Hayat işte..!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Bugünlerde medya sektörü değişik bir hal aldı.

Kağıt gazete olmadığında kimseyi ‘Gazeteciden’ saymayanlar

O saymadıkları gazetecilerin izinden gidiyor.

Hayat işte…!

Hayat öğretir, hayat eğitir…

Uzun süre internet gazeteciliğini ret edenler, kağıt baskı olmadan yapılan haberciliği küçümseyenler

Şimdi internet gazeteciliğini normal görüyor, hatta keyfine varıyor.

Bunu küçümsediğimden değil, sadece hayat insanı bazen bir yerden bir yere koyup, ‘buyur buradan başla’ diyor, onu hatırlatıyorum.

Yeniliklere kapalı olmamak gerektiğini söylüyorum.

Biz de isterdik baskı gazetemiz olsun, bize de ‘medya patronu’ denilsin ama yok!

Onun yerine ‘insan evladı’ denilsin diye çaba sarf ediyoruz.

***

Hangimizin ne olacağı hiç belli olmaz.

Bu yüzden de büyük laflar etmekten daima sakınırım.

Bir sabah kalktığımda elimde avucumda hiçbir şey kalmadığını hayal ederim

.

Hayat o kadar acımasız ki, bana hiçbir şeyi altın tepside sunmadığı gibi,

Elimdekini sıkı sıkıya tutmam, işime sarılmam için hep bir endişe duygusu aşıladı.

‘Bırakırsan düşersin, sakın bırakma’

dedi.

***

Kimseyle bir derdim olmadığı gibi, kimsenin de benimle işi olsun istemem.

Ancak meslek adına kimi gerçekleri de söylemek gerek.

Bugün bu şehirde kağıt baskı olmadan internet gazetesini hayata geçiren ilk kurum Gazete Barış’tır.

Ve bu anlamda meslektaşlarına öncü olmuştur, cesaretlenmelerini sağlamıştır.

Kurum diyorum çünkü artık bu gazete kurumsal bir hal almıştır.

Gerek fiziki yapısıyla, gerek yönetim tarzıyla, gerek yaptığı haberlerle gündem yaratmasıyla

Gerek ulusal düzeyde ses getirmesiyle, gerek yarıştığı haber siteleri ölçeğinde Gazete Barış;

Farkını ortaya koymaktadır.

***

Bundan sonraki hedefimizde çok daha farklı şeyler var.

Bizim rüştümüzü ispat etmek için kağıt gazeteye geçmek gibi bir derdimiz olamaz, bahsettiğim şey o değil.

Ha, bir gün baskıya geçer miyiz, elbette geçebiliriz.

Bu işin nirvanası o noktaysa şartları zorlayabiliriz.

Ama hiç öyle bir takıntım yok!

Dünya dijital çağa hızla evrilirken, anlık haberleşmede rekabet sürerken, kağıt gazete diye tutturmanın mantığı yok.

Zaten bunun bir getirisi de yok!

***

Yakında basın ilan kurumu baskı gazetelere verdiği resmi ilan gelirlerini durdurursa şaşırmayın.

Kimi ilanları kesen basın ilan kurumu, yeni yasanın ardından bambaşka bir boyuta geçecek.

İnternet gazeteciliği

daha fazla değer görecek.

İşini ciddiyetle yapanlar ayrılacak.

Merdiven altı

diye tabir ettiğimiz siteler bitirilecek.

Bunun hayata geçmesi için en fazla çaba harcayanlardan biriyim.

Ama bu çabamda, bir tane bile günlük haber girişi yapmayan, günde tek bir haber dahi yazmayanların bir araya geldiği yapı içerisinde olmadığımı belirteyim.

Tabi burada bazı arkadaşları tenzih etiğimi ifade edeyim.

Onlar da bu yalan rüzgarına kapılmasalar hiç fena olmaz.

***

Biz önce kendimiz yaptığımız işe saygı duyacağız, sonra karşıdan saygı bekleyeceğiz.

Hiç kuşku yok ki, işine saygıyla yaklaşanlar bir gün mutlaka hak ettiği değeri görüyor.

Mütevazı olmayayım, bizim olduğumuz nokta işte tam da burası.

Teşekkürler Kocaeli, teşekkürler Gazete Barış ekibi…

-------------------

ÜNLÜ, YÜKSELDİKÇE; MHP ERİYOR!

MHP İl Başkanı Aydın Ünlü ile İYİ Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız’ın atışmalarını ibretle izliyoruz.

Siyasette kalite hiç olmadığı kadar yerlerde.

Hoş, Aydın Ünlü’nün olduğu yerde kalite aramak ne kadar doğru, orası tartışılır.

Ancak yine de bir kurumu temsil eden kişinin daha dikkatli konuşması, ağzından çıkanı kulağı duyması lazım.

Şu an ilkokul seviyelerindeki çocukların atışmasına dönen il başkanlarının sözlü düellosunda Ünlü;

Gazı almış gidiyor.

***

Şanbaz Yıldız’a karşı ettiği sözlerle kalibresini ortaya koyan Aydın Ünlü, tam da aradığı havayı buldu.

Başka hiçbir siyasi becerisi olmayan, kaostan beslenen,

küpünü doldurmada ustalaşan Ünlü’nün aradığı bir göz Şanbaz Yıldız verdi iki göz.

Artık buradan yürür durur.

Adamın kendi bekası için yapmayacağı iş yok!

Milliyetçilik naralarıyla iyi gazel okuyan, okuduğu gazelle iktidar partisinin teveccühüne mazhar olan Ünlü’nün önlenemez yükselişi artarak devam ediyor.

O yükselirken partisi ise gittikçe kan kaybediyor.

Sadece MHP mi kan kaybediyor?

AKP içerisinden de Aydın Ünlü’ye tepki var.

Ama önemli olan “ONUN BEKASI”

Yeter ki ona bir zeval gelmesin(!)

***

Gelmemesi için AKP ne gerekiyorsa yapıyor maşallah!

Kafeyse kafe veriyor, olmadı kafeyi gelişigüzel büyütmesine göz yumuyor.

Eşme’de kendi komşularının adına “Beka vadisi” dedikleri havuzlu villa yapılıyor.

Bürokraside istediği işi çözmesine izin veriliyor, iş bitiriyor, aracılık ediyor.

Ve bunların hiçbirini ‘amme hizmeti’ olarak yapmıyor.

İktidara yanaşmanın, iktidarda olmanın dibini sıyırıyor.

Bir neden sonra ülkücülere bir şey yapmak, onların gazını almak gerektiğini hatırlıyor.

Sözüm ona güya Büyükşehre kafa tutup, ülkücülere iş istiyor, kadro istiyor.

**

Kapalı kapılar ardında AKP’ye sormadan adım atamayan Aydın Ünlü

Kaç ülkücü gence faydalı olacak, bekleyip göreceğiz.

---------------------------------------

BEĞENMEYEN GELDİĞİ YERE GİTSİN!

İş dünyasının nabzını tutan ve yaptığı araştırmalar kamuoyu tarafından ciddiye alınan Forbes Dergi

Yaşamak ve çalışmak için en iyi kentler araştırmasında

Kocaeli’yi 25 şehir arasında 5. Sıraya koydu

.

Doğal olarak Forbes’in açıkladığı sıralama gazetelerde manşet oldu.

Vay efendim, Kocaeli’nin yaşanabilir nesi varmış? Forbes araştırma yaparken Kocaeli’de yeterince vakit geçirmiş mi?

Ne kadar sığ düşünüyoruz.

Yorum yapmadan önce bir okuyun bakalım, adamlar neye göre bu kanaate varmış.

*Yaşanabilirlik

*Yenilikçilik

*Hizmetlere erişebilirlik

*Üretim potansiyeli

*Ticaret becerisi

***

Forbes’in ilk beşinde sırasıyla İstanbul-Ankara-İzmir-Tekirdağ-Kocaeli yer aldı.

Aynı dergi 2017 senesinde yaşanabilir kentler olarak ilk beşte Ankara-Eskişehir-Isparta-Trabzon-İstanbul’u gösterdi.

Sizi bilmem ama ben bir biçimde Kocaeli adının bir yerlerde yer almasından son derece memnuniyet duyuyorum.

Daha önce bu sıralamada çok altlarda bulunan şehrimizin kendini fark ettirmesine sevindim.

Öne sürülen kriterlerin altı ne kadar doldurulur, orası tartışmalı.

Ancak ‘Kocaeli’nin neresi yaşanabilir kent Allah aşkına’ diyenlere de geldikleri şehirlere geri dönmeleri tavsiye edilir.

Yaşadığınız yere bir aidiyet

hissetmiyorsanız sizin bu kente katacağınız bir şey de yok demektir.

O yüzden peşin hükümlü olmak yerine bu sıranın hakkını vermeye bakalım.

Bizi yönetenleri kamçılayalım, çıtayı yükseğe koyalım, daha iyisini isteyelim.

Forbes’i kendimize dümen tutup, yerel yönetimlerden 5. Sıra yerine bir dahaki yıl zirveye oynamalarını bekleyelim.

Eksiklerimiz yok mu, fazlasıyla var.

Özellikle ‘Yenilikçilik’ konusunda

Ancak ‘bu da bir şey’ deyip, şehrimizin adını duyurmamıza yardımcı olacak bu sonucu lehimize kullanabiliriz.

***

Bu sıralamada dikkatimi çeken bir detayı atlamayayım.

İlk dörtte yer alan İstanbul, Ankara, İzmir ve Tekirdağ CHP tarafından yönetilirken,

Beşinci sırada yer alan Kocaeli ise AKP yönetiminde.

Siyasi bir yanı yok belki ama dikkatimi çektiği için değinmek istedim.

Kocaeli neden bir İzmir olmasın?

Denizse deniz, dağsa dağ… Ne ararsanız bizde de var.

Geriye kaldı daha ‘özgür’ ve daha vizyonlu, daha ufku açık, daha ‘ortadancı’ bir anlayış…

O da olur inşallah!