“ideal anne- baba olmak isterken ayağınız kaymasın”
Hayat karmaşasında oradan oraya sürüklenirken diğer taraftan da ideal bir ebeveyn olmaya çalışırken buluruz kendimizi. Yine farkında olmadan çocuklarımızı disipline ederek, onları zihnimizdeki şablonlara göre yetiştirmeye çalışırız.
Hâlbuki ne kadar farkında olmasak da mükemmel çocuk yetiştirmek adına pek çok yanlışlar yaparız aslında.
Mesela kendi yapamadıklarımızı çocuklarımız yapsın deriz, bizde eksik olduğuna inandıklarımızı çocuklarımızda tamamlamak isteriz. Bununla birlikte en mükemmel anne baba tipi nasıl olurun arayışına gireriz. Çocuklarımızın her sözünü, her davranışını, her duygusunu disiplin altına almaya çalışırken, kendi değer yargılarımızı onlara çok küçük yaşlardan itibaren empoze etmeye başlarız.
Tüm bunları onların iyiliği için yaptığımızı savunuruz. Ancak bu davranışlarımız genellikle onların incinmelerine, öz saygılarını yitirmelerine, yaratıcılıklarını, öğrenme ve keşfetme arzularını kaybetmelerine neden olur, çünkü onlara keşfetmeleri için fırsat vermeyiz.
Sonra aramızda ortaya çıkan sevgisiz ve iletişimsiz ilişkilerin nasıl olduğunu, niçin söz dinlemediklerini, niçin saldırgan davrandıklarını ve neden davranış problemleri yaşadıklarını oturup düşünmeye başlarız. Her şeyin harika olmasını beklerken aslında her şeyi mahvederiz.
Çocuklarımıza karşı bu kadar güzel niyet beslerken sonucunun da güzel olmasını dilemek kadar normal bir beklenti yoktur aslında. Sadece durumu iyi tahlil etmeli ve ona göre bir yaklaşım sergilemeliyiz.
Örneğin; çocuklarımız ile iletişim kurarken onları önemsemek, bizden farklı fikirleri olsa da onları dinleyip koşulsuz kabul gösterebilmek ve onlara değerli olduğunu hissettirmek, benlik algısının gelişmesinde çok önemlidir. İdeal anne ve baba olmadan önce kendinize mutlaka bu soruları sorun:
1- Çocuğum benim düşündüğüm gibi düşünmek zorunda mı?
2- Çocuğumun yaşadığı dünyayı kendi gözleriyle görmesi onun hakkı değil mi?
3-Çocuğumun hislerini rahatlıkla ifade edebileceği bir ebeveyn miyim?
4- Çocuğum sorumluluklarını benden korktuğu için mi yerine getiriyor?
5- Çocuğum yanlış yaptığı zaman onu sorgulamamdan çekinir mi?
Şimdi bakalım neler yapabiliriz diye düşünelim.
Mesela, bir ebeveyn olarak çocuğunuzu sahip olduğunuz güç ve otorite olgusu yerine onları birey olarak görebilmeli ve yaşadıkları hayatı anlamasına rehberlik edebilirsiniz.
Çocuklarınızla her zaman dürüst ve saydam bir ilişki kurmalı, sorumluluk alabilmeleri için kaygılı davranışlarınızdan vazgeçebilirsiniz.
Sizin isteklerinizi yapmaları yerine, yaşamlarında kendi potansiyellerini keşfetmelerine fırsat verebilirsiniz.
Çocuklarınıza kendi sorunlarını çözebilmeleri sürecinde her daim yanında olacağınızın güvenini hissettirebilirsiniz.
Ve en önemlisi: “seninle ilgili böyle düşünüyorum” demek yerine, “SEN NE HİSEDİYORSUN” diyebilirsiniz.
Göreceksiniz, siz ideal davranışlar sergilediğiniz vakit çocuklarınız da ideal kimlik arayışını tamamlamış olacak; sizin manevi desteğinizi her daim yüreğinde hissederek, güçlü- mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yol almaya devam edecekler..
Sadece şans verin yeter..
Sevgiyle kalın
J