Çaycı bile olamazdın!

AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’in pek çok insana göre “skandal” niteliğindeki sözlerin etkisi çığ gibi büyüyor.

Özlem Hanımın TBMM’de HDP’li bir milletvekiline cevap vereceğim derken sergilediği tavır tam bir cehalet örneğidir.

Düşünün…

“Ak Partiden önce kadının adı yoktu”

diyen kişi, o sözleri edebilmek için

Cumhuriyetin, tam demokrasinin sağladığı imkanlarla o kürsüde söz sahibi olabilmiş.

Ve AKP’nin mutasyona uğrattığı, adına “ileri demokrasi” dediği kavram çerçevesinde haddini aşan sözler etmiş.

Bir insan nasıl olur da bu kadar kör ve nankör olabilir?

Aslında normal. Bu gibiler tarikat yuvalarında yetişip Cumhuriyet’e öcü gibi baktıkları için, kendilerini oraya getiren gücün sadece Erdoğan olduğuna inanırlar.

Yalan da sayılmaz.

Özlem Zengin gibi isimler Erdoğan’ın gölgesi olmasa bırakın milletvekili olmayı, o mecliste çaycı bile olamazdı.

Ama bu Cumhuriyet öyle bir şey ki, toplum kimi umut olarak görüyorsa ona olanak sağlıyor.

Halkın kendi kendini yönetmesine sınırsız imkan tanıyor.

***

Halkımızın büyük çoğunluğu 2002’den beri AKP yönetiminden memnun.

Demokrasi adına buna kimsenin itirazı da yok.

Ama Özlem Zengin gibi temsil kabiliyeti olmayan,

Erdoğan’a yalakalık yapacağım derken bu ülkenin kurucu lideri Atatürk’ün dünyanın üçte iki ülkesinden daha önce;

Türk kadınlarına tanıdığı hakları bir çırpıda silip atan zihniyetleri tepemize çıkaranlara itirazımız var!

***

Acaba bunu hangi kafayla söyledi. Bilinçli mi, bilinçsiz mi söyledi?

Tamam AKP kendi dinamikleri içinde kadınları önceleyen bir parti olabilir.

Bu hakkını teslim etmek lazım.

Ama bu demek değildir ki AKP’den önce kadının esamesi okunmuyordu.

Dünya bizi kadınlara verilen haklar konusunda takdir ederken Özlem Zengin nasıl böyle aymazlık eder?

***

Bakın, 1933 senesinde Fransız Le Miroir Du Monde Dergisinin kapağında Türk kadınlarının yer aldığı bir fotoğrafa şu başlık düşülmüş:

“TÜRK KADINI DÜNYANIN AYNASI” denmiş.

Ki, o tarihlerde Fransız kadınları hak mücadelesi veriyordu.

Resmen dünya bizi hayranlıkla izliyor, parmakla gösteriyordu.

Şimdi bütün bunları yok sayıp “Ak Parti’den önce kadının adı yoktu” demeyi biz nasıl es geçelim?

***

Ya, bu ülke kadın başbakan gördü, bakanlar gördü.

Yoksa siz Tansu Çiller’i kadından saymıyor musunuz?

Daha yakın tarihe bakalım.

Şu anda kendi siyasi partisini kuracak kadar halkın teveccühünü kazanan, benim de değerli hocam olan Meral Akşener’i 1996’da İçişleri Bakanlığı yaptı.

2007’de TBMM Başkan Vekilliğine getirildi.

Seni de oraya getiren, o bir türlü hazmedemediğiniz Cumhuriyet devrimleridir.

Ayıp ettin Özlem Zengin, hem de çok ayıp ettin.

Ama iyi reklam yaptın. Kendi tabanının gönlünü hoş ettin.

Bunun mükafatını alman an meselesidir.

Neden mi?

Çünkü armut dibine düşmüş.

Özlem Zengin büyüklerin izinden gidiyor.

Nasıl mı?

AKP iktidarında kadınlar hakkında edilmiş skandal sözlere bakarsanız anlarsınız.

***

Unutanlara hatırlatalım:

**Bir tane kız mıdır kadın mıdır bilmem…

**Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek

**Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor

**Evdeki işler yetmiyor mu? (İş isteyen kadına ithafen)

**Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün

**Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar

**Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak

**Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer

***

Bugün sosyal medya bu gibi paylaşımlardan geçilmiyor.

Ama ne garip ki Özlem Zengin’in sözlerini savunan büyük bir cahil kesim var.

Konuyu başörtüsüne bağlayanlar var.

Var da var!

Bizim Kocaeli kadın milletvekillerine bakıyorum;

Allahtan Özlem Zengin’i sahiplenen bir açıklamaları olmamış.

Biraz akıl ve vicdan sahibiyseniz yapacağınız da budur.

O anlamda Sayın Zeybek ve Katırcıoğlu’nu tebrik etmek gerek.

Saçma sapan bir polemiğe girerek kendilerini inkar noktasına gelmemeleri iyi bir şey.

ELLİBEŞ VE

BÜYÜKAKIN’DAN

MARKAJ…

Eyüp Ayar ismi şu sıra oldukça gündemde.

Parti yöneticiliklerinin yanı sıra

22. ve 23. Dönem Gebze bölgesinden AKP Milletvekili olarak görev yapan Eyüp Ayar,

Vekilliğinin ardından partisi tarafından kenara atılan bir isim oldu.

Geçtiğimiz yerel seçimlerde bir kez daha şansını deneyerek Gebze Belediye Başkanlığına talip oldu, Köşker’e açık açık muhalefet etti.

Ama aday gösterilmedi.

Öncesinde de partisine kırgın olduğu konuşuluyordu.

Daha sonra adı, Ali Babacan’ın Genel Başkanı olduğu DEVA Partisi ile anılmaya başladı.

Hatta geçtiğimiz yıl Nihat Ergün’ün Gebze’de gerçekleştirdiği buluşmaya dahi katılmıştı.

***

Her ne kadar “AKP’den başka partiyle işim olmaz”, dese de

Eyüp Ayar’ın DEVA Partisine gönlünün aktığını, kurulum aşamasında harıl harıl çalıştığını biliyoruz.

İlaveten; DEVA’nın il başkanlığını istemediğini ama en iyi ismi bulmak için temaslar yaptığını, nitelikli insanları yeni partiye kazandırmak için çabaladığını duyuyoruz.

Kaldı ki DEVA’nın Ankara Bilkent Otel’de düzenlediği tanıtım toplantısına katıldığını kendi de söylüyor.

Kurucular kuruluna pek çok arkadaşının girdiğini, o nedenle tanıtım toplantısına onlara destek olmak için gittiğini ifade ediyor.

Ama bir yandan da AKP ile ipleri hepten koparmıyor.

Programlarda boy gösteriyor.

Politik bir cambaz gibi hareket ediyor.

Açık açık değil, saman altından su yürütüyor.

***

Henüz kendini deşifre etmiyor.

Hani derler ya, bir ayağı dışarıda diye aynı o hesap.

Eyüp Ayar’ın bir ayağı AKP’de ise diğer ayağı DEVA’nın kapısında.

***

İşte, “arafta” kalmış gibi görüntü çizen, her iki tarafa sinyale devam eden eski milletvekili Eyüp Ayar’ın bugün çok ağır konukları vardı.

Haftanın bir-iki gününü Gebze bölgesindeki çalışmalara ayıran Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ile

AKP Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş ve Gebze İlçe Başkanı İrfan Ayar,

Eyüp Ayar’ı iş yerinde ziyaret etmiş.

Duyunca şaşırmadım değil.

Çünkü Eyüp Ayar’ın DEVA Partisi ile temasları gün yüzüne çıktı.

Buna rağmen AKP teşkilat başkanlarının Büyükakın’la beraber eski milletvekilini ziyaret etmeleri sıradan bir olay değil.

***

Tamam, vefa adı altında AKP’nin birtakım isimlerine ziyaretler yapılıyor.

Ancak Eyüp Ayar bu vefayı hak edecek normlara sahip değil.

Neden mi?

Çünkü başka partiyle flört ediyor.

Hatırlayın… Nihat Ergün’e son ana kadar hürmet eden, düne kadar programlarda mikrofon veren AKP

Ergün’ün DEVA Partisinde açık açık rol almasının ardından ağza alınmayacak sözler sarf etti.

Vefa-mefa bir anda silindi gitti.

O çatı altından gidenlere ne oluyorsa Nihat Ergün’e de o oldu.

Ne hainliği kaldı ne FETÖCÜLÜĞÜ.

***

Ama AKP kolay kolay insan harcamıyor, sonuna kadar kapıları zorluyor.

Değil mi ki Eyüp Ayar hala AKP’den vazgeçmediğini söylüyor;

Bu saikle yola çıkan AKP teşkilatı böyle önemli isimleri markajda tutuyor.

Eyüp Ayar’ı kazanmaya belki de ikna etmeye çalışıyor.

***

O ziyarette neler konuşuldu bilmiyoruz.

Ama bilinen bir şey varsa o da AKP’nin şu sıralarda adam kaybetme lüksünün olmadığıdır.

Anlaşılan o ki, AKP hala Eyüp Ayar’ı gözden çıkarmış değil.

Markaj üstüne markaj yapıyor.

Bakalım Eyüp Ayar’ın adresi neresi olacak?