Kongre öncesi CHP’de son durum ne?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

CHP Pazar günü yapacağı il kongresine kilitlendi.

Kulislerde neler olduğuyla alakalı birkaç değerlendirme de biz yapalım.

Cengiz Sarıbay ve Bekir Yurdagül cephesinde neler yaşanıyor, ufaktan değinelim.

Cengiz Sarıbay’ın il başkanlığı karnesine baktığımızda çok büyük eylemlerden, etkili muhalefetten

İz bırakan projelerden bahsetmek mümkün değil.

Ama Sarıbay’ın kendinden önde giden o ismi yok mu? Pek çok açığı kapatmaya veya eksiklerini daha az görmeye sebep oluyor.

Bugün bu şehirde Cengiz Sarıbay isminin ağırlığı tüm kesimlerin malumu.

Öyle ki, il başkanları toplantı masasından ayrılmasıyla nasıl bir boşluk yaşandığı aşikar.

***

Konu il başkanları toplantısından açılmışken;

Sarıbay partililerin en başından bu yana sıcak bakmadığı bu organizasyonu biraz geç de olsa bitirdi.

Zaman zaman bir araya geldiğimizde yüzüne de söylüyorum.

Köşemden de açık açık yazıyorum.

O masada oturarak ancak Şemsettin Ceyhan’ın havuzuna su çekiyorsunuz.

Bunun ne kente ne CHP’ye hiçbir faydası yok diyorum.

Ceyhan, her ay sabırsızlıkla beklediği il başkanları toplantısı ile

Kendi partisinin üst yönetimine hava atıyor, muhalefeti nasıl ehlileştirdiği ile övünüyor diyorum.

Bana göre Sarıbay’ın yaptığı en büyük hata bu il başkanları toplantısı konusu idi.

***

Demokrasinin “D”sini partilerinden içeri sokmayan siyasi parti il başkanları ve onların seçmenleri

İş, CHP’nin o masaya oturmasına gelince bunun adına “Demokrasi” diyorlar.

Sarıbay’ın kaçırdığı nokta tam da burası idi.

Ve en nihayetinde tepkiler sonrası Sarıbay o masadan kalktı.

Kalktı kalkmasına ama rakibi Bekir Yurdagül’ün hedefinden kurtulamadı.

Yurdagül, “O masayı devirmeye geliyoruz” diyerek ilk çıkışını yaptı.

Bu işi tasvip etmeyenler açısından kulağa hoş gelen bir söylemdi.

Yurdagül bu söylemle CHP’lilerin dikkatini çekmeyi ve basında yer bulmayı başardı.

Günlerdir CHP kulislerinde, sosyal medyada bu söylem dolaşıp duruyor.

***

Sarıbay ile dost meclisinde denk gelince kendisine bu konudaki düşüncesini sordum.

İlginç bir noktaya temas etti Sarıbay ve şöyle konuştu:

“Bekir Bey hayır bileşenlerinin temsilcisi değil mi? Hayır bileşenlerinde kimler var?

Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti var.

Masada AKP ve MHP zaten birlikte, BBP tam ne olduğu belli değil.

Yani baktığınız zaman hayır bileşenlerini temsil eden siyasi parti il başkanları da o masada.

Peki, hayır bileşenlerinin sözcüsü olarak sen, o zaman bu masayı nasıl dağıtacaksın?

Nerede kaldı senin uzlaşmacı tavrın, diye sormazlar mı?”

Düşününce mantıksız gelmiyor ama hiçbir şekilde o masada oturmanın mantığı da yok tabi.

Siyaset işte böyle alengirli bir iş.

CHP il kongresine sayılı saatler kala söylemler de eylemler de sertleşiyor.

***

Gelelim başka konuya…

Yarışa çok avantajlı başlayan Sarıbay’ı kimler destekliyor, bakalım.

İlk başlarda karşısında güçlü bir muhalif grup bulan Sarıbay, olanca tecrübesiyle öyle hamleler yaptı ki;

Ona karşı çıkan kim varsa şemsiyesi altında toplamayı başardı.

Hiç kimse aksini iddia etmesin..! CHP’nin üç milletvekili de Sarıbay’ı desteklemeye niyetli değildi.

Ama ne oldu? Yine en iyisi Sarıbay deyip etrafında toplandılar.

***

Başından beri Sarıbay’a destek olan en net isimlerden kimi söylersiniz derseniz, hiç tereddütsüz Alparslan Seymen derim.

Seymen, ta en başından bu yana Cengiz Sarıbay’ın en büyük destekçisi idi hala da öyle.

Belki de Seymen’in bu kararlı tavrı Sarıbay’ın karşısına geçmek isteyenlerin bir parça belini büktü.

Aynı biçimde Selman Yıldırım da Sarıbay’ın yanında erken saf tutanlardan biri oldu.

Yıldırım, bir nevi her fırsatta “Keşke bu partide on tane daha Selman Yıldırım olsa” diyen Sarıbay’a vefa gösterdi.

Diğer yandan ilçe başkanlarına gelince…

İçlerinde Sarıbay ile yürümeye hevesli olmayanlar yok mu, elbette var ama çaresizler.

Mesela Körfez ilçe… Sıkıysa Sarıbay’ın karşısına geçsin de görelim, geçemez.

Bunun nedenini bir Sarıbay, bir kendisi bir de sen ben bizim oğlan biliyor!

Diğerleri de ağızlarını pek fazla açacak durumda değiller.

Çünkü Sarıbay’ı eleştirmek için ilçelerinde elle tutulur gözle görülür bir şey becermiş olmaları lazım ama yok..!

***

Sarıbay’a destek olacak isimlerden biri de Hikmet Erenkaya deniliyor.

Buna hiç şaşırmam çünkü Erenkaya, Bekir Yurdagül ile Sarıbay arasında tercih yapacaksa yolu Sarıbay’a çıkar.

Bu konuda yanılacağımı pek sanmıyorum.

Sadece İzmit ilçe başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya’yı kestiremiyorum.

Küçükkaya’nın İzmit kongresinde yaptıklarını referans alırsak, her an her şey mümkün denilebilir.

Aylar önce Sarıbay’a karşı Küçükkaya; Fatma Kaplan Hürriyet ve Rıdvan Alkan ile birlikte Fikret Toker’e teklif götürmedi mi, götürdü.

Daha sonra Toker yeterli desteği bulamayınca nereye gitti peki?

Bekir Yurdagül’ün yanına…

Küçükkaya’nın tam karşısına (!) gibi bir durum oluştu.

Bu kısım bana biraz garip gelmedi değil.

Sanki o günkü güce göre şekil alacak alan bırakılmış gibi bir şey.

Sonuçta siyaset bu ve Küçükkaya müthiş bir oyun kurucu olduğunu ispat etmiş başarılı bir politikacı.

Bu sebeple İzmit ilçenin blok hareket edeceğini düşünmüyorum.

***

Bir de Yalçın Kuşkan faktörü var.

Bakmayın siz Kuşkan’ın ortalıklarda görülmediğine.

O da Sarıbay’ın kazanmasını tercih ediyor.

Hem de Hüseyin Erol ile ayrı saflarda yer alarak bunu yapıyor.

Hüseyin Erol Yurdagül’ün yanında, Kuşkan Sarıbay’ın…

Gerçekten değişik bir hava esiyor CHP’de.

Bunun sonucunda ne olur hep birlikte göreceğiz.

Ama Sarıbay’ın çok avantajlı başladığını söylemeden geçmek istemem.

Kim kazanırsa kazansın, sonuçta kazanan demokrasi olsun.