Taklitler, aslını yüceltirmiş!!!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Akıllı telefonlar hayatımıza geldi geleli yaşadığımız modern çağın yeni sendromlarından biri oldu sosyal medya bağımlılığı..

Sosyal medya bağımlılığının kontrolden çıkması depresyondan kaygı bozukluklarına, bireyin günlük aktivitelerinden tutun da aile, iş ve arkadaş ilişkilerine kadar pek çok konuda zarar görmesine sebep oluyor.

Kişi sosyal medyada o kadar çok vakit harcıyor ki, gün içinde yapması gereken işlerini ihmal etmesine ya da eksik yapmasına neden oluyor.

Bununla birlikte telefon ya da bilgisayarda sürekli vakit geçirmek, vücutta bir takım dengesizlikleri ortaya çıkarıyor.. Özellikle kaygı bozuklukları, dikkat eksikliği, depresyon, panik atak gibi hastalıklara ayrıca zemin oluşturuyor..

Göz önünde olmak ve başkalarının hayatını takip etme isteği günümüzde birçok insan için abartılı bir hal almaya başladı..

Başkalarının hayatlarını takip etmek, ne yediğini, ne içtiğini, nereye gittiğini, ne yaptığını, ne giydiğini anında öğrenmek..

Bu insanlar için, hem ünlü kişilerin yaşamlarını hem de sıradan insanların hayatlarını yakından takip etmek duygusal tatmin yaşamanın bir aracı haline dönüştü..

Sadece takip etmekle kalmıyor bu duygu.. bir de başkaları tarafından takip edildiğini bilmek de ayrıca keyif veriyor..

Paylaşımları birçok beğeni ve yorum aldığında bu keyif üç beş katına çıkıveriyor.. çünkü bu şekilde değerli olduğuna inanıyor..

Yine bazı kişiler sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflarla hayatlarının ne kadar güzel, mutlu, düzgün ve sorunsuz olduğunu gösterme çabasına giriyor.. Halbuki iki dakika önce evde bir kavga- kıyamet kopmuşken..

Başkalarının hayatlarını bu kadar yakından takip ederek her şeyi gerçek sanmak, kişilerin bazen kendilerini değersiz, önemsiz ve işe yaramaz hissetmelerine de neden oluyor...

Çünkü; En büyük dert, KENDİNİ İSPAT ETME çabası..

Yapılan paylaşımlarda sırf başkalarının zihninde muhteşem algı uyandırma duygusu taşıyan trajikomik birçok davranış var. İlk aklıma gelenleri sıralayayım;

Normal zamanda asla gitmeyeceği bir yere sırf; “aaa oraya gitmiş” densin diye inatla gidip fotoğraf paylaşmak

İçmek istemediği halde; “aaa ne kadar da şık” densin diye şöyle bolll köpüklü bir kahve hazırlayıp yanına bir demet çiçek ekleyip fotoğraf paylaşmak

Yemek, pasta, hamur işi yapmayı bilmediği halde sırf; “aaa neler hazırlamış” densin diye annesinden rica edip ya da ev ürünleri hazırlayan yerlerden sipariş verip kendi sunum tabağında fotoğraf paylaşmak

Babasının, amcasının, arkadaşının ya da patronunun lüks arabasını sırf; “aaa şu arabaya binmiş” densin diye rica minnet yarım saatliğine alıp fotoğraf çekmek

Maddi durumu el vermediği halde; “ aaa tatile şu otele gitmiş” densin diye o otele gidip fotoğraf paylaşmak

Ünlülerin paylaşımlarındaki ürünlere ihtiyacı olmadığı halde; “aaa o ürünü almış” densin diye sipariş verip fotoğraf paylaşmak

Ayakları yürümek istemediği halde; “aaa ne çok geziyor” densin diye bir günde farklı üç mekâna gidip fotoğraf paylaşmak…. Vb.

Yazmakla bitmez anlayacağınız..

bu satırları okurken belki aranızda birileri bıyık altı gülüp; “AAA BUNU BENDE YAPTIM” diyecek..

“Taklitler aslını yüceltirmiş” unutmayın.

Kimsenin taklitçisi olmayın!!

SİZİ SİZ YAPAN ÖZ BENLİĞİNİZ..

ONU BULUN,

ONU YÜCELTİN...

Sevgiyle kalın...