CHP’li gençlerden cami şov…
Neresinden baksanız yanlış.
İbadethanelerin siyasete alet edilmesini asla tasvip etmiyorum.
Bunun bir mistik havası olduğunu söyleyenlere de katılmıyorum.
Camilerde bırakın kahvaltı yapmayı, yer bildirimi yapanları bile takiyyeci olarak değerlendiririm.
Onları “bu dünyalık insan” şeklinde yorumlarım.
Pek çok insanın da böyle düşündüğü ortada.
Çünkü ibadethaneler bizim kutsalımız, zor zamanlardaki sığınağımız. Allahın evi dediğimiz yer...
Ama ne yazık ki ülkede bazı şeyler öylesine raydan çıktı ki herkes kafasına göre şov peşinde.
*
Camilerin siyasete alet edilişi aslına bakarsanız gezi eylemleri sırasında başladı.
Gezi direnişi sırasında polis müdahalesinden kaçan bir grup genç bölgedeki camiye sığınmıştı.
İki tarafı keskin bıçak misali politika yapıldığı o günlerde gençlerin yaptığı bu hareket,
Dönemin yandaş basını tarafından “Camide içki içtiler” şekline dönüştürülmüştü.
Bu yalana inanacak kafalar ise hali hazırda pusuda bekliyordu.
Oysa bizim kültürümüzde, inancı olmayan bir insan dahi inancı olanın kutsalına, bırakın içki içmeyi, hakaretvari bir davranışta dahi bulunmaz.
Camisi, kilisesi, cemevi, sinagogu… hepsi bir inanç biçimi. Herkesin inancı kendine. İnanıp inanmamakta özgür fakat saygıda mecburuz.
Ki, o gençler panikle camiye sığınmışsa bunun anlaşılmayacak bir tarafı yoktur.
*
Bu yalanı ortaya atanlar maalesef hiçbir zaman attıkları yalanı ispatlayacaklarını söyledikleri halde bunu başaramadı.
Ama toplumun bir kesimine bu algıyı yerleştirmede olağanüstü başarı sağladılar.
Buraya nereden geldim?
Konunun başında da dediğim gibi, camilerin siyasete alet edilmesinin bariz adımları böyle başladı ve hızla artmayı sürdürdü.
Kul hakkı yemede sınır tanımayanlar Cuma günleri herkesten önce siyasetçilerle birlikte paçaları sıvayıp camilere koştu.
Koşsunlar, sıkıntı değil! Herkesin yaptığı veya yapmadığı Allah ile kul arasında.
Onu kandırmaya zaten güçleri yetmez!
Ama ibadethanelerimizi propaganda aracı olarak görenlere hoşgörülü bakamıyorum.
*
Hatırlayanlar olacaktır;
2015 yılı 7 Haziran genel seçimlerinde AKP Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, cami içinde kadınlarla bir araya gelmiş, ortaya masa kurulmuş, elinde mikrofonla partisinin propagandasını yapmıştı.
Biz de bunu “Camiye siyaset karıştı, partisine oy istedi” başlığıyla haberleştirmiştik.
Bu haberimiz ulusal basında da yankı bulmuştu.
Dönemin il Müftüsü İlyas Öztel, “Bu yapılan davranış hiçbir bakımdan doğru değildir. Biz camilerin siyaset yeri olmadığını sürekli dile getiriyoruz. Burada görevli arkadaşımızın bir işgüzarlığı var. Böyle bir talep geldiyse bunu ilçe müftülüğüne bildirmesi gerekiyordu. Sorumlular hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Hangi partiden olursa olsun camilerde siyaset yapılmasına asla izin vermeyiz” açıklamasında bulunmuştu.
Radiye Hanım ise asla camide siyaset konuşmadığını öne sürmüştü.
*
Bu olaydan sonra benzer bir hadise bu kez Gebze’de yaşanmıştı.
AKP Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Ecertaş, ilimizdeki partili gençlerle Gebze Çoban Mustafa Paşa Camisinde kahvaltı yapıp siyaset konuşmuştu.
Bu haberi de “Camiyi lokantaya çevirdiler” başlığıyla duyurduk.
Habere en büyük tepki CHP’lilerden gelmişti.
AKP’lilerin camilere siyaset sokmasına isyan etmişlerdi.
Ama bugün öyle bir şey oldu ki, akıl sır erdirmek mümkün değil.
CHP’liler AKP’lileri eleştirdikleri yerden imtihan oldular,
iyi mi…?
*
CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Emre Andız ve yönetimindeki gençler bu sabah Yenimahalle Battal Gazi Camisinde cemaatle birlikte kahvaltı yapmışlar.
Bu olayı da gayet olağan bir durummuş gibi basına servis etmişler.
Bizim arkadaşlar da aynı olağanlıkta haberi gazeteden duyurmuşlar.
Görünce sinirlerim alt üst oldu.
Bizim kurumsal hafızamızda bu konu hassas bakılacak bir yerde duruyor.
Daha önce AKP’lilerin cami siyasetini eleştiren ve ulusal basına konu olan haberleri unutmuşçasına verilen haber en başta beni rahatsız etti.
Onlarınki siyasetse CHP’li gençlerin yaptığı da siyaset.
Bu bizim objektif yayın anlayışımıza yakışan bir şey de değildi.
Üstelik AKP’yi en çok CHP’liler eleştirmişti.
*
Ben bunun muhakemesini yaparken AKP İl Gençlik Kolu Başkanı Emre Kahraman mesaj attı.
“Abla eleştirmek için söylemiyorum ama biz olunca camiyi lokantaya çevirdiler olduk. Sakın yanlış anlama senin vicdanının sesine çok güveniyorum o yüzden yazdım. Ama çok mutluyum ki böyle bir program yapmışlar”
dedi.
Haklıydı sevgili Emre…
Ona da haklı olduğunu ifade ettim zaten.
Yanlış her yerde yanlıştır.
Bazılarına cami siyaseti doğru gelse de ben bunu kabul etmeyen taraftayım.
AKP’lilerin yaptığı ne kadar yanlışsa CHP’li gençlerinki de o kadar yanlış.
Üstelik eleştirdikleri şeyi kendileri yapıyorsa bu iki kere yanlış demektir.
*
CHP kültüründe olmayan, eğreti duran bu hareketler puan kazandırmayacağı gibi samimiyetten de oldukça uzak görülüyor.
Bugünkü habere geri dönüşlere baktığımda, CHP’li gençler en fazla eleştiriyi yine CHP’den almışlar.
Yani yapılan eylemde CHP’li gençler ne hacıya ne hocaya yaranmış.
Diyecekler ki “Biz kimseye yaranmak için yapmadık.
Davet üzerine gittik, cemaatle siyaset konuşmadık”
Bırakın Allah aşkına…
Ne kadar eğreti durduğunuzu kendiniz bile görüyorsunuz.
Şayet bunun adı “alanı boş bırakmamak” ise ona da katılmadığımı ifade edeyim.
Tekrar söylüyorum; camiler bizim kutsalımız. Kimse kutsal değerlerimiz üzerinden milleti kafa kola almaya çalışmasın.
Buna ilaveten;
AKP’liler dini tekelinde sanmasın,
CHP’liler de AKP’lileşmesin…!