Salvolar havada uçuştu
Bugün AKP Kocaeli il başkanı Mehmet Ellibeş basının karşısına geçti, esti gürledi.
Onun öncesinde CHP il binasında Cengiz Sarıbay ve Milletvekili Tahsin Tarhan açıklama yaptılar.
CHP, Tarhan’ın büyükşehir belediyesine golf araçları üzerinden yüklenmesiyle,
Yediği golü çıkarmaya çalışırken;
AKP’li Ellibeş bu golün keyfini çıkarıyordu.
Yani her iki tarafta da salvolar havada uçuştu.
*
Hep söylediğim bir şey var -ki, toplum da aynı düşüncede.
Akıllı muhalefet, iktidarı yerinden eder.
İhtiyacımız olan da bu.
Muhalefeti benim kadar sevmeye görün.
Hayatımda hiç kazanan tarafta durmayı sevmedim.
Çünkü sorgulama istemim beni rahat bırakmadı.
Hele de AKP iktidarıyla birlikte her yapılana alkış tutan medya ordusu varken, bize daha fazla iş düştü.
Ama muhalefet edeceğim diye çirkinleşmeyi de hiç doğru bulmadım.
Nasıl ki Tarhan, eski il başkanı Ceyhan hakkında belgeli oturaklı çıkış yaptığında bunun kamuoyu oluşmasında en etkili kuruluş olduysak şimdi de öyle.
Kabul etsin ki, Tarhan golf araçları konusunda fena çuvalladı.
Bugün de vitesi “R” ye takarak kıvırdıkça kıvırdı.
CHP İl Başkanı Sayın Sarıbay ise arkayı toplamaya çalıştı.
Hedefi başka yöne çekmeye uğraşsa da manşetlerin golf araçları olmaması konusunda başarılı olamadı.
*
Bugün yapılan karşılıklı açıklamalar sonrasında iyi olan şey basına malzeme çıkmasıydı.
En azından ortalığa hareket geldi.
Yarın da KBB Başkanı Büyükakın basın toplantısı düzenleyerek benzer konulara değinecek gibi duruyor.
AKP’nin istediği bir göz, Tarhan verdi iki göz.
Yineliyorum…
Tahsin Tarhan’dan bunu unutturacak çok ama çok etkili bir muhalefet bekliyorum.
Çünkü önemli bilgilere çok rahat ulaşabilen ender vekillerden biridir kendisi.
*
Bugünkü basın toplantısında AKP Milletvekili Emine Zeybek’i de unutmamak lazım.
Uzun bir aradan sonra yerel siyasete geri dönen Zeybek, bence yerele daha fazla yakışıyor.
MKYK Üyesi olmanın havasıyla kendini Ankara’ya kapatan, üst düzey ilişkileri yönetmeye çalışan Zeybek,
Böylece olması gereken noktaya geri döndü.
Çünkü Emine Hanımın Kocaeli’de bir karşılığı var.
İlimize ithal kadın aday olarak gönderilmedi, bu şehrin insanı.
Bugün AKP il binasında ilk nöbeti isteyerek üstlendi.
Kendi aramızda bir takvim belirlemedik, bütçe görüşmelerine göre ayarlama yapacağız dedi.
Bu nöbet işi kimin fikriyse bu düşünceyi sevdim.
En azından vekiller nerede, ne yapıyor diye aramak, sosyal medyalarına bakmak durumunda kalmayacağız.
Hayırlısı diyelim…!
-------------------------------
BU BAŞKAN ESKİYİ ARATACAK
Yerel seçimlerle birlikte kentimizde AKP’li belediye başkanlarının 12’si tasfiye edildi.
Karamürsel ilçesi hariç, bütün başkanlar kızağa çekildi.
Yeni belediye başkanlarını dikkatle izlemeyi sürdürüyorum.
Nasıl bir idareci olduklarından çok nasıl bir karakterde olduklarını anlamaya çalışıyorum.
Bunun için ilçelerde vatandaşların, STK’larda bulunan tanıdıklarımın, teşkilata yakın olanların görüşlerine başvuruyorum.
Ara ara fikir jimnastiği yapmak başkanlar hakkında kanaat sahibi olmamı kolaylaştırıyor.
Tabi bunun yanı sıra belediye meclis toplantılarını da elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum.
*
Şu ana kadar edindiğim izlenimlerle bir belediye başkanı hakkında kesin bir görüşe vardığım söylenemez.
Ancak bazı fotoğrafların ortaya çıktığı da bir gerçek.
Mesela Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt…
Belediye başkanları arasında bana güven vermeyen daha doğrusu Körfez halkında karşılığı pek bulunmayan Şener Söğüt, beklenenin çok altında kalmış görülüyor.
Hoş, Şener Söğüt’ün aday yapılmasıyla birlikte o beklenti çoktan sona ermişti ya, neyse…
*
Söğüt’ün tek kredisi, İsmail Baran gibi vasat altı bir belediye başkanından sonra şans bulmasıydı.
Baran gitsin de ne olursa olsun diye bakanlar yakında Baran’ı arar hale gelirlerse hiç şaşırmam.
Çünkü Körfez’i yöneten, ipleri elinde tutan dar bir çevre var.
O çevre her koşulda ve şartta belediye başkanıyla yakın olmayı hatta belediyeyi yönetmeyi beceriyor.
Bu yapı, kendine yakın insanları belediye içinde yetkili konumlarda tutmayı başarıyor.
Şener Söğüt de malum yapıya teslim olan başkanlar arasında yerini aldı.
*
Körfez’in kaderi bu sanırım.
Makus talihini bir türlü yenemedi.
Nerede ihtiras sahibi adam varsa belediye başkan adayı gösterildi.
Daha belediyenin iştirakini bile yönetemeyen, şirketi batıran, kendi ticaretinde de başarılı olamayan adama beş yıl Körfez’i emanet ettiler.
Sonuç ne oldu?
Önüne ne gelirse babalar gibi sattı durdu.
Tamahkar yeğeniyle birlikte Körfez’in altına dinamit koydu.
*
Onun öncesinde ise mürekkep yalamış diye tabir ettiğimiz Yunus Pehlivan biraz daha klas takılsa da Baran’dan aşağı kalır işler yapmadı.
Kirli ilişkiler içine girdiği adamlarla başta Körfez’i sonra da kendi siyasi hayatını bitirdi.
Şimdi de Şener Söğüt aynı yolda ilerliyor.
Yakınlarına rant sağlamakla adı anılıyor.
Körfez’in tekelleşmiş inşaat şirketine, hatta bir inşaat şirketinden çok daha ötesine geçen yapıya,
Körfez’e yapılacak olan limanın musluğunu bağlamaya çalışıyor.
*
Körfez’de konuşulan bir diğer dedikodu da Şener Söğüt’ün lüks merakı oluyor.
Söğüt, belediye başkanı olmasıyla birlikte evinin iç dekorasyonuna bir daire parası harcadı deniliyor.
Bunlar her ne kadar özel şeyler olsa da bir belediye başkanının attığı adım, takındığı tavır halk arasında olumsuz bir hava estiriyorsa haber değeri taşıdığı anlamına geliyor.
Yani insanların gözüne batıyor.
Demem o ki, Şener Söğüt, İsmail Baran olma yolunda koşar adım gidiyor.
Bakalım daha ne gibi maceralarla karşımıza çıkacak?