Bu seçim yerel siyasete etki edecek

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Türkiye hiç olmadığı kadar kritik bir dönemden geçiyor.

15 yıllık AKP iktidarının tek başına yönettiği ülkemizde bir referandum oylaması yaşanacak.

Ama bu oylama 2010 yılındakine hiç benzemiyor.

Eğer bu referandumdan “Evet” çıkarsa Türkiye bambaşka bir yöne gidecek.

“Hayır” çıkarsa bir iç hesaplaşma olacak.

Siyasi partilerin liderlerinin kendini gözden geçirme ihtiyacı hissetmediği bir noktada

O partilerin yolundan giden halk “artık yeter” diyecek.

Bana kalırsa Muhalefet partilerin başkanları “Hayır” çıkmadaki başarıyı kendilerine mal etmeden

Bu partilere gönül veren destekçileri onlara yol verecek.

Aksi taktirde ne siyasetin ne de Türkiye’nin önünün açılması mümkün görünmüyor.

***

“Evet” çıkması durumunda ise bunları konuşmanın peki bir anlamı kalmıyor.

Çünkü ondan sonrasında bizi nasıl bir sürecin beklediğini kimsenin bildiğini zannetmiyorum.

Peki şu anda durum nasıl gidiyor?

Girdiği hiçbir seçimi kaybetmeyen AKP ve dolayısıyla Erdoğan bu seçimde de istediğini alacak mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kararsızlar çok fazla” sözlerinden sonra açıkçası “Evet” konusunda sıkıntılı olduğunu görüyorum.

Onun için var gücüyle bu işe asılıyor.

Ve Erdoğan bu seçimde de tek başına yürüyor.

***

Siz bakmayın teşkilatların harıl harıl çalıştığına…

Ne kadar çalışırsalar çalışsınlar, ilk kez bu kadar zorlandıklarını gözlemliyorum.

Anlatacakları çok bir şey yok çünkü.

Neden “Evet” denmesi konusunda ellerinde yeterince sebep bulunmuyor.

Çünkü yeni hazırlanan Anayasa maddelerinin içeriğine girildiğinde onlar da işin içinden çıkamıyor.

“Hayır” cephesi çok geniş… Ne deseler hemen çürütme yoluna gidiliyor.

Dolayısıyla teşkilattakiler ve yerel yöneticiler kendi öz gücünü ortaya koymaya çalışıyor.

***

Belki de ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi, bu seçim için yetmiyor.

İnsanları ikna için herkes kendinden bir şeyler ekleme ihtiyacı hissediyor.

Belediye başkanları çıkıp kendini anlatıyor.

Teşkilat başkanları derseniz makarayı başa sarıp 15 yıl içinde yapılan icraatları sıralıyor.

“Yeni Türkiye, güçlü Türkiye” söyleminin altını dolduramıyor.

Bu yüzden de yıllar önce yapılanları öne koyup, ikna yoluna gidiyorlar.

***

Belki absürt gelebilir ancak işte tam da bu nedenle bu oylamanın yerel siyaseti şekillendireceğini düşünüyorum.

Bugüne kadar Erdoğan’ın adıyla, karizmasıyla koltuğa oturanların artık bedel ödeme vakti geldi.

15 yıldır rüyalarında bile göremeyecekleri makamlara sahip olanların şimdi diyet ödeme zamanıdır.

Bir kez de onlar Erdoğan için bir şey yapsın, öyle değil mi?

Kimseyi küçümsemiyoruz ama bakkal dükkanını emanet ederken iki kez düşünmemiz gereken adamlara bu millet sırf Erdoğan sevgisinden dolayı oy verdi.

Peki onlar ne yaptı? Kerameti kendinde aradı.

Ama yok öyle bir keramet!

***

Ne yaşadıysalar, ne rüya gördüyseler hepsi Erdoğan sayesinde oldu (istisnalar hariç).

Ve şimdi sıra onlarda…

Herkes ilçesinden ne kadar oy alacak görelim.

Milletvekilleri ne kadar etkili olacak, izleyelim.

Bakanı olan bir kent Türkiye ortalamasının çok üzerine çıkacak mı, bekleyelim.

Bu seçim dediğim gibi aynı zamanda yerel siyasetin yeniden şekillenmesi anlamına gelecek.

***

Muhalefet için ise aynı şeyin geçerli olduğunu söylemek yanlış olur.

Çünkü Türkiye’de olduğu gibi Kocaeli’de geniş bir “Hayır” cephesi var ve olası başarı sadece muhalefete yazılamaz.

Zira bu normal bir seçimden çok daha öte…

Ama her bir siyasetçinin yoğurt yiyiş tarzı elbette önemli.

Referandum için ne çalışma yaptı, sahayı nasıl kullandı, parti üyelerinin kaçını aktive etti, demokratik kitle örgütlerini ne kadar işin içine kattı?

Tüm bunlar her birinin hanelerine artı veya eksi yazacaktır.

Elbette bu seçim partiler üstü bir seçimdir ama nihayetinde bir kazananı olacaktır.

Şimdi değilse yarın, yarın değilse bir gün mutlaka…

Biz işimiz gereği yerele odaklıyız.

Geneldeki tavrımız ortada…

Ama yerelde olacakları adım adım izlemeye devam edeceğiz.