Değişim isterken aynaya bakmak…
CHP de 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından,
Her seçimden sonra duymaya alıştığımız lider değişim talepleri yine yükselmeye başladı.
Seçimlerde istenilen başarının yakalanamamasını,
Lidere bağlamak ve başarının lideri değiştirerek elde edileceğine inanmak..
Acaba bu iş gerçekten bu kadar kolay mı?
Yani lider değiştiğinde her şey yoluna girecek, başarı gelecek mi?
Sadece lider değişimi yeterli mi?
Lider bir partinin beyni ise,
Üyeler ve seçmenleri de o partinin kılcal damarlarıdır.
Eğer kılcal damarlar tıkalı ise, partiyi yeteri kadar besleyemiyor,
Partinin hedeflerini, vaatlerini kapı kapı dolaşıp halka anlatmıyor ise,
İstenildiği kadar lider değişsin başarı gelmez.
Lider başarısız da bizler her şeyi mükemmel mi yaptık?
Partide her zaman görev alan, fedakârca çalışan,
Sandıkları bekleyen, partiyi açık tutan parti emekçilerimizi dışarda tutarak,
Gelin bir öz eleştiri yapalım ve aynaya bakalım,
En tepeleri sorguluyoruz da,
Oy verdiğimiz partinin iktidara gelmesi için,
Vatandaş olarak, üye olarak, delege olarak neleri yapamadık,
Neleri yanlış yaptık, eksiğimiz nedir diye
Kendimizi sorguladık mı?
Aslında değişmesi gereken kimler?
Önümüze bir sandık koydular,
Oyumuzu attık görevimizi yerine getirdiğimizi zannettik..
Hep bekledik..
Bekledik ki bir şeyler değişsin,
Değişmedi, değişmez de..
Bir elin sesi yok maalesef,
İki el üç el dört el olamadık..
Oturduk..
Kavun karpuz da değildik ki yata yata büyüyelim,
Büyüyemedik..
Kendimizi ait hissettiğimiz partinin kapısını çalıp,
Ben nasıl katkı sağlayabilirim diye sormadık,
Partiye üye olduk,
Orada kaldık,
Ayda bir sigara parası kadar olan aidatı bile ödemedik..
Miting oldu mu, partinin kapısına geldik,
Parti otobüs tutmuş ise bindik gittik eğlendik döndük.
Otobüs yetersiz ise partiye kızdık.
Düşünmedik ki o otobüsler kaç liraya tutuldu,
Parası nasıl karşılandı?
Hadi arkadaşlar pamuk eller cebe bu otobüsün parasını aramızda toplayalım demedik.
Bedavacı diye eleştirdiğimiz kişilere benzedik..
Onları eleştirdik ama onlardan farklı davranmadık..
Partide ücretsiz çay içtik,
Ama bir gün bir kilo çay alıp tezgaha bırakmadık..
Ev sahibi gibi değil misafir gibi davrandık.
Partinin ücret ödeyerek attığı mesajlarla bizleri çağırdığı etkinliklere gitmedik,
Nasıl olsa birileri gider dedik,
Partide kurulan çalışma gruplarında görev almadık,
Bir şey üretmedik..
Bekledik..
İnsana en ihtiyaç duyulduğu anlarda bile partiyi yalnız bıraktık..
Hep birileri yapar nasılsa dedik..
Aslında o birilerinin kendimiz olduğunu anlamadık..
İyi güzel, parti de birileri değişsin de,
Sen hiç değişmeyecek misin güzel kardeşim..
Ne bekliyorsun??
Godot'u mu??
Sağlıcakla kalın…