi.
Varsayalım ikinci şık doğru. Yani kadın ve gençlik kolları yan kol ve aynı ailenin fertleri yönetimlerde yer alabiliyor.
İyi de bu kadar ayrıcalık fazla değil mi?
AKP’de ki yöneticilerin kamuya mal satmamak, kamu ihalelerine girmemek, iş kovalamamak gibi kurallara tabi tutulduğu bir yerde;
Gençlik ve kadın kollarına niçin bu kural getirilmiyor?
Bunu ben değil, bizzat Emre Kahraman ve Serpil Yılmaz söylüyor.
O kural yan kolları kapsamıyor deyip, yaptıkları işin aykırı olmadığını ifade ediyorlar.
***
Bakın, bizim kentimizde AKP kadın ve gençlik kolları başkanları ile üyelerinin ne iş yaptıklarını araştırın.
Belediyelerde, kamuda neler yaptığını çok net görürsünüz.
Bu konuda teşkilat içerisinde ve partiye gönül vermiş kişilerde ciddi rahatsızlık var.
Öte yandan; ana kademe yöneticilerine aynı aileden iki isme siyaset hakkı tanımazken,
Gençlik kollarına neden tanınıyor?
Düşünsenize… İbrahim Pilavcı Darıca ilçe yönetiminde;
Oğlu Yasin Pilavcı il gençlik kolları yönetiminde.
Eski belediyeci (imardan) olan İbrahim Pilavcı ne yapıyor?
Darıca’da oğlu ile birlikte inşaat-emlak işleriyle uğraşıyor.
Bu kadar ilintili işler olunca insanın aklına gelmedik şey kalmıyor.
Buna benzer bir sürü hikaye dinledim, altını doldurabilirsem sizinle de paylaşacağım.