Stres ve ilişkilerimiz
En önemli stres kaynaklarından biri hiç kuşkusuz diğer insanlarla olan ilişkilerimizdir.
Pek çok insan için ilişkiler can alıcı öneme sahiptir. Belki bildiğiniz bazı insanlar başkalarıyla çok az ilişki ve yakınlıkla mutlu olabilirler ama bu az görülür, çünkü insan doğası gereği sosyal bir varlıktır.
Konuyla ilgili yapılan çalışmalar da gösteriyor ki; bir insanı depresyondan koruyan en önemli faktörlerden birinin- yani depresyona yakalanmalarını daha az olası kılan- yakın hissettikleri ve konuşabilecekleri birinin olmasıdır.
Bütün risk faktörlerine rağmen, bu yakın ve her şeyi konuşma olanağı sağlayan ilişkinin varlığı, insanlarda depresyon ihtimalini önemli ölçüde azaltıyor. Dolayısıyla insanların depresyona yakalanıp yakalanmamalarında ilişkilerin doğasının büyük rol oynadığı açıktır.
Hissettiğiniz stres ile ilişkilerinizde olup bitenler arasında çok sıkı bağlar vardır.
Bazen bu kısır döngü, sizin için önemli olan ilişkilerde bazı şeylerin ters gitmesiyle başlar. Belki eşinizle/sevgilinizle şiddetli münakaşalara başladınız ve devamlı eleştirildiğinizi, küçük düşürüldüğünüzü hissediyorsunuz.
Ya da belki ergenlik çağındaki kızınız/ oğlunuz, ders çalışmak yerine bütün boş zamanlarını arkadaşlarıyla geçiriyor ve bu yüzden sonu gelmeyen kavgalar ediyorsunuz.
Bu sıkıntılar devam ettikçe, stres ve mutsuzluğunuzun arttığını hissedebilirsiniz.
Fakat bazen stres karşılaştığınız başka bir zorluktan da kaynaklanabilir.
Belki işte kötü bir kriz içindesiniz ve işinizi değiştirip değiştirmemeye karar veremiyorsunuz. Ya da yeni bir işe geçtiniz ve işe gitmek için her gün uzun bir yol kat etmek zorundasınız. Akşam eve döndüğünüzde, eşiniz “günün nasıl geçti?” diye sorduğunda siz patlıyorsunuz ve tartışma başlıyor.
Vakit geçtikçe bu model memnuniyetsizlik ve öfkeyi arttırır, öyle ki, ilişkideki problemler yeni bir stres kaynağı olur ve kısır döngü sürer gider.
Stres hissi hayatınıza öylesine nüfuz eder ki, katkıda bulunan diğer faktörleri ya da bir insanla olan problemlerinizin hayatınızın diğer alanlarına da taştığını gözden kaçırırsınız. Böyle bir durumda, stresin geldiği taraftaki bütün ilişkilerinizi değerlendirmeye tabi tutmakta yarar var.
Ya da belki tek bir insanla belli bir probleme o kadar çok odaklandınız ki, farkında değilsiniz. Etrafınızda kimin olduğunu ve onlarla birlikteyken nasıl hissettiğinizi düşünün.
O kişi ile birlikteyken hissettiğiniz stresi derecelendirin. “0” hiç stresli bulmadığınızı, “10” en yüksek seviyede stres hissettiğiniz anlamına gelecektir. Unutmayın ki, o insan sizin için önemli olsa bile, bir ilişki strese sebebiyet verebilir.
Sonra o insanı ne kadar sık gördüğünüzü, daha az ya da daha çok görmek isteyip istemediğinizi veya yeteri kadar görüp görmediğinizi düşünün.
Peki bu ilişkileri nasıl daha iyi yapabilirsiniz?
Önce yaşamınızdaki stres kaynağını belirleyin.
Yol haritası hazırlayın.
Değiştiremeyeceğinizi düşündüğünüz stres kaynağına karşı kendinizi güçlendirin.
Düzenli egzersizler yapın (yürüyüş, yüzme, spor aktiviteleri)
Yeri geldiğinde “Hayır” demeyi öğrenin
Sabırlı olun
Zamanı iyi planlayın
Günün sözü:
“Hayatın getirdiği stresi kabullenmeyi ve bu kabulleniş içinde de huzur bulunabileceğini öğrendim.” Lee Lipsenthal
Sevgiyle kalın