KOTO’da geçici başkan modeli…
KOTO Başkanı Murat Özdağ ile ilgili sayısız yazı yazmışlığım vardır.
Bunların hepsi, onun kişiliğinin bir oda başkanlığına uygun olmamasından ve cemaatle yakın ilişkide olması nedeniyleydi.
Çünkü en başından bu yana neyin ne olduğunu görüyorduk.
Özdağ’ı KOTO başkanlığına getiren gücün cemaat olduğunu sağır sultan bile biliyordu.
17/25 Aralık sürecinden sonra ilişkisini sonlandırmadığına dair sürekli bilgi akışı vardı gazetemize ve şahsıma.
Görülen köy klavuz istemiyordu elbette ama o bunu sürekli inkar etti.
Hakkında ki gözaltı sürecinden sonra kefaletle serbest kaldığı halde son ana kadar demokrasi mitinglerinde boy gösterdi.
Üzerindeki algıyı kırmak için çabaladı durdu.
Bir akşam demokrasi meydanına ineyim dedim ve gittiğimde karşılaştığım ilk kişi Murat Özdağ oldu.
Özdağ burada yalnız değildi.
Yanında Toyota Kaya Otomotivin sahiplerinden olan meclis üyesi Mehmet Kaya da vardı.
Biliyorsunuz, Mehmet Kaya Özdağ’ın ilk tutuklanmasının ardından kefaletle yargılanmak üzere serbest bırakıldığında, o kahramanca konuşma yaptığı zamanda yanında olan ve onu jipiyle almaya giden kişidir.
Yani son ana kadar Özdağ’ı sahipsiz bırakmayarak vefasını gösterdi.
Sadece Kaya mı? Onun gibi birkaç isim de Özdağ’ın son ana kadar yanından ayrılmadı.
Ama son hapis kararının ardından Özdağ’ın etrafındakiler çil yavrusu gibi dağıldı.
Artık ne bize sataşıyorlar, ne de sosyal medyadan Özdağ’ı savunuyorlar.
Tek yaptıkları şey, “demokrasimize sahip çıkıyoruz” diyerek meydanda selfie yapmak.
Bunların hiçbirini unutmuyoruz, unutmayacağız ama şimdi konumuz o değil.
Konumuz KOTO’nun bundan sonra ki akıbeti…
Özdağ’ın cezaevine girmesiyle beraber şirketimin de üyesi olduğu odanın bundan sonra ki sürecini merak ettim.
Öyle ya; Özdağ’ın işlediği varsayılan suç oda üyelerini bağlamasa da rahatsız ediciydi.
Bir şey yapılması lazımdı, KOTO hemen yenilenmeye geçmeliydi ama bu nasıl olacaktı?
Bu sorulara cevap almak için KOTO’nun bağlı olduğu TOBB’u aradım.
TOBB’da yetkili birine ulaşmak, Cumhurbaşkanına ulaşmaktan daha zor, onu söyleyeyim.
Neyse uzun uğraşlar sonucu TOBB’un basın müşavirine ulaştım.
Karşımda ki kişiye Kocaeli Ticaret Odası Başkanının darbe soruşturmasından hapse atıldığını, bundan sonraki yasal süreçte kendilerinin bir fonksiyonunun olup olmayacağını sordum.
Ama o da ne? Beyefendi öyle bir gergin ki, şaşırıp kaldım.
Gayet agresif bir ses tonuyla konunun yargıya intikal ettiğini, kendilerinin de odaya müfettiş gönderebileceklerini ama her koşulda Murat Özdağ’ın başkanlığının ve yönetiminin düştüğünü söyledi güç bela.
“Neden bu kadar sert yaptınız, hayırdır” deyince birden yumuşayan ses tonuyla güzel güzel anlattı vatandaş biz de yazdık.
TOBB yetkilisinin de ifade ettiği gibi Özdağ’ın ve yönetim kurulunun bir hükmü kalmamıştı.
Bugün yarın görevden el çektirmeleri an meselesi.
Ama asıl süreç bundan sonra başlıyor.
KOTO’da ne olacak? Seçime henüz 11 ay gibi zaman var.
Bu esnada odayı kimler yönetecek?
Edindiğim bilgilere göre bu işe kafa yoran meclis üyeleri harekete geçmiş vaziyette.
KOTO yönetiminin düşmesiyle beraber seçime kadar idare edecek geçici başkan bulma çabaları var.
Bu süreçte odayı toparlayacak, adil bir şekilde seçime götürecek, bir taraftan üyelerin sorunlarını aksatmadan çözecek, kısacası ağabeylik yapacak biri aranıyor.
Peki o geçici başkan kim olabilir?
Ortada dolanan birkaç isim var ama hikaye.
Elle tutulur üç isim sayabiliriz mesela.
Bunlardan biri meclis üyesi Okan Oktay.
Ancak Okan Oktay’ın da bu sıralarda etrafını TÜMSİAD’çıların sardığı iddia ediliyor.
Kendisinin sosyal demokrat yapıda olduğu halde bu grubun yanına yanaşmasına ses çıkarmaması ona zarar veriyor. Ancak İzmit’in yetiştirdiği öz evladı olması ona artı katıyor.
Adı geçen bir diğer isim ise meclis üyesi Yaşar Can…
Yaşar Can, Özdağ’a başından beri muhalif olarak biliniyor.
Fakat bu süreçte akil adam rolünün kendisine büyük geleceği konuşuluyor.
Bunun yanı sıra Yaşar Can’ın, AKP’ye yakınlığı, olası seçimlerde etki altında kalacağı endişesi doğuruyor.
KOTO’da geçici başkanlığa en yakın isim ise meclis üyesi Hakkı Özkan deniliyor.
Gölcük yolu üzerinde Öztaş Mermer firmasının sahibi olan Hakkı Özkan, sakin ve vakur kişiliğiyle tanınıyor.
Bu süreçte odada oluşacak aykırılıklara, ayrılıklara mahal vermeyecek ve herkesi tek çatı altında toparlayacak bir isim olarak öne çıkıyor.
Hakkı Özkan KOTO içinde yıpranmamış bir isim deniliyor.
Pekala süreci yönetebileceği ifade ediliyor.
Tabi daha pek çok isim dillendiriliyor.
Özellikle başından beri Murat Özdağ’a muhalif olan “KOTO GÖNÜLLÜLER” grubunun bundan sonra seslerini yükselteceği öngörülüyor.
Ancak bu sonraki konu. Asıl konu, KOTO yönetimi istifa etmek için neyi bekliyor?
Yönetim içinde hala paraleciler olduğu bariz ortada.
Ama bunlar kendilerini afişe etmemek için istifa edemiyorlar.
Dahası öylece kitlenip kaldılar, ne öte ne beri.
O nedenle en doğrusu, yönetimin toplu istifasıdır.
Çıkmadık candan umut kesilmez misali orada durmanın bir anlamı yok!
Tıpkı kanser gibi.
Hastalıklı hücrelerin hızla yayıldığı bir vücutta en fazla üç gün daha yaşarsınız, ona da yaşamak denirse tabi.
Kanserin esir aldığı bir vücutta, sağlığına kavuşanı görmedik henüz.
Bakalım KOTO’da bundan sonra neler olacak?