Emine Zeybek’e açık davet…!
Bu yıl ilk defa kent bayramlaşmasına katıldım.
Kent konseyi yönetiminin daveti üzerine gittiğim bayramlaşmada yaşadığım bir anı anlatmak istiyorum.
Araya bayram tatili girince gecikti, farkındayım.
Ancak güncelliğini yitiren bir konu olmadığı için yazmayı uygun gördüm.
***
Kent protokolü takı merasimindeki gelinle damat gibi sahnenin ortasına dizilmiş, gelen gidenle bayramlaşıyordu.
Ben bu görüntüye ilk kez tanık olduğum için doğrusu garip geldi.
Salonda uzun süre o sıraya girip girmeyeceğimizi konuştuk.
Ne bileyim, benim anlayacağım şeyler değildi.
Arkadaşlar ısrar edince, hiç olmazsa sıranın bitmesini bekleyip en son gidip bayramlaşalım dedim.
Sıra bitmeye yakın gittik kentimizin Valisi, büyükşehir belediye başkanı, milletvekilleri, belediye başkanları vs. ile bayramlaştık.
Protokol sırasında AKP il ve ilçe başkanlarının ne işi vardı onu anlamadım ama demek ki usul böyle.
İlk kez katıldığım için bana garip gelmiş olabilir deyip, o kısmı es geçiyorum.
***
Bayramlaşma esnasında sıra AKP Milletvekili Emine Zeybek’e geldi.
Biliyorsunuz son günlerde Emine Hanım hayli gündemde…
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile girdiği polemikler onu daha da popüler yaptı.
Belediyede işten çıkarılan 10 kişi ile alakalı TBMM’de konuşma yaparak Hürriyet’in kadrajına giren Zeybek;
Daha sonra Başkan Hürriyet tarafından gelinini memur yapmakla itham edilmişti.
Bizler de basın olarak Hürriyet ve Zeybek’in bu karşılıklı atışmalarını haberleştirmiştik.
***
Zeybek, bayramlaşırken bana, yaptığımız haberleri hatırlatarak atıfta bulundu.
“Aysun Hanım, yazıyorsun çiziyorsun, yaz yazabildiğin kadar” diyerek yazılanların umurunda olmadığını göstermek istese de aslında çok içerlediği belliydi.
“Tabi yazacağım, varsa söyleyeceğiniz sözünüz, onu da yazarım” dedim.
Yazardın, yazamazdın; karşılıklı tatlı bir atışmayla Emine Hanım’ı gazeteye davet ettim.
Hala da aynı yerdeyim.
Buyursun gelsin, ne isterse anlatsın, onu yazacağım.
Çünkü benim kalemim kimsenin elinde değil!
Bana anlatacağı her şeyi en ufak bir sansüre uğratmadan yazacağıma emin olsun.
Sonrasında elbette kendi yorumumu ifade edeceğim.
***
Belki kendisine haksızlık ediliyor, belki doğru ifade edemedi, bilemiyorum.
Ancak Emine Hanıma karşı en ufak bir önyargı taşımıyorum.
Hatta il kadın kolları başkanıyken bizi ziyaret eden tek AKP’li isimdi ve bu kıymetli bir şeydi.
Kadınların yanında yer alması, kurulundaki kadınlara karşı yapılan çirkin ithamlar karşısında dik durması vs. hala hafızamda duruyor.
Kaldı ki bunu benden başka dile getiren de olmadı.
Demek ki neymiş, güzele güzel, doğruya doğru diyebiliyormuşuz.
Yine deriz… Yeter ki samimi olsun, bize neyin ne olduğunu anlatsın.
***
Emine Zeybek’i popüler yapan bir konu daha vardı.
Mesela Veliahmet ve Hacı Hızır mahallelerindeki kentsel dönüşüm olayında bir inşaat şirketinin yanında yer alması doğru bir duruş değildi.
Detaylara girmeye gerek yok!
Bana göre bu olay onu popüler yaparken aynı zamanda kendisine puan kaybettirmişti.
Emine Hanım naif, çevresinde sevilen bir siyasetçi.
CHP’ye yakın Avukatlar bile onun ismini iyi yönde zikrediyor.
CHP’li Baro Başkanı Bahar Hanımın yanında açıkça yer alması da ayrı bir cesaretti.
Fakat siyasette biraz zayıf kaldı.
Gereksiz işlere girdi.
Olmaması gereken yerde oldu.
AKP’nin MKYK Üyesi olmasıyla birlikte bambaşka kimliğe bürünmeye kalktı.
Siyasetin patronu olacağını zannetti, etrafındakilerinin gazına geldi.
Ekip siyasetine girişti.
Büyükşehir belediye başkan adayı ve ilçe adaylarının belirlenmesinde rol oynamaya kalktı.
Hiçbir istediğini yapamadı, yaptıramadı.
Kendisi gibi kadın milletvekili olan Radiye Sezer Katırcıoğlu kadar fark yaratamadı.
***
Radiye Hanımı küçümseyenler olabilir.
Ama en azından boyundan büyük işlere kalkışmıyor.
Nereye gücü yeteceğini, nereye yetmeyeceğini iyi biliyor.
Bazı kurumların müdürlük atamalarında sessiz ve derinden giderek etkin rol oynuyor.
Bunları duyuyor ve biliyorum.
Radiye Hanım, böyle böyle kendine yer ediniyor.
Asla kendini hedef yapmıyor, risk almıyor.
Emine Hanım ise, yaptığı her hamle elinde patlıyor.
Bunlar benim düşüncelerim tabi.
Farklı görenler olabilir.
***
Tekrar ediyorum; Emine Zeybek’e karşı en ufak bir önyargımız yok!
Kimsenin bizden özel olarak onu yerden yere vurmaızı istediği falan da yok!
Malzemeyi veren kendisi, şikayet eden yine kendisi.
Buyursun gelsin ne istiyorsa söylesin.
Söylediklerini yazmazsam o zaman konuşsun.
Hem benim de kendisine soracaklarım var.
Bayramda herkesin içinde beni bir tarafın candaşı gibi gösteren “şirin” konuşmasıyla köşeye sıkıştıracağını zannediyorsa çok yanılıyor.
Benim kimseye eyvallahım olmaz.
Bunun olması için sırtımı bir yerlere yaslamam lazım, değil mi?
Çok şükür böyle bir şey söz konusu değil.
Biz işimizi yapıyoruz.
Bunu anlamak çokta zor olmasa gerek…!