Destan mı, kontrollü darbe mi? bi’ karar versen…!

15 Temmuz hain kalkışmanın üzerinden tam iki yıl geçti.

İki yıldan beri ülkemizde yaşanan karışıklık bir türlü bitmedi.

Kolay değil, kırk yıldır kuluçkaya yatan hainlerin, organize biçimde devleti ele geçirme adımlarının

Final gecesiydi 15 Temmuz.

Ben olaya buradan bakıyorum.

Tabi ki onlara bu imkanı verenleri, kol kola yürüyenleri affetmiyorum!

Ama FETÖ denen hain yapının ne olduğunu geç de olsa anlayan devletin

Darbe girişimini başarıyla püskürttüklerini düşünüyorum.

Belki bu bir hesaplaşmaydı, belki bir kavganın ortasında bulduk kendimizi

Ancak sebep ne olursa olsun biz hep devletimizin yanında olmalıydık, öyle de oldu.

****

O gece bizim gibi Atatürkçü düşünenleri, ulusalcı kimlikleri yanlarına çekebilmek için yalandan Atatürkçüymüş gibi yapıp,

“Yurtta sulh, cihanda sulh” betimlemesi yapanların, aslında vatan haini olduğunu anlamak hiç zor değildi.

15 Temmuz günü hepimizin ortak noktası, devletimizin ve ülkemizin bekasıydı.

Terör örgütüne bayrağı teslim etmemekti.

Çok şükür bunu başarıyla sağladık.

Darbe girişimi sırasında olsun, darbeden sonra olsun bütün muhalif partiler bile

Ülkenin Cumhurbaşkanının yanında saf tuttu.

Çünkü hiç kimse darbeden medet umacak kadar alçak değildi.

Hele hele bu darbe dincilerden gelmişse, yani dini duyguları sömürerek yapılmışsa…

****

Yenikapı’da düzenlenen birlik ve beraberlik vurgusunun ön planda olduğu o dev mitingde

Tüm dünya, Türk halkı için “söz konusu vatansa geri kalan her şeyin teferruat olduğunu” bir kez daha gördü.

Bundan yana kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın, hala aynı noktadayız.

Fakat bu birlik ve beraberliğe su kaçıran bazı hal ve tavırlar bir vatandaş olarak beni fazlasıyla üzüyor.

Biz neden bütün olma konusunu bir türlü sürdürülebilir kılamıyoruz?

Bu hain darbenin tek bir kazananı olsun diye verilen bu uğraş niye?

O gece sokağa dökülenler, can verenlerin hepsi tek bir partiye ait kişiler miydi?

Neden bundan siyaset devşirmeye çalışıyoruz?

Ve neden muhalefet partileri 15 Temmuz’u sadece AKP’nin başarısıymış gibi görüp, kendini geri çekiyor?

Ve neden sonra çıkıp, kendisiyle çelişiyor?

****

Bakın, 15 Temmuz’un ikinci yıldönümü biterken, CHP lideri Kılıçdaroğlu ne demiş?

“15 Temmuz destandır” diye bir söz etmiş.

İyi tamam, güzel de o zaman neden iki yıldır her konu açılışında “15 Temmuz kontrollü darbedir” diyerek milleti tahrik ediyorsun?

Karar ver! kontrollü darbe mi, destan mı?

Madem kontrollü darbeydi, o halde Yenikapı mitingine neden gittiniz?

Biz hangisine inanalım şimdi?

Çok şükür benim aklım fikrim yerinde, neyin ne olduğunu akıl süzgecimden geçirebiliyorum.

Ve emin olun, Türk halkının çoğu olaylara duyarlı, siyaseti okuma kabiliyeti yüksek niteliktedir.

O yüzden dün öyle bugün böyle dediğinizi asla unutmazlar.

Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, sizin seçmen kitleniz kandırılmalara, yanlışlara, söylem farklılığına pek alışık değil. Yüzünüze yüzünüze vururlar doğruları.

Onu bilipte hareket etseniz hiç fena olmaz.

Ya ilk günkü yerinizde durun ya da hiç konuşmayın!

****

Darbenin kontrollüsü, kontrolsüzü olmaz!

Velev ki kontrollü;

Fakat kontrol kimde olursa olsun, orada tek hedef Türk Devletidir!

Bu birilerine siyasi rant sağlasa bile bundan taviz vermeyiz.

Gerçekten bu darbenin kontrollü olduğuna dair belgeler, bilgiler varsa onu da paylaşın.

Buradan hatırlatırım ki, biz hala By-Lock kullandığını iddia ettiğiniz Bakanların ve Milletvekillerinin listesini bekliyoruz.

Vur-kaç yaparak ortaya atılan böyle söylemlerin hiçbir getirisi olmadığı gibi götürüsü çoktur.

Bugünkü söylem de bunun farklı bir versiyonudur.

****

“15 Temmuz bir kahramanlık destanıdır” demek için

Evvela ortaya attığınız iddiaların, balon olduğunu kabul etmek gerek!

Darbenin kontrollü olduğu fikrinden caymak gerek.

Görünüşe göre de bunu kabullenmişsiniz.

Yazık size, gerçekten çok yazık!

Bir duruşu olur insanın!

Yine söylediklerinizin altında ezilen siz oldunuz!

****

Son olarak, bundan iki yıl önce haddini hududunu aşıp

Ülkeyi tamamen ele geçireceğini zanneden hainlere karşı mücadele veren, duruş sergileyen

Bu uğurda can verenlere Allahtan rahmet diliyorum.

Diğer yandan bunu bir iç hesaplaşma olarak görüp, menfaat devşirmeye çalışan kim varsa, adı neyse, her kimlerse Allah ayaklarına dolaştırsın diyorum.

Ve en acilinden elinde sınırsız güç bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı,

Bugüne kadar dokunmadığı siyasette ve bürokraside bulunan hain kalıntılarını temizlemeye davet ediyorum.