CHP Gebze’de ölü toprağını böyle atar!
CHP’de kongre süreci tüm hızıyla devam ediyor.
Her ne kadar demokrasi kanalları yeterli işletilmese de
AKP’nin aksine; CHP’de il ve ilçe kongreleri çok adaylı geçtiğinden; üyelerin ve medyanın ilgi odağı olmuştur.
Bu anlamda tansiyonun en yükseklere çıktığı ilçelerin başında da Gebze gelir.
İzmit ve Gebze ilçeleri katalizördür, belirleyicidir.
İzmit’e nazaran Gebze kadroları daha siyasidir.
Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu eksenli siyaset ön plandadır.
Evrensel sol değerleri önde tutan, statükodan uzak, ulusalcı kesimden daha geniş yelpazeye sahip olan CHP’liler Gebze siyasetinde aktif rol alıyor.
*
Tabi bu demek değildir ki Gebze bölgesindeki CHP’lilerin hepsi Kılıçdaroğlu’ndan yana tavır alıyor.
Bilakis, parti içinde konuşlanan karşıt gruplar ekseninde politika yapanlar da var.
Bunun bariz örneğini geçtiğimiz Kurultayda gördük.
Gebze bölgesinden Muharrem İnce’ye ciddi anlamda destek veren delegeler ortaya çıkmıştı.
O yapı, yerel seçimlerde ortaya koydukları performans ile ne kadar dağınık politika yaptıklarını gözler önüne serdi.
Alınan sonuçlar ortada.
Ama siyaset bu; ne hırslar bitiyor ne hedefler…
*
CHP içerisinde isim yapmış, geçmişte görev almış hatırı sayılır kişiler şimdi de ilçe kongrelerine odaklandı.
Eskisi gibi keskinler mi peki, tabiki hayır.
Yapılan yanlışları onlar da görüyor.
Gebze’de yedikleri farkı üyelere açıklamakta güçlük çeken gruplar, artık uzlaşıya daha yakın duruyor.
Kavga etmenin, dalaşmanın kimseye bir faydası olmadığı gibi kaybedenin CHP olduğunu yaşayarak tecrübe ettiler.
Bu yüzden ilçe kongresine göğsünü gere gere çıkıp aday olacak cesaretleri de bulunmuyor.
Ancak dedim ya; hırslar, egolar bitmiyor.
İlla bir şekilde var olmak istiyorlar. Kendilerinin olmadığı yerde başka bir ismi bulup aday yapıyorlar.
Şu an için böyle bir durum söz konusu mu bilmiyorum fakat artık yenilen pehlivanlar güreşe çıkmamalı.
*
Herkes biliyor ki Kurultayda Kılıçdaroğlu partisinden bir vize daha alacak.
Onlara düşen şey de Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlatacak kadroları oluşturmasına yardımcı olmaktır.
Suyun akışını değiştiremiyorsan, suyu bulandırmamak lazım derler.
Gebze tartışmalardan, ayrışmalardan, kavgalardan önünü göremez oldu.
Ama bu böyle gitmez!
Şimdi örgütün benimseyeceği, adı geçtiğinde “budur” diyeceği isim etrafında toplanma zamanı.
Böyle biri var mı, elbette var.
Buyrun size Gökhan Orhan…
*
Gökhan Orhan’ı Gebzelilere anlatacak değilim.
CHP’nin evladı diyebileceğimiz esvapta biri olduğunu herkes bilir.
İlçe gençlik kolu yöneticiliğinden başlayarak il gençlik kolu başkanlığı ve gençlik kolları MYK üyeliği, genel başkan yardımcılığına uzanan taban siyaseti var ortada.
Deyim yerindeyse “yedire yedire” geliyor.
Kılıçdaroğlu’na bağlılığı ise tartışma götürmez bir gerçek.
Yani genel merkezle uyum sorunu yok.
Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu politikaları benimseyen genç siyasetçi için bulunduğu yerin bir adım ötesi ilçe başkanlığıdır.
Gebzeliler bunu iyi tasavvur etmeli, gereksiz bir heyecanın peşine düşüp, bir kez daha Gebze’yi çaptan düşürmemeli.
*
Bakın, Gebze ilçesi sanayinin kalbinin attığı bir yer.
Gündüz nüfusuyla Gebze, İzmit’ten çok daha büyük bir öneme sahip.
Büyük kuruluşların çoğu o bölgede.
Gelir adaletsizliğinin yoğun yaşandığı yer olarak yine Gebze ön planda.
Muhalefet edilecek, iyi muhalefet edildiğinde karşılığını bulacak müthiş bir alan var.
Ama ne yazık ki parti içindeki koltuk kavgalarından burunlarının ucunu göremez haldeler.
Batı yakasının sanayici milletvekili Tahsin Tarhan’ın da artık tavır alma zamanı geldi de geçti bile.
Madem siyaset ekip işi, madem Kılıçdaroğlu ile yola devam edilecek, o zaman aynı çizgide buluşmak için Tarhan, partisi için elini taşın altına koymalı.
*
Diğer yandan; karşıt gruplar dediğimiz kişilerin de maceradan uzak, gerçekler eşliğinde politika yapmaları lazım.
Beğenin beğenmeyin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yine Genel Başkan olacak.
Bunu değiştirmeye şu an için kimsenin gücü yetmiyor.
Yetse keşke ama dün de yazdığım gibi; partilerde Genel Başkanlar kendi istemedikçe veya ister hale getirilmedikçe o koltuktan inmez, indirilemez.
O yüzden bir olmazın peşine takılmasınlar.
Kılıçdaroğlu ile uyumlu, onun politikalarını özümseyen genç bir isim göreve talipse;
Kalanlara o gence sahip çıkmak düşer.
*
İmamoğlu’nun dediği gibi;
“Gençliği var, heyecanı yüksek”
E yol da uzun…
O zaman önce gençler sahiplensin, “biz varız” desin.
Ardından partiyi bu hale getirenler egolarından arınıp, koluna girsin.
Gebze başka türlü üzerindeki ölü toprağını atamaz!