"Türkiye İttifakını" sevdim!

Erdoğan’ın MHP ile yaşadığı oy çatışması tesadüflerle anlatılamaz.

MHP, yerel seçimde kendini dev aynasında görürken

Erdoğan “Aslında yok hükmündesiniz” demeye getiren açıklamasını yaptı.

Böylece gündem bambaşka yöne doğru gitti.

Türkiye artık “Cumhur ittifakının” yerini alan “Türkiye ittifakının” ne anlama geldiğini tartışıyor.

Açıkçası bu söylem benim kulağıma çok hoş geliyor.

Erdoğan bunu belki siyaset olsun diye, belki de zorundan söyledi, bilemiyorum.

Fakat sebep her ne ise toplumun duymak istediği işte böyle kucaklayıcı, birleştirici sözler…

***

Gazeteci Soner Yalçın’a göre Erdoğan, ileride CHP ile ittifaka kadar varacak.

Bu söyleminin altında da bu gerçek yatıyor.

Olabilir mi, pek ala olur…!

Şayet yeni kurulacak olan parti FETÖ’nün, emperyalistlerin güdümünde ise, -ki bu konuda bazı öngörüler yok değil;

İşte o zaman ülke adına gerçek bir “Beka” sorunundan bahsedilebilir.

Şu an için bununla ilgili net bir fotoğraf henüz ortada yok.

Herkes kendini sır gibi saklıyor.

***

Yeni partinin gizemli yapılanması doğrusu bende kuşku uyandırıyor.

Bakın, mesela Meral Akşener de yeni bir parti kurmuştu.

Ama parti kurarken çoğu şeyler uluorta olmuştu.

Dolayısıyla Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı parti bana çok masum bir yapılanma gibi gelmiyor.

Bu ülke zaten ne çektiyse beterin beterinden çekti.

2000’li yılların başında ekonomik krizlerden, koalisyonlardan bunalan halk, Recep Tayyip Erdoğan’ı kurtarıcı olarak görmüştü.

Daha ilk seçimde AKP iktidar olmayı başarmıştı.

O dönemler şimdi yollarını ayırdığı kim varsa Erdoğan’ın yanındaydı.

Aynı kişiler şimdi tam tersine karşıda yer alınca “Hoop n’oluyoruz” diye düşünüyor insan.

***

Erdoğan’ın ülkeyi yönetme gücü epey zayıfladı.

Yanında akıllı adam sayısı gittikçe azaldı.

İttifak ortağı MHP’den ise beklediğini alamadı.

MHP, Erdoğan için kambur olmaya başladı.

Bahçeli’nin komik oy hesabından sonra Erdoğan, Türkiye ittifakı söylemini ortaya attı.

Böylelikle Türkiye yeni bir jargonla daha tanıştı.

***

Aslında “Türkiye ittifakı” yeni bir jargon gibi görülse de bunun adı bir bakıma “Beka meselesidir”

Yani yerel seçimlerden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya attığı beka meselesi

Galiba asıl şimdi mesele haline geldi.

Ama bekaya kastedenler Erdoğan’ın tahmin ettiği gibi Millet ittifakı değildi.

O zamanlar Cumhur ittifakı dışında kalanları, ülkenin bekası için tehdit gören Erdoğan,

Bugün beterin beteriyle karşı karşıya kalmış olabilir.

Bu yüzden de ittifak ortağı MHP’yi karşısına alan “Türkiye ittifakı” söylemini ortaya attı.

Gerçekten de toplumun tüm kesimlerini kucaklayan böyle bir ittifaka çok acil ihtiyacı var.

Bakalım Erdoğan’ın “Türkiye ittifakı” söyleminin altından tam olarak ne çıkacak?

Biz şimdilik niyet okumakla yetiniyoruz!

Belki de fazla iyi niyetliyiz, belki de siyasetin nefret dili dozunu artırarak devam edecektir, kim bilir…?

-----------

YETER Kİ RÜZGARI GÖRSÜNLER..!

Kamuoyu ve özellikle basın yeni konulara çok meraklıdır.

Doğaldır da…

Son günlerin en popüler konularından biri Türkiye’de kurulacağı söylenen yeni partidir.

Başını eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çekeceği yeni partiye AKP’den kimlerin katılacağı ise popülerlikte bir numara…

Bunu fırsat bilen troller hemen klavye başına geçip, fake hesaplardan bazı isimleri ortaya atıyorlar.

Yok efendim Kocaeli’den şu isimler yeni partiye katılacakmış falan…

Bizim medyamız boş durur mu, elinde tuzlukla sahte hesapların peşinden gitmeler başlıyor.

Adı geçen şahısları telefonla arayıp o partiye geçip geçmeyeceklerini soruyor.

Halbuki bunu sormak için kuşlara ihtiyaç mı var?

Ortada bariz bir hareketlenme var, bu belli.

Açar telefon sorarsın. Kuş kadar düşünemez miyiz yani!

Ya, o konuşanlara ne demeli?

Mal bulmuş mağribi gibi ortaya salınanlara…

Aman efendim bir reisçilik, bir dava adamlığı sormayın gitsin!

Veryansın ediyor, aramıza fitne sokuyorlar diyor.

Sanırsınız ki daha düne kadar 31 Mart seçimlerde kabuğuna çekilip partinin başarısız olması için ellerini ovuşturanlar onlar değil!

Bir fırsat çıksa da bizi fark etseler diye beklediklerini kimse bilmiyor zannedersiniz.

Yeni kurulacak partide ışık gördüklerinde ilk onlar gitmezmiş sanki.

Geçin bunları…!

Siz ve sizin gibilerin AKP’ye veya diğer oluşumlara nerelerden gelip çöreklendiğinizi unutmadık.

Kendi bekanızın bittiği yerde durmayacağınızı bu millet görmüyor mu sanıyorsunuz?

Belki başında değil, ama bir yerinde mutlaka oyuna dahil olursunuz.

***

Dün AKP idi bugün başka parti olur. Yeter ki rüzgarı iyi görün…!

Bana kızanlar olacaktır elbette ama onların hepsi bu yazıyı kenara not etsin!

Zira ben onların sözlerini kenara not aldım da;

Siyasetin çirkin yüzünü, bu yüzlerle örnekleyebilmek adına…!

---------

AKŞENER’E TEZGAH MI KURULUYOR…?

CHP ve İYİ Parti’nin sağlam temellere dayandırdığı Millet ittifakı, beraberinde başarıyı da getirdi.

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere pek çok büyük kenti AKP’nin ve MHP’nin elinden aldı.

Durum buyken, bu başarıyı görmezden gelenler de vardı.

Özellikle İyi Parti içerisinde bir grup, Akşener’i başarısızlıkla suçluyor.

Bunun için ölçü olarakta İyi Parti’nin belediye kazanamamasını gösteriyor.

***

Bana göre son derece yanlış bir bakış açısı…

İyi Parti kurulalı şunun şurasında ne kadar oldu ki?

Kurulur kurulmaz kucağında genel seçimleri buldu. Teşkilatlanmayı tam tamamlayamadan da yerel seçimler kapıya dayandı.

Doğal olarak Akşener, yapılacak en iyi hareketi yaptı ve CHP ile ittifak kurdu.

Bu ittifak bazı kentlerde ve ilçelerde sorun yaratsa da genel başkanlar düzeyindeki dik duruşla kolayca aşıldı.

Netice itibariyle AKP’nin kalbine hançer saplandı.

Başkenti ve İstanbul’u almayı başardılar.

Fakat buna rağmen Akşener’in istifasını isteyecek kadar gözü dönmüşler var İyi Parti içerisinde.

***

Akşener, kendini başarısız addedenlere karşı hemen hamlesini yaptı.

“Şayet başarısızsam bu koltukta durmam” dedi.

İşte tam bu noktada devreye CHP Lideri Kılıçdaroğlu girdi.

Akşener’in ittifaka karşı tutumuyla Türkiye’de umutları yeniden yeşerttiklerini söyledi.

Ortada bir başarı varsa bu yalnızca CHP’nin değil, İyi Parti’nin de başarısıdır dedi.

Bütün CHP’li belediye başkanlarını arayarak, İyi Partililere sahip çıkılması talimatını verdi.

Kısacası Kılıçdaroğlu Akşener’e kendi partisi içinde kurulan kumpasa “DUR” dedi.

***

Ama İyi Parti içindeki yer kapma sevdalıları boş durmuyor.

Hala Akşener’in altını oymaya devam ediyor.

Bunun için de partinin olağanüstü kongresini fırsat görüyor.

İl ve ilçelerde Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu ve Lütfü Türkkan’a yakın isimler teşkilatta söz sahibi yapılmaya çalışılıyor.

Kocaeli ölçeğinde ise bu işi Gebze kanadındaki siyasiler üstleniyor.

Cumali Durmuş’un İyi Parti’den istifa edeceğini yaygınlaştırıp, partide Akşener’e karşı bir ayaklanma, bir memnuniyetsizlik varmış hissi yaratılıyor.

Üstelik bunu medya eskileriyle yapıyorlar ki, bu da onların hemen açığa çıkmalarına sebep oluyor.

Daha adım atarken nereye varmak istediklerini anlamamıza sebep oluyor.

***

İyi Parti il başkanı Şanbaz Yıldız’a da aynı oyun oynanıyor.

Çünkü Şanbaz Yıldız Akşener’e ihanet edecek, onu yolda bırakacak bir isim olarak görülmüyor.

Dolayısıyla Yıldız’ı il başkanlığından indirmek için Kocaeli’de bir oyun tezgahlanıyor.

Bu oyun aslında Şanbaz Yıldız’a değil, Meral Akşener için oynanıyor.

Kocaeli’de ne olur ne biter bilemem.

Fakat şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, İyi Parti bu seçimlerde asla başarısız değildir.

Belki belediye kazanamadı ama İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya gibi kentlerin CHP tarafından kazanılmasında çok büyük denge oldu.

***

Milliyetçi Hareket Partisi’nin, AKP ile olan iş birliğini abartarak, kendini iyice iktidar yamağı yapmasına tepkili olan seçmenlerin adresi oldu İyi Parti.

Milliyetçi kesimin çoğu yukarıda Bahçeli’nin, Kocaeli’de Aydın Ünlü denilen çıkarcı il başkanının kendi bekasına odaklanmasından dolayı

Cumhur ittifakından kaçıp Millet ittifakına gitti.

Tüm bu olan biteni Erdoğan da okudu, buradakiler de…

Varsın MHP, AKP’ye yamaklığa devam etsin.

Erdoğan’ın bu çıkar gruplarını silkelemesi yakındır.

***

Diğer yandan…

İyi Parti’yi başarısızmış gibi gösterip, alınan başarıya çöreklenmek isteyenler

Olağanüstü kongrelerde üst kurul delegelerini ele geçirip Akşener’i boşa düşürme hesabındalar.

Burada Şanbaz Yıldız’ın çok ama çok dikkatli olması gerekiyor.

Arkadan dönen tezgahları görmesi gerekiyor.

Sağlam bir yönetim yapıp, İyi Parti’ye karabasan gibi çökmelerine müsaade etmemesi gerekiyor.

Şanbaz Yıldız bunu başarabilir mi, orası muamma…

Çünkü tecrübeli bir siyasetçi olmasına rağmen bazen kendine olduğundan fazla güveniyor.

Bu da onu bulunduğu konumda zaafa uğratabilir.

İyi Parti ile alakalı gelişmeleri yakinen takibe devam…