Erdoğan’ın mitinglerinde sürpriz beklemeyin!​

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “açılış” adı altında yapılan “referandum mitingi” Pazar günü gerçekleşti.

Miting öncesi AKP il teşkilatı, her zaman olduğu gibi yine ortaya iddialı bir sayı attı.

AKP ilçe teşkilatlarına tek tek sorduk. İlçenizden kaç kişilik katılım bekliyorsunuz diye.

İlçe başkanlarının söylediği rakamlar toplamında ortalama 120 bin gibi bir sayı çıktı ortaya.

Ve mitinge bir gün varken AKP il başkanı Ceyhan, bu kez sayının çokta önemli olmadığını, önemli olanın “coşku” olduğunu söyledi.

Ceyhan böyle dedi ama yapacak bir şey yok; basını, hatta tüm Kocaeli’yi buna alıştıran kendileri.

Şayet Sayın Erdoğan Kocaeli’ye geliyorsa, ortada mutlak bir iddia vardır.

Perşembe pazarı alanına kaç kişinin geleceği çok fazla önemsenir.

Teşkilatlar bir nevi bununla sınav verir.

Durum böyle olunca bizim de gözümüz alanda oluyor.

***

Mitingi yerinde izlemedim, evimin balkonu miting alanını yeterli derecede görüyor.

O nedenle Pazar gününü evden çalışarak geçirmeyi tercih ettim.

Havayı daha yakından koklamak istedim.

Ellerinde bayraklarla yürüyen insanları, araçlardan inenleri, üst aramaları, kısacası o hareketi canlı canlı izlemek daha anlamlıydı.

***

Alan saat 15:00’e kadar çok dolu değildi. Ancak saat 16:00’ya yaklaşmaya başladığında kelimenin tam anlamıyla giriş kapılarında yığılmalar yaşandı.

Üst aramaları haddinden fazla sıkıydı, bu da yığılmalara sebebiyet verdi.

Alanda bulunanlardan edindiğim bilgiye göre, insanlar beklemekten bunaldı, saat geldi hala millet alana giremiyordu.

Bunun üzerine devreye AKP il başkanı girdi.

Ceyhan adeta çıldırmıştı. Neden bu kadar yavaş işliyor diye sordu güvenlik güçlerine!

Birkaç çıkıştı, sinirlendi… Ceyhan’ı sakinleştirmek için devreye Milletvekilleri İlyas Şeker ve Zeki Aygün girdi.

Kısa süre içinde alan dolmaya başladı.

***

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan nedendir bilmiyorum, ilk kez bu kadar gecikti.

Konuşmaya başladığında saat 17:45 idi.

Erdoğan’ın konuşmasını zaten hepiniz biliyorsunuz.

Her zamanki gibi Kocaeli’ye olan özel ilgisini belli edecek cümleler kurdu.

“Milli Savunma Bakanlığı” gibi önemli bir görev için, Kocaeli’den bir ismi seçtiğinin altını çizdi.

Bu, hem Bakan Işık’ı onurlandırdı hem de AKP Kocaeli teşkilatını.

Çünkü Bakan Işık, bugünkü konjönktürde Kocaeli’nin tek patronu niteliğinde.

Dolayısıyla Kocaeli teşkilatları tamamen Fikri Işık’ın eseridir.

***

Onun dışında mitinge gelirsek…

AKP teşkilatları hedefledikleri sayıya ulaştı mı bilmiyorum, ben alanı yukarıdan ve muhabirimizin çektiği fotoğraflardan gördüm.

Ama tam hedeflendiği gibi olmasa da sayı olarak iyi gibiydi.

Coşku fena değildi.

Bunu bilir, bunu söylerim; Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşadığı müddetçe AKP’nin mitinglerinde sürpriz beklemesin hiç kimse.

Çünkü AKP’ye gönül veren herkes oraya Erdoğan için geliyor.

Diyeceksiniz ki, belediye ve bazı kurumlarda çalışanları aileleriyle beraber zorunlu tutuyorlar.

Bunlar artık alışıldık şeyler, kimsede bir başkalaşım yaratmıyor.

Hem öyle bile olsa herşeyin bir bedeli var, öyle değil mi?

Tek başına iktidar olmak kolay ama 15 sene tek başına iktidarda kalmak hiç kolay değil.

Dolayısıyla yaşadıkları şeyler için, fikirlerin iktidarda kalması için Erdoğan’a sonuna kadar sahip çıkma zorunlulukları var, mızmızlık etme şansları yok!

Ama iddia ediyorum, aynı mitingi Binali Yıldırım yapsaydı asla bu sayıyı toplayamazdı.

Zamanında Ahmet Davutoğlu’nun toplayamadığı gibi…

***

Sonuç olarak benim gözlemim, AKP tabanı Erdoğan’la ilk günkü yerinde.

Kendi tabanında kredisi hala çok yüksek. O doğru da yapsa, yanlışta yapsa asla bunu mesele etmiyorlar.

Anlayacağınız AKP’de hasbel kader koltuk kapan (istisnalar olabilir) kim varsa, yatsın kalksın Erdoğan’ın sağlığına dua etsin.

Adam tek başına bütün oyları topluyor.

Aksini iddia eden varsa buyursun söylesin! Ben tek başıma aldım bu oyları desin.

***

Mesele beğenip beğenmemek, körü körüne muhalefet etmek değil.

Ben ömrümde bir defa bile AKP’ye oy vermedim, asla da vermem! Benim hayata bakış açım bellidir.

Ama bu, siyaseti okumama, gerçekleri görmeme engel değil!

Bu gerçekten kaçıldığı müddetçe kimse bir iddia ortaya atmasın!

Rakibe göre pozisyon almak diye bir şey var…!

Bir zahmet görün artık!

------

ÜZÜLMEZ de KOÜ Hastanesi’ne yardım yapmış

Geçtiğimiz günlerde bir yazı yazmıştım.

“Üzülmez, KOÜ’ye bakıp adaşını örnek alsın” demiştim.

Kısaca hatırlatmak gerekirse o yazıda;

KOÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin basın servisinden gönderilen bir haberden yola çıkarak,

Kentimizdeki üst düzey yöneticilerin KOÜ Hastanesine sahip çıkmaları gerektiğini ifade etmiştim.

Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz, hastanenin yoğun bakım servisi ve ameliyathanelerin yenilenmesinde destek olmuş.

KOÜ yönetimi de nezaket göstermiş ve Sayın Ayaz’ı bu yerlerin açılışı için davet etmiş.

Şimdiye kadar bir belediye başkanının KOÜ Hastanesine destek verdiğini şahsen ben hatırlamıyorum.

O nedenle Hüseyin Üzülmez’in adaşı olan Hüseyin Ayaz’ı örnek almasını tavsiye ettim.

***

Neden Üzülmez dedim sadece?

Çünkü Sayın Üzülmez, ilçesi yana yakıla hastane beklerken,

o gidip Bosna’da ki bir kadın-doğum hastanesine iddialı bir yardım toplamış ve yıkık dökük binayı ayağa kaldırmıştı.

Ben de buna gazeteci olarak kendimce tepki göstermiştim.

Kartepeliler ne olacak, eve lazım olan camiye haram demiştim.

Madem ilçeye hastane yaptıramıyorsun, o zaman Ayaz gibi bari kentimizin değerine sahip çık.

Yoksa Sağlık Bakanlığına devrolacak KOÜ Hastanesi dedim.

***

Benim bu yazım üzerine çok geçmeden KOÜ Hastanesinin Başhekimi Sayın Zafer Cantürk aradı.

Hastaneye sahip çıkılması noktasındaki çağrım için teşekkür etti evvela.

Ardından devam etti. Başkan Hüseyin Üzülmez ile ilgili yazdığım kısımda bir noktayı düzeltmem gerektiğini rica etti.

Sayın Cantürk, ne zaman bir ihtiyaç olsa Üzülmez’i aradıklarında asla boş çevirmediğini

Ufak tefek desteklerle hastaneye yardım ettiğini ve bundan sonra da o dayanışmayı sürdüreceklerini anlattı.

Anlayacağınız Üzülmez’e haksızlık olsun istememiş.

***

Ben de kendisine, Üzülmez’e özel bir ilgiden bunu yazmadığımızı,

bir belediye başkanının önce kendi kentini düşünmesi gerektiğini ifade ettim.

Ayrıca basınla paylaşılmayan yardım ve destekleri bizim oturduğumuz yerden bilmenin imkanı olmadığını, kendileri paylaştıkça zevkle yer vereceğimizi söyledim.

Kısacası Sayın Üzülmez, bu yazımızdan dolayı biraz üzülmüş.

Ancak biz de kamuoyunda paylaşılan bilgiler ölçeğinde olanları biliyoruz.

Umarım Üzülmez KOÜ için daha centilmen davranır da, onu da ilk takdir eden ben olurum.

O hastane büyük değer… Kim elini cebine atarsa saygı duyarım, haberini zevkle paylaşırım.