Metroyu kim işletecek?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Gebze-Darıca Metro hattının bakanlığa devredilmesini olumlu karşıladığımı söylemiştim.

Siyaset üstü bakışa sahip olanlar veya siyaseti bir kenara koymayı başaranlar aynı doğruda buluşuyor.

Çünkü söz konusu Metro hattına harcanacak para 5 milyar lira.

Oysa Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 5 yıllık yatırım bütçesi sadece 4 milyar lira.

Bu da demek oluyor ki 5 yıl boyunca hiçbir yatırım yapmayıp sadece metro ile yetinecektik.

Kandıra’da, Karamürsel’de, Kartepe’de, Başiskele’de ve diğer ilçelerde yaşayanların suçu ne?

Bize ne Gebze-Darıca metrosundan demezler mi?

Kaç kere işi düşecekte metroyu kullanacak?

Vatandaş böyle bakar.

Bu elbette çok önemli bir yatırım ancak sırf bir bölgeyi rahatlatmak için belediye bütçesini tek bir noktaya yatırıp, kentin tamamını yatırımdan mahrum edemezsiniz.

*

Bu işin buraya varacağı zaten belliydi.

Ama daha önce söylediğim gibi Kocaeli, devlet tarafından yatırımlar konusunda üvey evlat muamelesi görüyordu.

Türkiye’nin en büyük vergi dilimine sahip olan Kocaeli verdiğinin onda birini dahi geri alamıyordu.

Bu anlamda Gebze-Darıca Metrosunun bakanlık tarafından yapılacak olması kıymetli bir adımdı.

Ancak muhalefetin kafasındaki soru işaretleri bir türlü bitmek bilmedi.

CHP Milletvekili Haydar Akar’ın “Olması gereken oldu” şeklinde destek verdiği metro konusunda CHP’liler net değildi.

*

Bugün yapılan KBB Meclis toplantısında CHP Grup Başkan Vekili Engin Taşdemir tarafından konu bir kez daha gündeme geldi.

Taşdemir, yapılacak olan metro projesiyle ilgili merkezi hükümetin her ay yüzde 5 oranında kesinti yapacağını,

Bu kesintinin neden hiç bahsi geçmediğini sordu.

Yani bir anlamda belediye bütçesinden para çıkmayacağı söyleminin gerçeği yansıtmadığını ima etti.

*

Bu konuda benim de kulağıma bazı bilgiler gelmişti.

Acaba biz bu işi bakanlığa devrettik diye sevinirken bir taraftan da kandırıldık mı diye düşünmedim değil.

Ancak biraz araştırınca işin aslını öğrendim.

Kaldı ki Başkan Büyükakın mecliste buna yakın bir açıklama da yapmış.

*

Ben de bildiklerimi aktarayım. Şöyle ki;

Ulaştırma Bakanlığı metronun yapımını üstleniyor, işletmeyi belediyeye bırakıyor.

Metro bittikten sonra o maliyeti karşılamak için metronun işletme gelirinden yüzde 15’ini belediyeden istiyor.

Ancak belediyeler, özellikle merkezi hükümetle uyumlu olanlar laçkalıktan olsa gerek; bu payları yatırmama yoluna gitmişler.

Bunu önlemek için de bakanlık Mart ayında yeni bir düzenleme getirdi.

Yeni düzenlemeye göre metroyu bakanlık işletirse büyükşehir belediyesinin hiçbir ödeme yükümlülüğü olmayacak.

Fakat belediye metroyu ben işleteyim derse o zaman yüzde 5 oranında metronun işletme gelirinden kesilecek.

Yani “metro bakanlığın olsun” derseler ortada hiçbir sorun yok.

Ama niye densin?

Buradan elde edilecek gelirin büyüklüğünü düşündüğümüzde mantıklı olan, metroyu belediyenin işletmesidir.

Varsın yüzde 5 bakanlığın olsun.

Yüzde beşi vermeyelim diye metronun işletmesini bakanlığa vermek bana akıllıca gelmiyor.

Bu konuda Büyükakın ne yapar, herhalde onu CHP’nin verdiği önergede göreceğiz.

--------------------------------

FETÖ ELEBAŞINI İSTEDİ AMA…

Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın Beyaz Sarayda yaptıkları basın toplantısını izledim.

O toplantıda Erdoğan’ı izlerken, “keşke dışarıdan göründüğü gibi biri olsa” dedim.

Güçlü, mağrur, ülkesinde bütünleşmeyi sağlayan bir lider edasıyla son derece karizmatik duruyordu.

Trump’ın yanında Erdoğan, daha baskın bir karakter algısı yarattı.

Erdoğan konuşurken Trump’ın mimikleri ise görülmeye değerdi.

*

Bugün Alman basını bile ABD ev sahipliğinde yapılan toplantıda “Patron kim” diye sordu.

Yayımladığı analizde Erdoğan açısından oldukça olumlu bilanço çıkardı.

Biraz da Trump’ı ayartmak için olsa gerek; “Dünyanın en güçlü ülkesinin başkanı Trump değil de Erdoğan’mış gibiydi” dedi.

Hatta Erdoğan’ın fırsattan istifade, basın mensupları önünde ABD’ye kimi öğütler verdiğini ifade etti.

*

Toplantıda Erdoğan’ın öne çıkan konuşmalarından biri FETÖ elebaşısı ile ilgiliydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında CIA’yin de hazırlamış olduğu pek çok belgeyi Trump’a teslim ettiklerini;

Bu belgelerle FETÖ’nün bir terörist başı olduğuna ABD’yi inandıracakları vurgusu yaptı.

15 Temmuz’da devlete darbe yaptığını, 251 vatandaşın şehit düştüğünü, 2 bin 193 vatandaşın ise gazi olduğunu anlattı.

Böylesi bir terörist başının ABD’de 400 dönümlük arazide korunaklı biçimde yaşamasını ve yaşadığı yerden diğer yerleri idare etmesinin kabul edilebilir olmadığının altını çizdi.

Ve ekledi… “Bizden nasıl teröristler istendiği zaman biz veriyorsak onlar da bize bu teröristi versinler” dedi.

*

Bu söylem Trump’ın bir kulağından girdi, öbür kulağından çıktı.

Yani bence öyle…

Çünkü FETÖ ile mücadele konusunda Erdoğan daha ülkesindeki vatandaşları bile inandırabilmiş değil.

Öyle absürt şeyler yaşanıyor ki gel de bu mücadeleye inan…!

Ve gözlemlerime göre FETÖ bitmediği gibi yeniden palazlanma evresine bile geçti.

Yapılan atamalarda, verilen görevlendirmelerde nedense FETÖ ile bir şekilde bağı bulunanlar öne çıkıyor.

Alınan adli kararlarda ise FETÖCÜLER’in çoğu serbest bırakılıyor veya cezadan yırtıyor.

FETÖ borsası tıkır tıkır işliyor.

*

Ama sorsanız hepsi masum, FETÖ’yle uzaktan yakından bağı yok!

Alın size, en basitinden Bülent Arınç’ın damadı mesela…

Adam FETÖ’nün en yakın elemanlarından biri olarak bilinirken, yaptığı onca şey ortadayken delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.

Nasıl bir delil aradılarsa artık (!)

Ama beyefendi bu kararı da beğenmedi.

Neymiş, delil yetersizliğinden beraat olmazmış.

Yüklenen suçlamayla ilgili yapılan incelemelerde hiçbir suç unsuruna rastlanmadığı yönünde aklanma bekliyormuş.

Vay vay vay...

Şu şımarıklığa, şu arsızlığa bakar mısınız?

*

E normal tabi. Nede olsa Bülent Arınç’ın damadı.

FETÖ’ye Türkiye’nin namusu olan kozmik odayı açan adama iade-i itibar yaparsan,

Damadın arsızlaşmasını da normal karşılamak lazım.

Bu durum en başta AKP’lilerin içine sinmiyor ama ne yazık ki Erdoğan bunu ya görmüyor ya da kendine göre bir strateji uyguluyor.

O yüzden Erdoğan dün gece ABD’ye “FETÖ canisini bize verin” demekle samimi bir görüntü veremedi.

Hem FETÖ elebaşısını bize verseler ne olacak?

Terörist başı APO gibi onu da lazım oldukça kullanmak için besler dururuz.

Bari Amerika beslesin.

Zaten başımıza musallat edenler de onlar değil mi?