Kuşkan gitti Sarıca geri geldi

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Alikahya eski belde belediye başkanı İhsan Sarıca’yı tanıyanlar bilir.

Alikahya henüz belde sıfatı taşırken İhsan Sarıca bu beldede CHP’den belediye başkanı seçilmişti.

Başarılı da bir profil çizmişti.

İhsan Sarıca 2009 yerel seçimlerinde yeniden belediye başkanlığına adaylığını koymuştu.

Karşısında ise AKP’den Sabri Gökbudak vardı.

Sarıca, 163 oy fark ile başkanlığı AKP’ye kaptırdı.

Aradaki fark o kadar azdı ki, İhsan Sarıca bu farkla ilgili olarak CHP İl eski Başkanı Yalçın Kuşkan’ı suçladı.

Açıkçası bu konuda ben de Sarıca ile paralel düşünüyorum.

Çünkü o dönemde Kuşkan SHP il başkanıydı.

Tabanları aynı olan partiler olarak ortak noktada buluşmak için çaba sarf eden Sarıca

Nedense Kuşkan’ı bir türlü ikna edemedi.

Kuşkan, SHP’nin en sönük olduğu son dönemlerde hiçbir iddiası olmadığı halde ısrarla CHP’nin karşısına Alikahya’da kadın bir aday çıkardı.

Böylece CHP’nin havuzundan su çekmeyi başardı.

Sağda solda da bu başarısıyla övündüğü konuşuldu o dönemlerde.

Dolayısıyla İhsan Sarıca sol oyların bir kısmının SHP’ye gitmesiyle seçimi kaybetti.

Bu sonuçla beraber CHP, Alikahya bölgesini AKP’ye hediye etmiş oldu.

İhsan Sarıca uzun süre bu durumu sindiremediyse de sessizliğini koruyup kenara çekildi.

Ta ki, Yalçın Kuşkan’ın Kılıçdaroğlu tarafından kurtarıcı olarak il başkanlığına getirildiği ana kadar.

Kuşkan, bilerek veya bilmeyerek seçim kaybettirdiği CHP’ye il başkanı olmuştu.

Bu duruma ise ilk tepki İhsan Sarıca’dan gelmişti.

Sarıca Kuşkan’a tepki olarak hemen CHP’den istifa etti.

Sarıca’nın istifası Kuşkan’ın umurunda dahi olmadı.

Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde ise Sarıca, kendisinden beklenmedik bir hareket sergileyip AKP’ye geçiş yaptı.

Sarıca AKP’ye geçti geçmesine ama bir türlü kanı uyuşmadı.

Normal yaşamında CHP’li dostlarıyla oturup kalkmaya devam etti.

Onların cemiyetlerini kaçırmadı.

AKP de aynı biçimde Sarıca’yı görmezden geldi.

AKP rozeti taktıktan sonra İhsan Sarıca ismi hiç umurlarında olmadı.

İhsan Sarıca ile zaman zaman karşılaştığımızda bu konuyu konuşmuştuk.

“Ben değişmedim, hala kendimi sosyal demokrat olarak tanımlıyorum. Partiye ihanet eden birini il başkanı nasıl yaparlar aklım almıyor” şeklinde serzenişleri devam ediyordu.

Yine Sefa Sirmen’le görüşüyor yine Hikmet Erenkaya ile oturup kalkmaya devam ediyordu.

Bunun gibi pek çok CHP’li ile irtibatı devam etti.

Sarıca’yı bir gün bile AKP’lilerin toplantısında veya dost meclisinde gören olmadı.

Gönlü de aklı da hep CHP’deydi.

Ve şimdi gün geldi Sarıca CHP İzmit ilçe binasına adım atmış oldu.

CHP İzmit belediye başkan adayı Fatma Kaplan Hürriyet’in eski başkanlarla buluştuğu toplantıda Sarıca, CHP’li eski belde ve ilçe belediye başkanlarıyla aynı masayı paylaştı.

Sarıca oraya kendiliğinden gitmez!

Belli ki davet almış.

Çünkü CHP’liler de onu hiç AKP’li olarak kabul etmedi.

Etkiye tepki diye baktılar.

Onun tepkisi Yalçın Kuşkan’a idi.

O da CHP’de hak ettiğini aldığına göre sorun kendiliğinden ortadan kalkmıştı.

Sarıca bu saatten sonra pire için yorgan yakmaya gerek görmemiş olacak ki, İzmit’te CHP için elini taşın altına koymuş.

Keşke zamanında bu kadar sert tepki göstermeyip, sistemin kendiliğinden nasıl güzel işlediğini izlemeyi seçseydi.

Geç kalınmış bir adımdı, tebrikler İhsan Sarıca…

BÜYÜKŞEHİR'E NASIL BİR ADAY ARIYORLAR?

İYİ Parti Kocaeli’de çok büyük bir sorumluluk aldı.

CHP’nin ana muhalefet partisi olarak herhangi bir iddia ortaya koyamadığı büyükşehirde

Daha kurulalı bir yıl bile olmayan İYİ Parti ağır bir yükün altına girdi.

Yukarıda yapılan ittifak sonucu büyükşehir belediye başkan adaylığı birazda Akşener’in memleketi olması sebebiyle İYİ Parti’ye bırakıldı.

CHP’liler şu an için bu işten memnun gözüküyor.

Onların tek derdi ilçeler…

Eğer ilçeler bazında istediklerini alabilirseler mesele kalmayacak.

*

Diğer yandan İYİ Parti cephesinde ise hareket gittikçe artıyor.

Gerçekten heyecanlılar. İYİ Parti burada çıkarılacak büyükşehir adayının çatı aday olmasına dikkat ediyor.

Keskin köşeleri olan isimlerden bilhassa uzak durup, CHP’nin de benimseyeceği bir isim arayışındalar.

İYİ Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız beni şaşırtacak derecede bu işe asılıyor.

Şanbaz Bey eğer doğru isimle gidilirse büyükşehir belediyesini kazanmanın hayal olmadığını söylüyor.

Yaptırdıkları ankette AKP adayı Tahir Büyükakın’ın, partisinin gerisine düştüğünü gözlemlediklerini ifade ediyor.

Kolektif bir çalışmayla, inançla, azimle, kararlılıkla ve samimiyetle yapılacak olan çalışmadan sonuç alınacağına inanıyor.

Adayı doğru seçtikleri takdirde sahada anlatacakları konuların hayli fazla olduğunu, halka dokunan projelerle üç ayda Kocaeli’yi sallayacaklarını düşünüyor.

Şanbaz Bey ve ekibi bunu başarabilir mi bilmiyorum ama az önce bahsettiğim inanç ve kararlılık olguları burada önem kazanıyor.

*

İş olsun torba dolsun diyerek önüne gelen birini aday yapmak istemedikleri belli.

Bu nedenle de Sefa Sirmen ismi üzerinde çok fazla durdular.

Sirmen de adaylık konusuna çok sıcak bakıyor.

Fakat yasal haklarını alamamış olması bu işe engel oluyor.

Evet, Sirmen yargıya başvurusunu yaptı ancak ne zaman sonuç çıkar, o sonuç olumlu olur mu olmaz mı, hiçbir şey belli değil.

Üstelik zaman aleyhlerine işliyor.

Doğal olarak Şanbaz Yıldız’ın “B” hatta “C” planlarını devreye sokması gerekiyor.

*

İYİ Parti aday üretme konusunda asla kısır ve çaresiz değil!

Sadece doğru karar vermek için ince eleyip sık dokuyorlar.

Yapılan anket sonucunu yanına katan Şanbaz Yıldız, bugün bir kez daha Genel Başkanı Akşener ile bir araya geldi.

Orada neler konuşuldu bilemiyoruz.

Ancak benim edindiğim bilgilere göre Akşener, büyükşehir adaylığı konusunda tüm yetkileri Şanbaz Yıldız’a vermiş.

Bir nevi, “bana gelmene gerek yok, senin alacağın karara ben uyarım” demeye getirmiş.

Siyasetin hararet yaptığı şu günlerde kulağımıza gelen her bilgiyi çok fazla önemsiyoruz.

Şayet duyduğum doğru ise Akşener, Şanbaz Yıldız’ın kucağına saatli bir bomba bırakmış.

*

Yani Yıldız’ın yükü on kat daha artmış oldu.

Zaten kendisi bunun farkındaydı ama bir kez daha tescillenmiş oldu.

Şanbaz Yıldız hata yapmak istemiyor.

O nedenle olabilecek bütün isimleri enine boyuna süzgeçten geçiriyor.

Şu ana kadar elde ne var diye bakacak olursak;

-Sefa Sirmen ismi handikapları nedeniyle yavaş yavaş gündemden düşüyor.

-İbrahim Hakkı Alptürk ismi heyecan yaratmayışı sebebiyle kenarda tutuluyor.

-Üniversitedeki iki Akademisyen hala potansiyel aday adayı olarak bekletiliyor.

-Lütfü Türkkan’ın gönlünde ise belediyecilik yok!

Ve oklar Serdar Kaman’a dönüyor…

*

Ne alaka demeyin!

Evet, bir kere Serdar Kaman bu işi çok istiyor.

Çok istekli olmak, heyecan duymak bu işlerde önemli bir özelliktir.

Adamı davet edersin af edersiniz burnu havaya kalkar.

Kendini vazgeçilmez zanneder.

“Ben neymişim be” demeye başlar.

O yüzden böyle makamlara aday seçerken o adayın istekli olması hatta çok istekli olması son derece önemli.

Mesela Alptürk başlarda mıy mıy etti, aday olmayı düşünmüyorum dedi, sonra aday olabileceğinin sinyalini verdi.

Aday gösterirler mi bilmem ama Alptürk ismini CHP’lilerin benimsemeyeceğini düşünüyorum.

*

Diğer yandan Dr. Serdar Kaman isminin bütün handikaplarına rağmen CHP tabanına itici gelmeyeceğine inanıyorum.

Çünkü Kaman bu kentte uzun yıllardır hekimlik yapıyor ve hep ortada bir isim oldu.

Her kesimle diyalog halinde.

Tek eksiği ise çok fazla gülümsememesi, ciddi bir duruşu olması…

İnsanlar üzerinde bunun etkisi nedir bilmem ama Serdar Kaman çatı adayı olarak fena bir isim gibi durmuyor.

İYİ Parti Kaman’ı yok saymamalı, değerlendirilecek isimler arasında ilk sıralara yazmalı.

Ne de olsa şu kısacık dönemde zor günlerde partinin ceremesini çeken isimlerden biriydi.

Şanbaz Yıldız’ın ise bu durumu gurur yapacağını hiç sanmıyorum.

Şimdi aynı sorumluluğun kat ve kat fazlası artık onun omuzlarında.

Bakalım Sayın Yıldız sınırsız yetkiyi nasıl kullanacak?

-----------------------------