Binali Yıldırım’ı çok tuttum!
Türkiye’de gündem o kadar hızlı değişiyor ki;
Ve siyaset mekanizması o kadar çok seviyesini yitirdi ki!
Artık hiçbir parti liderini dinlemeye tahammül edemiyorum.
Buna Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil…
Hele onun kavgacı, ayrıştırıcı, “ben merkezli” konuşmaları benim iç dünyamda travma yaratıyor.
***
Kılıçdaroğlu derseniz, beni resmen bayıyor.
“Alçaksınız, namussuzsunuz, şerefsizsiniz” demekten öteye geçemiyor.
Sesinin tonunu yükseltmekle daha vurgulu ve çarpıcı konuştuğunu zannetmekten vazgeçmiyor.
***
Devlet Bahçeli ise tam bir ruh!
Sanki birilerinin eline tutuşturduğu metni kürsüde ilk kez okuyan ilkokul talebesi gibi.
Terör konusu beslendikleri bir alan olmasına rağmen,
Terörü bitirmek için elinde her türlü imkan bulunan AKP iktidarının
Arka bahçesi gibi davranmaktan vazgeçmiyor.
Kelimeleri sık sık birbirine karıştırıyor. Allahtan çok uzun konuşmuyor.
Haftada bir grup toplantısına çıkmak bile ona fazla geliyor.
***
Selahattin Demirtaş’a gelince…
On numara konuşuyor.
Kürsü hakimiyeti, ifade yeteneği mükemmel.
Ama lafla icraat birbirine uymayınca sıkıntı. İstediğini söylesin, PKK’nın siyasi uzantısı olması her şeyi bitiriyor.
***
Sonuç olarak bütün liderlerde gerginlik had safhada.
Ülkenin içinden geçtiği zaman tünelinde yumuşak bir üslup beklenebilir mi?
Biz bekleriz de, liderlerin buna tahammülü var mı?
İşte bu noktada ben umutluyum.
Nasıl mı?
***
Yeni Başbakan Binali Yıldırım var ya?
Ciddi söylüyorum, çok eğlenceli birine benziyor.
Aklına geldiği gibi doğaçlama konuşuyor.
Ciddi konularda bile espri yaparak ortamı yumuşatıyor.
İnsan ekran karşısında izlerken ona kızamıyor.
Ne bileyim, ben yeni Başbakan’ın bu formatını çok beğendim.
Ne dese beni kızdıramazmış gibi geliyor.
***
Tam ortam adamı tipi var kendisinde.
Yani gün görmüş geçirmiş, sinirlerini aldırmış, geniş, her yola gelir, her ortama uyar gibi.
Baksanıza… muhafazakar partide siyaset yapmasına rağmen,
Oğlunun kumarhanelerde baskın yemesine bile sesi çıkmadı.
Gelen bütün eleştirilere güldü geçti.
Yarın herhangi bir casinoda ona rastlayabilirmişiz gibi.
İnsanoğlunun hata yapmaya müsait olduğunun bir ispatı gibi.
***
Sesinin sık sık kısılmasına bile takılmıyor, “sesim arızaya bağlandı” diyerek hepimizi tebessüm ettiriyor.
Ya, biz gülmeyi özlediğimiz için, ya üstümüzde çok fazla negatif enerji yüklü olduğu için,
Ya da gerçekten Binali Yıldırım sempatik olduğu için bana doğru bir pozitif enerji geliyor.
Bildiğin eğleniyorum onu dinlerken..!
***
Şu an ki yapıda bir Başbakan’dan daha fazlasını bekleyemeyeceğimize göre,
Vitesi boşa atıp Binali Yıldırım’ı dinlemek en güzeli.
Hiç olmazsa hakaret etmiyor, istese de bağıramıyor.
“Yolları böleriz, ükeyi böldürmeyiz” deyip, işi kurtarıyor.
O olmasa hepiniz bir HİÇSİNİZ !
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tamamen kişisel kararı ile memlekette Başbakan değişikliğine gidildi.
Hafta sonu yapılan ve adına “komedi” diyebileceğimiz sözde büyük kongrenin ardından
AKP’nin yeni emanetçi Başbakanı Binali Yıldırım oldu.
Ve genel başkanlık mazbatasını eline almadan saraydan Başbakanlık görevini devralarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı.
Her şey tereyağından kıl çeker gibi oldu.
***
Olup bitenlere akıl sır erdiremeyenler olduğu gibi bir kesim de akıl tutulması yaşıyor.
Bu akıl tutulmasından ne zaman uyanırlar orası belli değil.
Şu anda her şey “Lidere sadakat” ile ölçülüyor.
Onun yaptığı her şey kayıtsız şartsız doğru kabul ediliyor.
Başka da seçenekleri yok zaten.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan yoksa hiçbiri yok!
***
Söyler misiniz? Mesela ilimizde…
Tayyip Erdoğan’ın gücü olmasa hangi belediye başkanı ilçesinde kendi başına seçim kazanır?
Taş çatlasın bir veya iki kişi çıkar ya da çıkmaz.
Onun dışında hiçbir belediye başkanı Erdoğan olmadan seçim kazanamaz.
Zaten gördüğüm kadarıyla hiçbirinin öyle bir derdi de yok!
Tek yaptıkları, sarayın gözüne girmek, sadakatini göstermek.
Halk için çalışıp, halkla bütünleşen, yarın AKP’nin başında Erdoğan yokmuş gibi davranıp ona göre çalışan ,
Yaptığı hizmetlerle partisinin önüne geçen bir Allahın kulu var mı, siz söyleyin?
İsteseler de geçemezler ki! Alim Allah hemen kellesi istenir.
***
Adam ilçesinde her türlü yolsuzluğu yapabilir, yolsuzluğa göz yumabilir,
Vatandaşı hizmet noktasında mağdur edebilir ama asla adı partisinin ya da Erdoğan’ın önüne geçemez!
Bizim ilimizde de maşallah bütün belediye başkanları lidere sadakatte kusursuzlar.
Ama Erdoğan gücünün farkında olarak istediği taşı bulunduğu yerden alıp başka yere koymaktan çekinmiyor.
“Ben varsam varsınız, yoksam yoksunuz” diyor.
O nedenle belediye başkanlarının gelecek yerel seçimlerde hiçbirinin yeri sağlam değil.
Baştaki kimi isterse onu getirir ve kimsenin gıkı dahi çıkamaz.
“Ben ilçeme şunu yaptım, ben şu kadar insana bunu yaptım” diye anlat dur.
Erdoğan’ın bir kulağından girip ötekinden çıkar!