“Karakteriniz yoksa öbürleri bir hiçtir”
Karakterin kelime anlamıyla başlayalım önce;
“Bir bireyin kendine özgü yapısı, diğer insanlardan ayıran temel özelliği”
olarak çıkıyor karşımıza.
Hepimiz kendimize has kişilik özellikleriyle dünyaya geliriz.. yani herkesten bağımsız sadece bize ait olan..
Fark ettiyseniz aynı anne babadan olan kardeşler bile kişilik özellikleri açısından farklı tutum ve davranışlar sergiler.. eğer varsa kardeşiniz onun davranışlarını ve tepkilerini aklınıza getirebilirsiniz.
Kişiyi diğerlerinden ayıran ne varsa karakterinin özelliklerindendir.
Çabuk kızmamız ya da sakin olmamız, güler yüzlü ya da asık suratlı olmanız, içe dönük ya da dışa dönük olmamız gibi her türlü özelliğimizi karakter başlığı adı altında toplayabiliriz.
Yeryüzünde bir arada yaşamak zorunda olan, farklı karakterlere sahip milyarlarca insan var..
Bu insan eşimiz, evladımız, patronumuz, anne- babamız, kardeşimiz, sevgilimiz, öğretmenimiz ya da komşumuz olabilir..
Kendimize benzer karaktere sahip insanlarla iyi anlaşacağımızı düşünerek seçimlerimizi onlardan yana kullanırız genelde..
Enerjisi yüksek biriysem, gidip melankolik takılan birini mecbur kalmadıkça tercih etmem..
Çekinik bir karakterim varsa devamlı göz önünde olan dışa dönük birini de tercih etmem..
Çünkü kendimi güvende hissetmem, rahat edemem ve mutlu olamam..
Aynı ortamı paylaşmak zorunda kalıyorsam muhtemelen kendisiyle en az muhatap olacağım şekilde bir yol haritası çizerim kendime..
Gergin olan insanın yanında onu öfkelendirecek sözler söylemekten uzak tutarım kendimi..
Heyecanlı olan insana büyük bir haber verirken daha temkinli davranırsınız mesela..
Duygusal olan insanı ağlatmamak için daha hassas yaklaşırım..
Yani karakteri belli olanla, çok fazla yorulmadan yaşayabilmek adına stratejiler geliştirebiliriz..
Buraya kadar az çok fikir sahibi olduk..
Bir de bazıları var ki şu yeryüzünde, karakteri menfaatlerine göre şekillenen insanlar..
İşte en tehlikelisi de bu..
Yaşamlarının her saniyesinde yüzlerini tamamen kapatan maskeleri vardır.
Gerçek duygularını asla belli etmezler. O dakika kiminle konuşuyorsa onun söylediklerine göre bir ruh hali yaşarlar..
Suya sabuna dokunmaz, herkesin yüzüne gülerler..
Herkes onu sevsin, davet etsin, konuşsun diye insanların gözlerinin içinde kaybolurlar.
Yine çevresindeki herkese yaranmak için onların tüm istekleri karşılamaya çalışır.
Bir konu hakkında yanlış bir şey söylemekten korktuğundan başka insanların konuşmasını bekler ve onları destekleyecek yorumda bulunurlar.
Yalnız kalmaktan, ayıplanmaktan, beğenilmemekten korktuğu için herkesin yanına kedi gibi yanaşırlar.
Görünürde herkesle iyi anlaştığı için çevresindekiler hakkında pek çok gizli bilgiye sahip olurlar ve bunları zamanı geldiğinde çıkarına uygun bir şekilde kullanırlar.
Ruh sağlığınızı korumak adına uzak durmanız gereken tüm oklar bu insanları gösterir.
Lütfen bu insanlardan UZAK durun..
Kıssadan Hisse:
Üniversite hocası sınıfta tahtaya kocaman bir 1 rakamı yazmış ve;
“Bakın”, demiş.
“Bu karakterdir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey”.
Sonra 1’in yanına 0 (sıfır) yazmış.
“Bu başarıdır. Başarılı bir karakter 1’i 10 yapar”.
Sonra bir 0 (sıfır) daha..
“Bu tecrübedir. 10 iken 100 olursunuz”.
Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor;
“Yetenek”… “disiplin”… “sevgi”….
Eklenen her yeni 0 (sıfır)’ın Kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatır hoca. Sonra eline silgiyi alır ve en baştaki rakamı, yani 1’i siler. Geriye bir sürü sıfır kalır.
Ve şöyle der hoca;
“karakteriniz yoksa öbürleri bir hiçtir”..
Sevgiyle kalın..