Ellibeş görevinin farkında mı?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

AKP’de ilçe kongreleri başlıyor.

İl Başkanı Mehmet Ellibeş’in başkanlığında yürütülen süreçte kimi ilçelerde sıkıntı baş gösteriyor.

Bunların en başında da Çayırova ilçesi geliyor.

Çayırova’da neler oluyor bilmem ama teşkilatla belediye arasında inanılmaz bir kopukluk olduğu,

Teşkilatın kendi arasında parçalara ayrıldığı ortada.

Mevcut ilçe başkanı Ekrem Karahan adeta kaçacak yer arıyor.

Oysa bu görevi yana yakıla istediğini dün gibi hatırlıyorum.

İlçe başkanlığından önce hakkında ortaya atılan kimi iddiaları belgesiyle haberleştirmiştim.

O zamanlar dönemin Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci ile arası da pek iyiydi.

Ekrem Karahan’a ait vasıfsız arazilerin oradan oraya taşınarak nasıl kıymetli hale dönüştürüldüğünü kaleme almıştım.

Geçmiş gün, detaya girmeye gerek yok.

Ekrem Karahan çıkan haberlere karşın ziyaretime gelmişti.

Elinde birtakım evraklarla kendini ifade etmeye çalışmıştı.

İkna olmadığımı yüzüne de söylemiştim.

Operasyon çekiyorlar demişti.

Ama haberi tekzip etmekten de kaçınmıştı.

Ben haberimi yapmıştım, olay bitmişti, gerisi onların sorunuydu.

***

Sonra Ekrem Karahan Çayırova ilçe başkanı seçildi.

En azından görev süresi boyunca rant konularında bir daha adını duymadım.

Ama ilçe başkanı olduğuna pişman olduğu kulağıma geliyordu.

Ona bu pişmanlığı yaşatan belli başlı sebepler olmalı.

AKP’de bir ilçenin teşkilat başkanı olmak önemli bir statüdür.

Durup dururken bu statüden vazgeçmek pek akıl işi değildir.

Bu işin altında farklı sebepler olduğunu düşünüyorum.

Daha önceki ilçe başkanı Ali Osman Gür de kaçarcasına gitmişti.

O koltukta bir şey var demek ki.

Ne olduğunu bulmak ise il başkanı Mehmet Ellibeş’in işi.

Bir ilçede üç kişi bir araya gelip kafasına göre aday çıkarıyorsa,

teamüllere aykırı davranıyorsa o teşkilatta huzursuzluk almış başını gitmiş demektir.

O nedenle Ellibeş’in başta Çayırova olmak üzere batı yakası ilçelerine adeta karargah kurması gerek.

Ama bakıyorum, Ellibeş’in Gebze bölgesine doğru dürüst uğradığı yok!

Ağırlığını hissettirecek bir adımı da yok.

AKP’nin tek bir adam kaybetme lüksünün bulunmadığı,

İçerinden doğan yeni partilere bir kişi bile kaptırmamak gerektiği bir dönemde;

İl Başkanı Ellibeş’in kangrenleşmiş olan Çayırova teşkilatına el atma zamanı geldi de geçiyor bile.

***

Sadece Çayırova mı?

Darıca da aynı şekilde.

Mevcut ilçe başkanıyla yola devam denildiği halde

Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ın adayı olduğu söylenen Murat Arslan geri vites yok diyor.

Bunlar AKP’de alışık olduğumuz durumlar değil.

Evet, eski il başkanı Şemsettin Ceyhan döneminde

Bakan Fikri Işık’ın patron olduğu zamanlarda da Gebze ilçe teşkilatı birbirine girmişti, bu doğru.

Ancak kamuoyuna yansıyan bütün tartışmalara rağmen ustaca bir hamleyle hali hazırda il yönetimindeyken İrfan Ayar’ı ilçe başkanı olarak belirlemişlerdi.

Ve aykırı sesler bir anda duruluvermişti.

Farkındaysanız o günden bugüne kadar Gebze’de hiç çatlak ses oluşmadı.

Demek ki dönemin başkanları neşteri sağlam yerden vurdu.

***

Yöneticilik de bu değil midir?

Gerektiği yerde gerekli müdahaleyi yapmazsanız yarın kimseyi elinizde tutamazsınız.

Mehmet Ellibeş madem ağabey olarak görevlendirildi.

Bu noktada teşkilatların bir ağabeyin yönlendirmesine, duruma el koymasına ihtiyaçları var.

Ki, Sayın Ellibeş tam da bu işlerin adamı. Yani beşeri ilişkileri sağlamdır.

Ama bunun için o ilçelerde yatıp kalkmak gerekiyor.

Sadece büyükşehir belediye başkanının programlarında boy göstermekle o ilçelere hakim olunmuyor.

Sayın Ellibeş’in Tahir Büyükakın’ın kanatları altından çıkıp, teşkilatlarla yakinen ilgilenmesi gerekiyor.

En önemlisi de artık belediye başkanı değil, il başkanı olduğunun bilincine vararak hareket etmesi gerekiyor.

Fakat Ellibeş hala belediye başkanı kafasıyla hareket ediyor.

Bir türlü gücünün farkına varamadı. Hala ürkek hala orta yolcu.

AKP gibi disiplinli, lidere dayalı bir partide böyle il başkanlığı yapılır mı?

Bu haliyle Ellibeş’in teşkilatı toparlaması zor olacağa benziyor.

***

Demem o ki AKP’de kongre dönemleri aynı zamanda yaprak dökümüne dönüşebilir.

Genel tabloda da hazan mevsiminin başladığı iktidar partisinde özellikle Ellibeş işi sıkı tutmazsa;

DEVA ve Gelecek Partileri gelip arkayı toplayalım diyebilir.

Kaldı ki kongreleri bekleyen bir sürü küskün partili var.

Bilmem anlatabildim mi?