Adamlar kıvırmaktan bıktı
Kocaeli Ticaret Odası hayli sıkıntılı günler yaşıyor.
KOTO Başkanı Murat Özdağ’ın başına gelen “paralel gözaltı” olayından sonra
KOTO’da işler dikiş tutmuyor.
Bu operasyonlar öncesinde Özdağ’ı sık sık odayla ilgili tutum ve davranışlarıyla ve de icraatlarıyla eleştirdik.
Bunun yanı sıra, Özdağ’ın cemaate yakınlığından da bahsettik.
Çünkü bu yeni bir şey değildi yani biz Amerika’yı yeniden keşfetmiyorduk,
Bilakis Amerikan’ın yolunu Özdağ’dan öğreniyorduk.
Fakat ne dediysek aksini söyledi, her yazdığımız yazıda bizi tekzip etti.
Zaten hiç umurunda değildi. Nasıl olsa kimse işin bu tarafıyla ilgilenmiyordu.
İktidar partisinin gücü yanındaydı, keyfi son derece yerindeydi.
Nerede açılış var, Özdağ orada. Nerede program var, Özdağ protokolde.
Milletvekilleri, belediye başkanları, bakanlar hatta Cumhurbaşkanı ile bile istediği zaman yan yana gelebiliyordu.
Bundan da inanılmaz haz aldığı belli oluyordu.
Odaya bağlı üyelerin ise derdiyle pek ilgilenmek gibi bir sorunu yoktu.
Daha çok bir belediye başkanı edasında sansasyonel veya göze çarpan projeler yapmaya çalışıp,
AKP’nin aradığı adam benim mesajını vermekle meşguldü.
Öyle olmasa, kan ağlayan esnafların aidatlarına zam yapılmazdı değil mi?
Ya da kepenk kapatan esnafların kepenk kapatmaması için telaşa kapılırdı.
En olmadı, aidatlarını ödemeyen üyelerin, KOTO üyelikleri sıfırlanmazdı.
Özdağ’ın aklı fikri AKP’nin vazgeçilmez ismi olabilmekti.
Öyle olduğu takdirde gelecekte milletvekili olabilirdi.
Ama Allahın adaleti işte… maalesef Özdağ duvara çarptı.
Paralel operasyon kapsamında gözaltına alındı ve o şu anda bir terör zanlısı olarak anılıyor.
Odayı da böyle bir zanlı yönetiyor.
Etrafında ise tek bir AKP’li sinek dahi uçmuyor.
Özdağ sanki vebalıymış gibi yan yana görülmekten kaçınıyorlar.
Ancak kapalı kapılar ardında Özdağ, hala eski arkadaşlarıyla bir araya geliyor diyorlar.
Kim o eski arkadaşlar?
AKP’nin üst düzey başkanları, yöneticileri vs.
Çünkü onlar da Özdağ’ın bir terör örgütü üyesi olduğuna inanmıyor.
Daha doğrusu ortada böyle bir örgüt olduğuna inanmıyorlar.
Bu tamamen Tayyip Erdoğan’ın hayal dünyasında geliştirmiş olduğu bir olaymış gibi bakıyorlar.
Alenen Özdağ’a yanaşamamalarının altında da Erdoğan korkusu yatıyor.
Bence hiç mahsuru yok, görüşsünler. Özdağ sonuç itibariyle kötü bir şey yapmadı.
AKP’nin izinden yürüdü. Cemaati satmış gibi görünüp vefasızlık yapmadı.
Yarın öbür gün aynı şeyi onların da yapacağını çok önceden ön gördü belki de.
Çünkü iş oraya doğru gidiyor.
Nereden mi biliyorum?
Rüzgar o yönde esiyor da ondan.
Hep dediğim gibi, bu kavga Erdoğan’ın kavgası.
Erdoğan yarın çıkıp dese ki, “cemaat ile anlaştık” buna en çok kendi ekibi sevinir.
Haksız da sayılmazlar hani.
Adamlar gerçekten bıktı bir öyle bir böyle kıvırmaktan.