Fetöcü avukatlar ne olacak?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Kendi kendime hep derdim; bu Fetö adliyede, emniyette, orduda bu kadar yapılanma içine girmişken,

Hukukun en önemli ayakları olan Avukatları nasıl es geçti diye!

Meğerse Fetö denen hain yapı bu alanı da boş bırakmamış.

İlimizde ki yapılanmasını Kocaeli Barosuna alternatif olarak “Cihan Hukukçular Derneği” ile yapmış.

Cihan Hukukçular Derneğine bir bakıyorsunuz, hepsi AKP’nin bildik isimleri maşallah.

Evet, bir zamanlar cemaat ile beraber yol yürüdükleri için bu normal gelebilir ama bir yere kadar.

***

Peki, Fetö kapsamında kapatılan bu derneğin üyelerinin akibeti ne oldu?

Yani Fetöcü dernekler kapatılınca o derneğin üyeleri veya temsilcileri Fetöcü olmuyor mu?

Bunu sadece Cihan Hukukçular Derneği için söylemiyorum.

Aynı şekilde Kulüp Kocaeli İş Adamları Derneği ve türevleri için de söylüyorum.

Mesela Kasiad ve Genç Kasiad… Ve Gikad.

Bunların hepsi tam siper saklanınca biz bunları unutacak mıyız?

Basit bir banka hesabı yüzünden bedel ödeyenlerden farkı ne bu zatların?

Hem onların hesaplarına bakıldı mı hiç?

Bilmiyorum ama bana bu iş çok sağlıklı yürütülüyormuş gibi gelmiyor.

***

Dedik ya; Cihan Hukukçular Derneği ne oldu diye?

Henüz bir şey olduğu yok ama yakın zamanda olacağına dair duyumlar alıyorum.

Nasıl olmasın ki? Aralarında AKP’yi hala üst noktada temsil eden, dahası Adalet dağıtmayı sürdüren önemli isimler var.

Araştırdıkça hayrete düştüm.

Örnek vermek gerekirse; mesela Hülya Nergis.

Hülya Nergis hali hazırda Kayseri Milletvekili.

Aslen Kayserili ama Kocaeli’ye gelin geldikten sonra buraya yerleşmiş ve AKP’de tabandan siyasete başlamış.

İl kadın kolları başkanlığı, ilçe ve belde kadın teşkilatlanma komisyonları, il ana kademe yöneticiliği gibi

Pek çok etkili yerde görev yapmış. Kendisi Avukat ve aynı zamanda

Fetö’den kapatılan Cihan Hukukçular Derneği’nin kurucu başkanı.

Yetmiyor, hatta KASİAD Kadın girişimciler kulübü başkanlığı yapmış.

KASİAD’a pek çok kadın girişimci üye kazandırmış ve iş dünyasıyla içli dışlı olmuş.

Yani cemaate aidiyetliğini pek çok noktadan tescilletmiş bir zat-ı muhterem.

Son genel seçimlerde Kocaeli’den Kayseri’ye listeye tepeden inerek Milletvekili seçildi.

***

Öyle sanıyorum ki, Cihan Hukukçular Derneği’ni 17/25’ten sonra terk etmiştir.

Zira maşallah hiç kimse 17/25’ten sonra cemaatle birlikte olduğunu kabul etmiyor.

Hülya Nergis gibi pek çok ismin milletvekili listelerine tepeden giriş yaptığı aşikar.

Bizim ilimizde ki milletvekillerinde arıza var mı, onu sonra işleyeceğiz.

***

Diğer yandan Cihan Hukukçular Derneği’nde göze çarpan bir başka isim AKP Körfez ilçe başkanı Osman Badem.

Osman Badem 17/25’i milat sayıp bu dernekten ve o yapıdan koptuğunu söylüyor.

Ama işte nedense bu konuda kendilerini samimi bulmuyorum.

Cemaatten kopmanın bu kadar kolay olmayacağına inanıyorum.

Çünkü bunları bu mevkilere getiren bizzat cemaatin kendisidir.

Darbe olaylarından sonra “SONUNA KADAR İNKAR” yöntemini kullandıklarını gözlemliyoruz.

Dolayısıyla “cemaat bitti demeden bu birliktelik biter mi” açıkçası kuşkuluyum.

***

Osman Badem’in Körfez Belediye Başkanı ile sorunları olduğunu da biliyoruz.

Bu ikilinin yıldızı nedense bir türlü barışmadı.

Başkan İsmail Baran’ın, ilçe başkanı Osman Badem’den yana içinin rahat olmadığını duyuyorum.

Bunların hepsi zamanı geldiğinde bir bir açığa kavuşacak şeyler.

Şimdilik hepsi susma haklarını kullanıyorlar nedense!

***

Cihan Hukukçular Derneği’nde tıpkı Osman Badem gibi cemaati temsilen bir isim daha vardı.

O da AKP eski Körfez ilçe yönetiminde mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı Sait Yılmaz idi.

Avukat Sait Yılmaz, Cihan Hukukçular Derneği’nin başkanlığını yapmış bir isim.

17/25 Aralık’taki yol ayrımında tarafını cemaatten yana seçerek AKP’den istifa etti ve mesleğini sürdürdü.

***

Cihan Hukukçular Derneği çok sayıdaki üyesiyle adeta Kocaeli Barosu’na alternatif yaratarak AKP ile bütünleşti.

Bu dernekte daha kimler var, akıl alır gibi değil.

Bir ilkokul mezunu din taciri ve vatan haini adamın peşinden gittiklerine insan inanamıyor.

Ama sonra düşünüyorum ve onların Avukatlık mertebesine gelmesinde ki en büyük payidarın cemaat olduğunu hatırlıyorum.

İlkokul düzeyindeki sorulara dahi cevap veremeyecek adamlar hakim, savcı, avukat olmuş.

Ne günler için? İşte bugünler için. Sözüm ona cihat yapacaklardı.

Bunları yazıyoruz ki kıyıda köşede pislik kalmasın, dipten temizlik olsun.

***

Bu gibi dernek ve benzeri oluşumlarla kendilerini öyle güzel afişe etmişler ki, muhtemelen bugünleri hesap edemediler.

Bir gün bu rüyanın biteceğini düşünemediler.

Nasıl ki bir sürü hakim ve savcı müsveddesi vatana ihanet için yetiştirildikleri ve Fetö’ye destek verdikleri gerekçesiyle içeri tıkıldıysa,

Avukatlara da iyice eğilip bakılması lazım.

Ben bunu sadece saydığım üç beş isim için söylemiyorum, bu yapıya kıyısından köşesinden bulaşan kim varsa incelensin.

Onların hesaplarına nereden ve kimlerden para yatmış?

Hangi davalara bakmışlar, kimlerin canını yakmışlar, müvekkilleri kimler olmuş, iyice irdelensin.

Neticede hakim ve savcıya dahası Adalete giden yol, avukatlardan geçiyor.

***

Adaletin temsilcisiymiş gibi ortada dolanıp bulundukları yapıya hizmet edenler,

Hizmet ederken küpünü dolduranlar cezasını bulsun.

Bak, ne güzel kabak gibi ortadalar.

Kendilerine “Cihan Hukukçular Derneği” adını vererek, ayrıcalıklarını belli etmişler.

Ben şimdi buradan onların kimler olduğunu tek tek yazmayım.

Zaten yetkililer onların kim olduğunu gayet iyi biliyor.

Sadece sırasını bekliyor olmalılar (!)