Ve Hasan Ayaz masadan kaçar..!
İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, her yıl yaptığı gibi bu yıl da
hem kendi partisindeki hem de diğer partilerdeki meclis üyelerini bir araya topladı.
Ramada otelde gerçekleşen toplantıya Hasan Ayaz-Mehmet Ümit Küçükkaya atışması damga vurdu.
Okuyanlar bilir… Bundan önceki yazımda Hasan Ayaz’a ithafen şunu demiştim.
İlçe başkanları masası toplantısından kaçan yok, senin senaryo taklit olduğu için kötü demiştim.
Çünkü kendisi CHP ve SP ilçe başkanlarının masadan kaçtıklarını ifade etmişti.
Oysa tenezzül edip gelmedikleri aklının ucundan bile geçmemişti.
***
Özellikle Küçükkaya’yı iyi tanıdığımdan bir durum tespiti yapmıştım.
Hiç öyle kaçtılar falan filan deme, Küçükkaya seni siyaseten havada karada yer demiştim.
Entelektüel birikimden tut, siyasi donanımına kadar genç yaşta siyasetin kurdu olan Küçükkaya;
Öyle masadan kaçacak bir özgüvensizliğe sahip değildir.
Daha önce dediğim gibi, sinir bozacak derecede bir özgüvene sahiptir.
Siyasetin ukalasıdır adeta.
Bu bazen iyi bazen kötüdür ama öyle…
Varsa zararı çekecektir, varsa faydası onu da görecektir.
***
İş, siyasi düelloya geldiğinde burada çırak çıkan Hasan Ayaz olur demiştim.
Ve dediğim çıktı. İkilinin ilk siyasi düellosunda masadan kaçan kişi Hasan Ayaz oldu.
Bunu bir taraf tutma anlamında söylemiyorum.
Sadece az çok siyasetten ve siyasetçiden anladığım için söylüyorum.
Hasan Ayaz’a Küçükkaya’nın masadan kaçacak kadar korkak olmadığını söylemeye çalışıyorum.
Dediğim çıktı…
***
Nevzat Doğan’ın yılda bir yaptığı toplantının önceki gün yapılacağını duyduğumda kulağım oradaydı.
Neler olup bittiğini merakla takipteydim.
Ve aldığım haber bana gösterdi ki, bu yolları boşuna yürümemişim.
Dediğim oldu ve masadan kaçan Küçükkaya değil, Hasan Ayaz oldu.
Üstelik işini bahane ederek kalktı masadan.
Arkasından bir Allahın kulu da gitmedi ki bu da son derece acayip.
Şimdi size o toplantıda yaşanan diyaloglardan bir bölüm sunup,
Hasan Ayaz’ın nerede tıkandığını, nefesinin nerelere yetmediğini göstermeye çalışacağım.
***
İlk önce Nevzat Doğan başladı söze. Yıl içerisinde yaptıklarını bir bir anlattı.
Herkes pür dikkat başkanı dinledi.
Sonra Küçükkaya bir şeyler söylemek istedi ve bu kez o başladı anlatmaya.
“Bakın arkadaşlar, Allah inşallah size de nasip eder,
ben 15 yıl sonra ana muhalefet partisi ilçe başkanı olarak buraya çıkıyorum bende size biraz proje anlatayım.
İzgaz’ı 100 milyon dolara yaptık, siz 600 milyon dolara sattınız.
Buna rağmen başkana hapis yattırdık, bedel ödedik, ama olsun. Siyasette Baykal da Ecevit de hatta Erdoğan bile bedel ödemiştir.
İzaydaş’ı aynı şekilde…
Toplamda bizim harcadığımız iç ve dış kaynak 2.4 milyar dolar.
Siz sadece son 4 senede Büyükşehirle birlikte milyarlar harcadınız”
Küçükkaya’yanın bu sözlerine itiraz sesleri yükseldi.
Sen İzmit ile büyükşehiri eşleştiriyorsun dediler.
Küçükkaya’da “İyi de vaat kitapçığında büyükşehirin İzmit’le ilgili projelerini eşleştiriyorsunuz
Hani AKP altı ile üstü bir arada tutacaktı?
Allah sizin iktidarınız gibi kimseye nasip etmedi. Yerel, genel, başbakan, cumhurbaşkanı…
Doğal olarak sizi tek kalemde etkileyebilir”
Bu kez meclis üyesi Emine Zeybek söze girerek, “bunların İzmit belediyesi ile ne alakası var” dedi.
Küçükkaya da Zeybek’e “İzmit büyükşehir belediyesinin yaptığı Belsa Plaza’nın bir kısmını İzmit belediyesinin borcuna istinaden SGK’ya satarken bu büyükşehirin eseri demeyip el kaldırıp satışını onaylıyorsun ama…
İnşallah siz de 15 yıllık iktidarı kaybettiğinizde “biz şu kadar proje yaptık, bunları milyon dolarlara kat kat satabiliyorsunuz dersiniz.
Yaptığınız her şey için teşekkür ederim, hepsini dinledik hatta siz söylemediniz eksik kaldı ben söyleyeyim.
Taşeron işçileri tam anlamıyla taşeron olmaktan kurtarmadınız ama en azından mevcut yapıdaki taşeronları içeri aldınız.
Bunu büyükşehir belediyesi başaramadı, bu noktada sizi tebrik ederim.
Artı… İlber Ortaylı gibi bir adamı getirdiniz. Salon ful çaktı. Demek ki düzgün adamlar getirince ne güzel etkinlik oluyor.
Saçma sapan tanımadığımız, kendini aydın sanan adamlar yerine İlber Ortaylı gibi doğru adamlar getirin ki paneller, etkinlikler boşa gitmesin.
Bunlar ve diğer yaptığınız her şey için teşekkür ederim.
Ama size bir belediyecilik gerçeğini söylemek zorundayım.
Biz 2.4 milyar doları 15 yılda harcarken sizin büyükşehir belediyesi siz de dahil 4 yılda harcadığınız parayla tramvay dışında göze gelen bir proje yok” deyince;
Hani tramvaya da o kadar bağırmıştınız dediler Küçükkaya’ya..
Küçükkaya devam etti…
“Elbette öyle, mikro kredi alıp esnafı mağdur etmeden yapsaydınız. Şoför esnafını da işin içine katsaydınız. Bunun yapılmışı Eskişehir’de var. İsterseniz gezdirebilirim.
Bunları kendim uydurmuyorum bu bir belediyecilik anlayışıdır”
deyince
“Sen burada siyaset yapıyorsun” dedi AKP İzmit ilçe başkanı Hasan Ayaz.
Küçükkaya “ben burada ne anlatayım, lokantamda yemek nasıl yapılır onu mu anlatacağım? Ben siyasetçiyim tabiki siyaset anlatacağım. Siz ne bekliyorsunuz? Diğer il başkanları gibi susup sizi mi dinleyeceğim?
Beni buraya neden çağırdınız? Şayet kahvaltı içinse ben hepinizle tek tek ederim, ne var bunda?
Bir de Nevzat başkan beraber pikniğe gitmekten bahsetti.
Tamam gidelim pikniğe sizi ben götüreyim ama araziyi ben seçeyim.
Yapmaya çalıştığınız Çöp fabrikasının arazisinde piknik yapalım, etler de benden olsun, yeter ki gelin!
Bakın çok önemli bir görevdesiniz. Eğer yarın öbür gün bu kentteki çocukların sağlığına zarar gelirse sorumlu sizlersiniz.
Bilinenin aksine kuzey rüzgarları yüzünden Maşukiye ve Bahçecik’teki en kötü havayı bir klima gibi temizleyen İzmit’in havasına gidipte çöp fabrikası yapar, düzgün teknoloji kullanmazsanız bu kentin vicdanı size hesap sorar”.
-Peki nasıl yapacağız dediler.
Küçükkaya, “Ben anlamam bu bir teknik detay ister. Öyle üç-beş köşe yazarını Avrupa’ya göndermekle fabrika gezdirmekle alınacak bir karar değil".
Bunun üzerine Hasan Ayaz, Küçükkaya’yı siyaset yapmakla suçladı, meclis üyeleri de karşılıklı söze karıştı derken Küçükkaya bu kez MİA konusuna değindi.
Real AVM arazisinin eskiden sanayi çarşısı olduğunu, orada 100 m2 dükkanlara 100 m2 vererek belli alana yerleştirildiklerini, yapan adama da ismini verdiklerini, isterse Nevzat Doğan’ın da böyle bir şey yapabileceğini söyledi.
Küçükkaya “Ama Real arazisiyle ilgili konuşunca bizi MİA karşıtı olarak lanse ediyorsunuz. Biz niye MİA’ya karşı olalım?
Kötü yerler iyi yerler olacak, MİA bu değil mi?”
Daha sonra ortam iyice gerildi.
Küçükkaya’ya “Git basın toplantısı yap bunları orada konuş. Zaten her gün basın toplantısı yapıyorsun. Burada hizmetleri eleştir” dedi Hasan Ayaz.
“Neyi eleştireyim? Akmeşe’nin pazarını yapmışsınız ama ısıtma sistemi çalışmıyor, vatandaş oraya branda yapılsın diyor, bunu mu söyleyeyim.
Yoksa Ayazma’da yaptığınız kültür merkezi bomboş duruyor, sürgün yeri oluyor; bunu mu söyleyeyim?
Ayazma’daki pazarda insanlar donuyor. Isıtma sistemini müteahhide vermişsiniz ama ısınma yok.
Bunları mı söyleyeyim?
Tabiki bunları da söyleyeyim ama ben park bahçeler müdürü değilim.
Deprem anıtı bile bir yıl önceki halinde, ne boyanmış ne bir şey!
Böyle sorunları mı buraya taşıyalım?
Başkan anlatıyor, çocuk tiyatrosu yapmış falan.
Ben de ilçe bütçesiyle çocuklara tiyatro yaptım. Bunlar yapılır. Ben şunu diyorum.
Bir AKP’li 15 sene sonra kendinden emin “Bu projeyi satarsanız yüzde 600 kar elde edilebilecek” diyecekleri bir proje var mı?
Bak ben onurla söylüyorum, bunu yapan adamlar hapis yatmış”.
***