KANDIRA GİOSB’deki iddialara cevap…

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Kandıra GİOSB ile alakalı yaptığım haberi okuyanlar hatırlayacaktır.

Haberi hatırlatma amaçlı olarak yazımın bitimine linki ekledim, dileyen okuyabilir.

Bu yatırım çok büyük bir yatırım.

Önce Kandıra’ya sonra Kocaeli’ye çok fazla katma değer katacak bir yatırım.

Daha önce buraya FETÖ çöreklenmişti.

Hepimiz bir an önce FETÖ’cülerin Kandıra GİOSB’den elini çekip kaldığı yerden başlaması için destek verdik.

Ve Kandıra GİOSB’nin başına iş adamı, sanayici Mehmet Başol getirildi.

Kendisini uzun yıllardır tanırım. Hakkında olumsuz bir şey duymadım.

Ama bu son olayda GİOSB’un hafriyat işini adrese teslim yaptığına dair iddialar ortaya atıldı.

Bu iddialar üzerine ilk önce kalkıp yatırımın olduğu yere gittim.

Gözün alabildiğince devasa arazide hummalı bir çalışma olduğunu gördüm.

Ve söylendiği gibi nebati toprağı kazıma işi yakın zaman önce batan Soylular yapıyordu.

Başol’un sabah akşam bir arada olduğu söylenen Mustafa Soyer’in çocukları üzerine kurduğu firmanın, nasıl olupta milyonlarca liralık işi bir kalemde aldığı kafaları karıştırmıştı.

KOTO’da üçüncü komitede yer alan hafriyatçılar bu duruma tepkiliydi.

Ben de bu tepkilerden yola çıkarak, adrese teslim gibi görülen işi haberleştirdim.

Haberin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra Mehmet Başol aradı.

Gelmek istedi, bayram üzeriydi, daha sonra buyrun dedim.

Bayramın hemen bitiminde Başol gazeteye gelip, olup biteni kendi penceresinden anlattı.

Kendi penceresinden diyorum çünkü ben ikna olmadım.

Nedenine gelince…

Teklif usulü verilen işte hangi firmaların teklif verdiğini açıklamaktan kaçındı.

Daha sonra sana veririm dedi, özellikle bekledim yazı yazmadım ama ne aradı ne sordu.

Ben de arayıp, “Mehmet abi hani teklif veren firmaları bana gösterecektin” diye sormadım.

Öyle ya; vermek isteseydi zaten geldiğinde verirdi.

5 tane firmayı aklında tutamayacak biri de değil hani!

Ben sadece görmek istedim, o firmaların isimlerini yazmayacaktım ama normal teklif mi yoksa üstün körü kaşelenmiş teklifler mi bakacaktım.

Olmadı…!

E olmadıysa buna yapacak bir şey yok!

Ama diğer yandan bu gazetede herkesin cevap hakkı olduğunu bilmenizi isterim.

Mehmet Başol geldi, kendini bir güzel ifade etti.

Şimdilik bir kısmını yayımlayacağım Başol’un açıklamaları, kimi ne kadar tatmin eder bilmem.

Biz kimseyi hedef yapmıyoruz, kimseye bir şey ima etmiyoruz.

Ama gazeteye kadar gelipte bir parça evrak sunamıyorsanız ben orada dururum.

Evet, hatrı sayılır insanlar Başol için kefil oluyorlar, eyvallah.

Ben de farklı düşünmüyorum zaten.

Ama lütfen çok rica ediyorum, kimse bizi saf yerine de koymasın!

Diğer yandan bir de işin Kocaeli Ticaret Odası ayağı var.

İşte burası bambaşka bir şey…!

Bize iş vermiyorlar, kendi yandaşlarına iş veriyorlar diyerek ayaklananlara kim geri vites yaptırıyor, hepsini ele alacağım.

Hoş, onlar hakkını aramıyorsa bize düşen pek bir şey yoktur.

Benim derdim geri vitese takanlar değil, benim derdim Kandıra GİOSB’nin tamamı.

Bakın, daha burada çok büyük ihaleler olacak.

Burada kimler kollanacak?

Kimlerin hakkı yenecek?

Belki bunların hiçbiri olmayacak ama daha dakika bir gol bir, önümüzde bir örnek var.

Bundan yola çıkarsak Kandıra GİOSB’de bu yaşananlar devede kulak kalabilir.

Buna ilaveten, bir zamanlar FETÖ’nün çöktüğü bu yerde, FETÖ’cülerin arazilerinin akıbetinin ne olduğunu da merak etmiyor değilim (!)

Dediğim gibi, herkesin cevap hakkına saygım sonsuz.

Mehmet Başol’u sever sayarım.

Şimdilik beni ikna edemese de hatırına binaen ve etik açıdan onun söylediklerine harfi harfine yer vermek istedim. Buyrun takdir sizin…

MEHMET BAŞOL’UN İDDİALARA CEVABI:

“Bana ayağına gitme dediler, ben Aysun Erenkaya’yı tanıyorum, gideceğim dedim. Çünkü bu olay yanlış yönlendiriliyor. OSB’nin şu an durması bu ülkeye zarar.

Bakın, bu başlangıçtı ve ihale usulü vermedim, davet usulü verdim. Hepsi hafriyatçı hepsi KOTO üyesi.

Normalde burası sanayi odasının kuruluşu. Valilik, büyükşehir ve Kandıra belediyesi. KOTO’da döneni ben anlamıyorum. Ama ben yine de bu işi İzmitlilere yaptırmaya gayret ediyorum. Ve KOTO, KTO, GTO üyesi olmayan kimseye vermiyorum.

Buranın bir an önce başlaması için beni sıkıştırdılar. Ankara’daki mahkeme süreçleri çok uzun sürdü yani biz bu işi çöpten aldık. Benim çok acil bu işe girmem gerekiyordu. O yüzden teklif usulü yaptım. Size bütün firmaları göstereceğim, hepsi senin tanıdığın firmalar.

-Ben müsaadenizle teklif veren firmaları evraklarıyla birlikte görmek istiyorum.

Onları sana bir ara göstereceğim.

-İyi de hafriyatçılar biz böyle bir davet almadık, oldu bittiye getirip kendi yakın arkadaşlarına verdi diyorlar?

Ama ben herkese gidemem ki teklif verin diye. 6 firmadan teklif aldım. Yakında esas ihalelere başlayacağım. Eğer bana biraz güveniyorsanız bu işte yardımcı olursunuz. Ben öyle bir adam değilim, dört tane şirketim var, hakkımda söylenen ağır sözler zoruma gidiyor. Şimdi metreküp ihale işine başlayacağız.

-Nasıl yapacaksınız peki, yine kimse duymayacak mı?

Hayır tam tersine. İnadına bütün gazetelere ilan vereceğim duyuru amaçlı. Size de telefon açacağım, gelip izleyin.

-Hayhay, normali bu, şeffaf olmalısınız.

Tabi şeffaf olacağız ama bir kepçesi olana da işi veremeyiz. Bazı kriterler koyacağız ki, tutup 150 firma gelmesin o zaman iş yapamayız. Burada öyle kimseye 20 milyon falan verildiği yok. Kepçeye saati 90 lira, greydere 150 lira

-Tamam da ben gittim gördüm, orada baya bir iş yapmışlar. O iş öyle küçük rakamlara yapılmaz!

Bakın üç ayda aldığı para 525 bin lira.

-GOGUSER orada daha ne kadar çalışacak ve bitiminde toplam kaç lira almış olacak?

Şimdi biz öbür ihaleler için haritacılara zemin hazırlıyoruz, açıyoruz, toprağı üzerinden alıyoruz. Haritacılara sağlam zemin hazırladıktan sonra ihale yapılacak ve sonra bunlar bir başka yeri hazırlayacak. Yani bizim burada yaptığımız iş, araç kiralamayla nebati toprağın sıyrılması, ana yolların açılması. Bu iş projenin yüzde 5’i kadardır. Projenin yüzde 95’i dışarıda ve biz bunları kısım kısım ihaleye çıkacağız. Bu işin bitiminde bu firmaya toplamda 2 milyon lira civarında para ödenir. Ben her gün akşama kadar oradayım kontrol ediyorum.

-Ben geldim ama sizi göremedim?

Sen bana haber verseydin görüşürdük, gezdirirdim. Sen kim bilir nasıl geldin?

-Nasıl geleceğim, atladım aracıma geldim. Zaten akabinde arabamın başına gelmeyen kalmadı, uğursuz geldi orası.

Benim her şeyim ortada. Biliyorsun Vali Bey yönetimde, Valilikten beş tane müdür var ayrıca.

-Biz asıl konumuza dönersek; 6 firmadan teklif aldım dediniz. Niye 6 firma?

Ona bakarsanız bana üç firma yetiyor prosedür olarak ama ben 6 firmadan teklif istedim, 5’i katıldı. Zaten biz ihale yasasına tabi değiliz çünkü biz kredi kullanmayan OSB’yiz. Benim en büyük sıkıntım yatırımcı. Onları Cuma (bugün) günü topluyorum, işi anlatacağım.

-Davet usulü diyorsunuz iyi güzel de hafriyatçıların büyük çoğunluğunun bu davetten haberi yok. Hatta sizi arayan hafriyatçının birine mahkeme sürecinin devam ettiğini söylemişsiniz. Ama adam bir bakıyor ki iş çoktan GOGUSER’e verilmiş?

Bir firma bana diyor ki; ben başka iş almıyorum, seni bekliyorum. Söyler misin, ben bunu nasıl yapacağım. Benim yanımda olun, her şeyi gözünüzle görün. Benim bunlara ihtiyacım yok. Ben burayı bırakıp gidersem Kocaeli, Kandıra kaybeder. Burayı bataktan ben çıkardım.

GOGUSER’e gelince… bunlar şehir hastanesinin alt taşeronu. Valilikte bunları herkes tanıyor. Şehir hastanesinde para alamıyor diye çok uygun verdi fiyatı. JBS 90 lira, greyder 150 lira, kamyon 90 lira. Bu fiyatlar piyasanın çok altında. Ama işi olmadığı için uygun verdi, öyle olunca biz de başlayalım dedik çünkü makineleri de yeni. Hepsini orası için aldı. Şu an İzmit’te aynı kapasitede böyle firma bulmakta zor. Beni çok zorlarsalar uluslararasına açarım, İstanbullu bir firma gelir, verirler 80-100 milyon, ondan sonra buradakiler gider onlara hamallık yaparlar. Ama ben bunu düşünmedim, ben dediğimi yapıyorum. Her işi başkasına yaptırmaya çalışıyorum. Bundan sonraki işi de başkası alsın diye mücadele edeceğim.

-Soylularla yakın arkadaş mısınız?

Soylularla benim tanışıklığım Ticaret odasından. Ona bakılırsa teklif verenler arasında daha samimi arkadaşlarım vardı.

-Samimiyetle dışarıda neler konuşulduğunu söyleyeyim. Diyorlar ki; Soylular battı, 2009’da oğlu ve kızının üzerine olan şirket (GOGUSER) hemen faal hale getirildi. Makine parkuru bile yok. Bir sürü firma iş hayali kurarken yine Soyluların elinden tutuldu. Soylular Mehmet Başol’un arkadaşı, Soyluların yakınındaki kişi de Recep Ekşi. Ekşi, üniversitede de aynı böyle parça parça iş alıyordu, ihale olmuyordu falan deniliyor. Anlayacağınız bir sürü kafa karışıklığı ve birtakım iddialar var. Bunları durduk yere söylemiyoruz biz de?

Ben Recep Ekşi’den teklif almadım, almam. Ben işe ihtiyacı olan adamları tercih ederim. Artı, bugüne kadar Soylulardan ne bir metreküp beton aldım ne de kendi hafriyat işlerimi yaptırmadım. Buradaki her şey açık ve net. Burada 9 bin kişiye iş vereceğiz, bir an önce bu projenin bitmesi lazım. Gelecek olan fabrikaların hepsi bulunduğu yere sıkışıp kalmış, biz bunları buraya getirelim. Kandıra kalkınsın. Kandıra’daki insanlara şimdi bile faydası var. Kimini bekçi yapıyoruz, kimini başka yerde görevlendiriyoruz. Basına saygım, sevgim var sana ayrıca var ama aynı zamanda sitemim de var. Gel desen gelirdim, sen beni yıllardır tanıyorsun.

İLGİLİ HABERİN LİNKİ İÇİN TIKLAYINIZ...