Politikacılar köprüsü olsun (!)

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

İzmit Yenidoğan mahallesinin başında yer alan ve bir basın şehidi olan

Gazeteci Çetin Emeç’in

adının yazıldığı köprü, fiziki olarak ömrünü tamamlamıştı.

Defalarca kez o köprünün insan hayatı için tehlike oluşturduğu yazıldı çizildi.

Gelinen noktada Kocaeli Büyükşehir Belediyesi köprüyü yenileme kararı aldı.

Ancak o aralıkta eski köprü hizmet vermeyi sürdürdü.

Farklı bir noktaya yenisi gelince de eskisi yerinden kaldırıldı.

***

Günlerce köprüye Çetin Emeç tabelasının asılmasını bekledik.

Bu konuda en fazla haberi de biz yaptık.

“Neden hala Çetin Emeç yazılı tabela yerine asılmadı”

dedik.

Büyükşehirden bir cevap alamadık.

Derken, o günlerde KBB Başkanı Tahir Büyükakın basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Ben o toplantıda kendisine iki soru yönettim.

Bunlardan bir tanesi “Çetin Emeç köprüsüne neden hala tabela asılmadığı” sorusuydu.

Büyükakın, orada bombayı patlattı.

Zamanında Mahle Piston tarafından yapılan köprünün ömrünü tamamladığını;

Farklı bir noktaya yeni bir üst geçit yaptıklarını ve bu üst geçide

CHP’nin yaşayan efsane belediye başkanlarından biri olan Erol Köse’nin adını vereceklerini duyurdu.

CHP’li eski belediye başkanı Erol Köse ile Marmara Belediyeler Birliği’nin bir organizasyonunda yakından tanışma fırsatı bulduğunu anlattı.

Kente katkıları olmuş bir isme yaşarken değer vermenin öneminden bahsetti.

Hatta eski başkan Karaosmanoğlu’nun da adını uygun bir yere vereceğini ifade etti.

Ertesi gün konu basında duyuldu.

***

Bekledim ki CHP’lilerden bu duruma tepki gelsin ama yok!

Büyükakın’ın kıvrak zekası karşısında CHP öylece kala kalmıştı.

Evet, bu Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’ün de dediği gibi gayet kurnazca bir hareketti.

Kökleri CHP’ye dayanan, solcu kimliğiyle yazdığı yazılar yüzünden katledilen Gazeteci Çetin Emeç’e;

AKP’lilerin bayılmadığı, ayrıca o ismi oradan kaldırmanın kolay olmadığı da ortadaydı.

Anca böylesi ince bir zekayla bu mümkün olurdu.

Büyükakın’ın

yaptığı buydu.

Erol Köse

’nin de kabulünün olması işi terse döndürmüştü.

Dolayısıyla CHP bu konuda sessizleri oynamayı seçti.

***

Birkaç gün sonra yeni köprüye EROL KÖSE ismi asıldı, bu da haberleştirildi ve konu kapandı.

Ta ki, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet rahmetli gazetecinin eşi Bilge Emeç’i arayana kadar…

Başkan Hürriyet bu durumu içselleştirememiş ve Çetin Emeç’in adını İzmit’te yaşatmak istemiş.

Vefa duygusuyla hareket eden Hürriyet, Çetin Emeç ismini yeni yapılan mini kütüphaneye verme kararı almış.

Bunun için de Bilge Emeç hanımefendiyi arayıp bilgilendirmiş.

Konunun buradan sonrasına ben de dahil oldum, biraz ondan bahsedeyim.

***

14 Ocak günü köprüye Erol Köse adının verileceği kesinleştikten sonra konu soğumaya geçti.

Hürriyet’in Bilge Hanımı aramasıyla ise yeniden alevlendi.

Onlar ne zaman görüştüler bilmiyorum ama 10 Şubat günü Bilge Emeç Hanımefendi gazetenin telefonundan benimle görüşmek isteyip, bağlandı.

Çok şaşkındım, ne olduğunu anlamaya çalıştım.

Konu neredeyse kapanıp gitmişti, şimdi niye ve nasıl açılmıştı, Bilge Hanım niye bu kadar gergin ve üzgündü?

Üzgün olmasını elbette anlıyorum.

Çünkü konudan yeni haberdar olmuştu.

Bilge Emeç başladı anlatmaya…

“Aysun Erenkaya sizsiniz değil mi? Eşimin adının yazılı olduğu köprüye Erol Köse beyefendinin adı verilmiş.

Hiç haberimiz olmadı. Beni İzmit Belediye Başkanı Fatma Hanım arayınca öğrendim. Mini bir kütüphaneye Çetin Emeç adını vereceğini söyledi.

Ama ben oraya gelemedim bile. Bu nedir, teselli mükafatı mı?

O köprüden o isim kaldırılırken akılları neredeydi”

dedi.

Hürriyet de, Büyükşehir belediye başkanıyla Erol Köse’nin ahbap oldukları ayrıntısını hatırlatmış.

Erol Köse’nin bu teklifi kabul etmesiyle zora girdiklerinden bahsetmiş.

Bilge Emeç bu yaklaşımı çok alaturka bulduğunu söyledi.

Bir basın şehidinin adı kaldırılıyor ve CHP hiçbir şey yapmıyor diye sitemlerini sıraladı.

***

Konuyla ilgili gazete olarak sadece bizimle birlikte başka bir gazetecinin daha duyarlı davrandığını, o yüzden bana teşekkür etmek istediğini söyledi.

CHP’nin bu işi sahiplenmediğini, basın olarak kamuoyu yaratmamızın mümkün olup olmadığını sordu.

Üzgündü, yerinde duramıyordu,

bir şeyler yapalım istiyordu.

Üzerinden neredeyse bir ay geçmiş olan bir konuda, üstelik CHP’nin hiçbir şey yapmadığı noktada

kamuoyu yaratmanın zor olduğunu, zaten elimizden geleni yaptığımızı anlattım.

Kocaeli medyasıyla

sonuç almanın kolay olmayacağını, ulusal boyuta taşınması noktasında fikrimi ifade ettim.

Öyle de oldu…

***

İlk önce Sözcü Gazetesinde yer aldı bu konu.

Ardından FOX TV’de İsmail Küçükkaya gündeme getirdi.

Getirdi getirmesine ama o da yanlış yerden baktı olaya.

Sanki o köprüden Çetin Emeç adını kaldıran Fatma Kaplan Hürriyet’miş gibi algı yaptı.

Bunu asla doğru bulmuyor ve bir gazeteciye yakışmadığını ifade ediyorum.

Öyle ki, İsmail Küçükkaya’yı dinleyen, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Hürriyet olduğunu zanneder.

Oysa muhatap Tahir Büyükakın idi.

Ama nedense iktidara dokunmadan kıyıdan köşeden dolanmış, Hürriyet’i suçlamıştı.

Küçükkaya’nın örtülü biçimde iktidara hizmet edişi ilk değildi.

“Adam kazandı”

mesajını hala unutmadık… (!)

***

Bir anda kentin gündemine oturan konu dün büyükşehir belediye meclisinde yeniden alevlendi.

Büyükakın Çetin Emeç ile bir derdinin olmadığını tekrarladı.

Aynı yerde durdu, bu olayın bilinçli biçimde gündeme getirildiğini söyledi.

“Yıpratma çabası var”

dedi kısaca.

CHP’liler aklındaki bütün soruları sordu ve yine susmaya geçti.

Şöyle rahat rahat yüklenme yapamadı.

***

Tüm bu yaşananların ardından Erol Köse nihayet konuşmaya karar verdi.

Bugün basının karşısına geçen Erol Köse, tam 40 dakika konuştu.

Köprüden aldı, Sirmen’den, Kılıçdaroğlu’ndan çıktı.

Aslında Erol Köse’nin o uzun açıklamasının ardında ne var biliyor musunuz?

CHP’ye kırılmışlık, CHP’ye kızgınlık var.

Zaten Büyükakın kendisine ilk teklifi yaptığında ne demişti?

“Beni kendi partim hatırlamıyor, siz hatırlıyorsunuz”

demişti.

Sanırsınız ki 15 yıldır İzmit’i CHP yönetiyor ve onun adını bir yere vermeyi akıl edememişler.

***

Aynı Erol Köse bugün çıkıp, Çetin Emeç’in yerine kendi adının verilmesini istemediğini söylüyor.

Neden?

Tepkilerden sonra geri vites yapmak zorunda kalıyor da ondan.

Erol Köse hepimizin değeri, Allah uzun ömürler versin, çokta severim.

Ama doğruya doğru… Yanlış yaptı.

Daha ilk başta bu teklifi nazikçe geri çevirmeliydi.

Çetin Emeç’in eşi Bilge Hanım da aynısını söylüyor, ki çok haklı.

Fakat Sayın Köse’nin CHP’ye olan kızgınlığı ağır basıyor.

Basireti mi bağlanıyor, o an gururu mu okşanıyor bilinmez, teklifi düşünmeden kabul ediyor.

Partisiyle istişare etmek aklına bile gelmiyor.

Durum buyken hem kendisini hem CHP’yi zor durumda bırakıyor.

***

Şimdi o köprüde EROL KÖSE yazsa ne olur yazmasa ne olur?

Bence o köprünün adı bundan böyle “POLİTİKACILAR KÖPRÜSÜ” olsun.

Üstünden yürüyüp giden, yoldan gelip geçen herkes politikacıları hatırlasın.

Bir şehidin politikaya kurban oluşunu, bir politikacının ise adının köprüye verilmesindeki egoyu unutmasın.

Zaten basın şehidimizin adı verilecek en güzel yere verildi.

Bilge Emeç her ne kadar bunu önemsemese de yapılanı görmezden gelmemesi lazım.

***

DİP NOT: CHP, hızlı aksiyon almada hep geç kalıyor.

Bir ay sonra yapılan basın açıklamasıyla isim teklifini ret etmek,

Bayramdan sonra gelen kınaya benzer.

Artık nereye yakılırsa yakılsın pek bir anlamı kalmıyor vesselam…!