En başından belliydi…!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Hep söylüyorum yine söyleyeceğim.

Bizler reklamla varlığını sürdüren kurumlarız, eyvallah

Ancak her reklam verene de balıklama atlamamayı öğrenmeliyiz.

Gazeteleri araç gören kimi kurnazlar, bizim üzerimizden sükse yaparak vatandaşın güvenini kazanmaya çalışıyor.

Ardından önüne geleni tokatlayıp arazi oluyor.

Bu tanımlamaya uyan en bariz örneklerden biri şu, herkese gına getiren 262 Towers projesidir.

***

Projenin bulunduğu arsanın Kent Konut tarafından Araplara satıldığı andan itibaren aynı noktada yer aldık.

Göz kamaştırıcı lansmanlar, büyüleyici maketler, ünlülerle fotoğraflar, Cumhurbaşkanının danışmanıyla bir araya gelmeler…

Bunların altında bir çapanoğlu olduğu belliydi.

Hele hele böylesi iddialı bir projenin yüklenici firması Burçin Şahin gibi yetersiz biri olunca daha da dikkatimizi çekmişti.

Araştırdık, CİMER’e sorduk, cevap aldık.

Burçin Şahin projenin hafriyat ruhsatıyla millete daire satıyordu, hem de maket üzerinden!

Bunu kamuoyunu uyarıcı niteliğinde haber yaptık, dikkatli olun dedik.

Çünkü yasal değildi.

***

Tabi, biz bunları yazınca ortalık ayağa kalktı.

Başta Burçin Şahin olmak üzere pek çok kişi bize ateş püskürdü.

Ama bu isyanını çıkıp adam gibi kendi ifade edemedi.

Medyada yemlediği birkaç tetikçi aracılığıyla saldırmayı tercih etti.

Ağza alınmayacak, seviyenin yerlerde olduğu, aldığı paranın hakkını verme heyecanıyla yazılan, galiz küfürler içeren o yazılara gülüp geçtik.

Bir yazana baktım, bir yazdırana… Cevap verme, hukuk yoluna gitme gereği dahi duymadım.

Bunun yanı sıra bizim yazdığımız gerçekler eşliğinde Burçin Şahin, onun dışında medyaya üç-beş harçlık daha dağıttı.

Ucuz adamlar durmadan Burçin Şahin güzellemesi yaptı.

Gelinen noktada şimdi aynı adamlar, Şahin’i dolandırıcı olarak yazmaya başladı.

Biz ise Şahin’i saldık gitti.

Çünkü muhatabımız değildi, herkes neyin ne olduğunu gayet iyi görüyordu.

Önemli olan bunu en başta görüp yazabilmekti.

Aynı anda tüm İzmit’in gözünün üzerinde olduğu, kalburüstü insanların yer kapattığı projede tehlikenin geldiğini haykırabilmekti.

***

Şimdi her gün 262 Towers ile ilgili yeni bir şeyler yazıyorlar.

Deyim yerindeyse kamuoyuna günah çıkarıyorlar.

Ama yaptıkları haberlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yok, yine en doğru bilgiye Gazete Barış’tan ulaşıyorlar.

Önceki günlerde Sebahattin Aydın’ın “262 Towers mühürlendi” başlıklı haberini okuyanlar bilir.

Akşam saatlerinde giren riskli bir haberdi ancak direksiyonda Sebahattin Aydın vardı.

Zaten yarım saate kalmadan haber diğer gazetelerde de yer almaya başladı.

Ne de olsa referansları sağlamdı (!)

***

Ve bu olay gösterdi ki, (kaba tabirle söyleyeceğim zira hakkettiler)

Her hıyarım var diyene tuzlukla koşmamak lazım!

Burçin Şahin şimdi nerede, ne yapıyor bilmem ama bize atıp tuttuğu gibi yüzyılın basın davasını açamadan silindi gitti.

Bundan sonra bırakın bize dava açmayı, bu kentte birinin arsasına kümes dahi yapamaz duruma geldi.

Karizmayı o kadar çizdirdi yani.

***

Buna seviniyor muyum, tabi ki hayır.

Böyle olayların kentimizde yaşanmasından esef duyuyorum.

Hatta bu konudan Kocaeli Büyükşehir Belediyesini dahi sorumlu tutuyorum.

Vermeyin kardeşim! Her Arap gördüğünüzde paçalarına yapışmayın!

Kentin en güzel noktasında kazulet gibi duran binalar, şehrimizin silüetini bozuyor.

O yoldan gelen geçen herkes üç yıldan beri biçimsiz beton yığınını görüyor.

Bu saatten sonra bu cenazeyi kim nasıl kaldırır bilmem ama büyükşehir belediyesinin “Sattım kurtuldum” mantığından çıkıp orayla ilgilenmesi gerekiyor.

Sattınız, bari takip edin!

Her şey para değil!

***

Kısmetse yarın bir başka tokatçıyı sizlere anlatacağım.

O tokatçı için beni kimler aradı, haber kaldırtmak istedi, aklınız şaşar.

Ama yine haklı çıktık maalesef (!)