Milli Savunma Rektörünü ne kadar tanıyoruz?
Bilindiği gibi OHAL kapsamında çıkarılan kararname ile bütün askeri okullar kapatıldı.
Buna gerçekten gerek var mıydı, orası hala tartışılır.
Ancak devletin darbe olaylarından sonra alması gereken bir takım kararlar olduğu aşikar.
Fakat bu kararları alırken de sapla samanı birbirine karıştırmamak gerektiğinin altını çizelim.
***
Askeri okullarda ne yetişir? Tabi ki asker... Kurmaylar, subaylar, komutanlar bu okullardan çıkar.
Ordusu güçlü bir Türkiye olarak tanındık bugüne dek, öyle değil mi?
Ve hepte gurur duyduk bununla.
Ta ki bu vatan hainleri Ergenekon ve balyoz kumpaslarıyla ordumuzun altını boşaltıp,
en etkin noktalara asker adı altında kendi hainlerini yerleştirene kadar…
***
Koca koca komutanlarımızı yatağından alıp kafalarından bastırarak polis araçlarına tıktıklarında bu millet “çüş” diyebilseydi,
O gurur duyduğumuz ordumuz dimdik ayakta olurdu şimdi.
Ama geçmişle ölmüşe çare yok, mecbur bundan sonra önümüze bakacağız.
***
Darbe olaylarının ardından bana hala samimi gelmeyen askeri okulların kapatılmasının ardından
Yine meşhur OHAL kapsamında bir karar alındı.
Bu karara göre bundan sonra bütün askerler yeni kurulacak olan Milli Savunma Üniversitesinde yetişecekti.
Bu üniversite adından da anlaşılacağı gibi Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olacaktı.
Ve bu üniversite kuruldu.
Haliyle gözler, böylesi önemli bir kurumun başına yani rektörlüğüne kimin getireceğine çevrildi.
***
Milli Savunma Bakanı ilimizden bir isim olunca, kolay mantıkla hemen KOÜ Rektörü Sadettin Hülagü’nün adı dillendirildi.
Gerek Fikri Işık’a yakınlığı, gerekse Cumhurbaşkanına olan yakınlığından yola çıkarak,
Asker yetiştirecek olan bu üniversiteye Hülagü ismini yakıştırdılar.
Duyduğumda inanamamıştım. O kadar da olmaz demiştim.
Çünkü bu okulda asker yetişecekti, şakası yoktu. Şakaya alanların halini gördük!
Bu alanda bir deneyim gerektirirdi.
Sadettin Hülagü mesleğinde çok başarılı bir isim olabilir ama Milli Savunma Üniversitesi çok başka bir dünyaydı benim gözümde.
Onu liyakat anlamında buraya düşündüren tek neden, geçmişte orduda askeri tabiplik yapmış olmasıydı belki de, bilemiyorum.
Belki de dediğim gibi sadece Bakan Fikri Işık ile olan samimiyetiydi ama bu kadar basit olmamalıydı.
***
Sadettin Hülagü, basında çıkan söylentileri net bir dille yalanlamadı hatırlarsanız.
Hatta yazılanlara göre bu iş tamamdı, yerine kimin geçeceği bile tartışılmaya başlanmıştı ki;
Önceki gün Milli Savunma Üniversitesi’nin Rektörü resmi gazetede yayınlandı.
Türkiye’nin kalbine kan pompalayacak olan bu üniversitenin başına, Prof. Dr. Erhan Afyoncu diye bir hoca atandı.
Haberi duyar duymaz ufak çaplı bir araştırma yaptım.
Erhan Afyoncu, üç aday arasından seçilmiş. Diğer iki isim arasında Sadettin Hülagü yer almıyormuş.
Bakan Fikri Işık’ın önerisiyle, Başbakan’ın kabulüyle Cumhurbaşkanın onayıyla atanmış bu göreve.
Yani deyim yerindeyse üç sağlam dikiş atılmış.
***
Erhan Afyoncu’nun askeri konularla uzaktan yakından alakası bulunmuyor.
Sadettin Hülagü kadar bile bulunmuyor, hatta hiç yok!
Kendisi, Tarih alanında uzman bir Akademisyen.
Biraz da medyatik bir isim.
Zamanında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafayı taktığı “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizide
Tarih danışmanlığı yapmış. Dizinin ikinci sezonunda danışmanlığı bırakmış.
Uzunca bir süre Murat Bardakçı ve Pelin Batu ile “Tarihin arka odası” adlı bir program yapmış.
Daha sonra 2012 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmiş.
***
Anlayacağınız sağlam bir tarihçiymiş. Bu yönünü genellikle medya ile bütünleştirmeyi bilmiş.
Erhan Afyoncu’nun medya ile olan bağı bununla da sınırlı kalmamış.
Yeni rektörümüz eski adıyla cemaatin, yeni adıyla Fetö’ye ait olan Bugün gazetesinde köşe yazıları yazmış.
Tarih aralığı 2008 ve 2014…
İşte bu noktada zaten karışık olan kafam hepten karıştı.
Birincisi; uzmanlık alanı “Tarih” olan birini ne diye asker yetiştirmesi için Milli Savunma Üniversitesi’nin başına getirirler?
İkincisi; bizim hepimizin başını ağrıtan bu hain yapı ile en ufak bir organik bağa bile tahammülümüz yokken,
Hain yapıya ait bir gazetede hemde 17/25 2013’ten sonrasına yani 2014 yılına kadar yazılar yazan biri
Ne diye böyle bir kurumun başına getirilir?
Biz hiç mi akıllanmayacağız? Gerçekten bu işi yapacak, bu yapıya ucundan kıyısından bulaşmamış,
Adı bunlarla hiçbir şekilde yan yana gelmemiş bir isim bulmak çok mu zordu?
İlla ki gidip gidip diplerine giriyorsunuz.
Hem sonra Bakan Fikri Işık, Erhan Afyoncu’da olupta başkalarında olmayan ne özellik buldu cidden merak ediyorum.
Milli Savunma Üniversitesi bu yahu, şakası var mı?
***
Neyse sinirlenmesem iyi olacak.
Neticede bu iktidar, bilim yuvası olan TÜBİTAK’a Hayvanat bahçesi müdürü atamış bir iktidar.
Vardır bir bildiği elbette..!
Belki de askeri talebelere “Kara Murat” filmlerini izletip, tarihin derinliklerine inip cepheye koşmanın kutsiyetini öğretir.