Erdoğan YALNIZ OLDUĞUNU yeni anladı!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Göreve geldiği günden bu yana belki de Erdoğan ilk kez bu kadar zorda!

Konu ne olursa olsun ilk defa “YALNIZLIĞINI” haykırıyor, hem de yüksek perdeden!

“Abartılacak bir şey yok, bunu ekonomi üzerine konuşurken söyledi, dış destekte yalnızım demek istedi” gibi bahanelere inanmıyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildiğiniz yalnızları oynuyor.

***

Bakın günlerdir neredeyse her saat TV ekranlarına çıkıyor ve vatandaşa yastık altındaki dolarları bozdurun çağrısı yapıyor.

Normalde bu iş bu kadar uzar mıydı sizce?

Erdoğan’ın ağzından “A” çıkarken, “Z” ye kadar hızlıca koşan kitlesi bir naz bin niyazda.

Neden? Çünkü kimse kimseyi cebinden daha fazla sevmiyor.

Hepsinin gelecek kaygısı başladı, önlerini göremiyorlar.

Bu yüzden de Erdoğan’ın bu çağrısına kulak asmıyorlar.

***

Dolarları bozdurarak ekonomiyi dize getireceğini savunan Erdoğan’ın çağrısı özellikle zengin ettiği kişilerce kulak ardı ediliyor.

Cumhuriyet tarihinde sayıları sadece 6 tane olan dolar milyarderi sayısı, AKP iktidarında 36’ya ulaştığı halde hiç birinden tık yok!

Cebi delik ama kalbi Erdoğan için atalar derseniz hala kefenlerini giyip sokaklara dökülmedi.

Herkes pusuya yatmış, ülkede ne olacağını anlamaya çalışıyor.

***

Aslında Erdoğan da biliyor, peşinde koşan birçok kişi menfaatleri doğrultusunda yanında idi.

Evet, ona halisane inanan ve sevenler hala Erdoğan’ın yalnız olmadığını göstermek için çabalıyor.

Ama asıl ses çıkarması gerekenler resmen kış uykusunda.

Hatta bunu anlamak için 17/25 Aralık tarihinden sonrasına bakmak yeterli.

***

Cemaatle amansız bir savaş başlatan Erdoğan’ı kaç kişi ciddiye aldı dersiniz?

Onlar daha ilk andan itibaren Erdoğan’ın yanında olsalardı cemaat bu darbe girişimine cesaret edebilir miydi?

Hepsi gemisini yürütmeye baktı, bu kavganın dışında kalıp iki tarafı da idare etti.

Sonuç olarakta Türkiye’ye pek çok şey kaybettiren darbe olayları vuku buldu.

Ben inanıyorum ki darbe girişimi, duyarlı Cumhuriyet sevdalısı askerler ile milli değerleri önde tutan polisler ve Erdoğan’a gönülden bağlı vatandaşlar sayesinde atlatıldı.

Tabii bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizi yönetme becerisiyle…

Onun dışında kalan menfaatperestler ordusu ise darbe maçının sonucunu bekleyip ona göre şekil aldı.

***

İşte o gün duruma göre şekil alan çıkarcı gruplar bugün de aynısını yapıyor.

İhaleden ihaleye koşanlar, paraya para demeyenler, Erdoğan sayesinde seçim kazananlar,

O olmadan arkasında tek bir iz bırakamayanlar sadece izliyor ve gözlemliyor.

Rüzgarın ne yana doğru eseceğini bekliyor.

***

Öte yandan Erdoğan kendine göre ölümüne bir savaşın içindeyken, FETÖCÜLERLE iş tutan bazı AKP’liler ayak sürüyor.

Bunun yanı sıra, özelleştirmelerde beş kuruş para vermeden kamu mallarına dalanlardan da ses yok!

Sadece onlar mı?

Bugüne kadar bütün kazanımlarını AKP ve Erdoğan sayesinde yapan parti teşkilatlarının çoğu susuyor.

Bu suskunluk ile birlikte nasıl bir strateji izliyorlar anlamış değilim.

Normalde sosyal medyada, orada burada hatta sokakta çoktan Erdoğan için “YALNIZ DEĞİLSİN” şeklinde eylem ve söylemler başlardı.

Üç-beş tepki yok değil, var ama bu ses bu kadar cılız olmamalıydı.

Bir fotoğraf paylaşarak Erdoğan’ın yalnızlığına çare olamazsınız!

***

Çok iyi biliyorum ki, benim gördüğümün kat ve kat fazlasını Erdoğan da görüyor.

Gördüğü için “YALNIZLIK” mesajını veriyor.

Bana kalırsa bu mesaj, AKP içinde fırtına öncesi sessizliği gösteriyor.

14 yıldan beri Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde adam olup selam almayı başaran,

küpünü dolduran ne kadar adam varsa bir şekilde aldıklarını doğaya geri verme zamanı geldi.

***

Ben bu ekonomik krizi şuna benzetiyorum;

Nasıl ki doğanın dengesiyle oynadığınızda, doğa kendine ait olanı geri almak için bir felaket getirir, bu da aynı o hesap.

Değil mi ki insanoğlu bu doğanın bir parçası;

Bizler de kaybettiğimiz dengemizi bu ekonomik buhranla geri almak için ayağa kalkmalıyız.

Bunun için neler yapabiliriz derseniz?

E orasını da bir zahmet muhalefet partileri düşünsün!

Bu iş öyle mitinglerde FETÖCÜ çanakçı gazetecileri alkışlatmakla olmuyor!