Kadının Gücü
Heyecanla beklenen yerel seçimlerin yapılmasına iki ay kaldı.
Parti flamalarının çevreyi kirletmediği, dev hoparlörlerle bas bas propaganda yapılıp beynimizi şişiren o gürültülerin olmadığı sakin bir süreç içindeyiz.
Türkiye’nin gözbebeği Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit’te de heyecan büyük.
Çünkü 1 Nisan sabahı İzmit, bir kadının ellerine teslim edilecek!
1 Nisan şakasını şimdiden yaptığımı düşünmeyin sakın.
İzmit Belediye Başkanlığı adaylığında çok güçlü iki isim var. Ve muhtemelen bu iki kadın adaydan birisi ipi göğüsleyecek.
12 Ağustos 1966 İstanbul doğumlu Azize Sibel Gönül, Ak Parti’nin adayı. Başta genel merkez olmak üzere Gönül’e tam anlamıyla güvenen parti teşkilatı, şimdiden başkanlığına kesin gözüyle bakıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu Sibel Gönül, 2007 yılında ilimizden milletvekili seçilmişti. Evli ve 2 çocuk annesi Azize Sibel Gönül, 1 Nisan’da İzmit Belediye Başkanlığı koltuğuna en yakın isimlerden biri.
İzmit Belediye Başkanlığı için koltuğa en yakın diğer isim ise Fatma Kaplan Hürriyet. 1982 Çerkezköy doğumlu Hürriyet, halen CHP milletvekili ve bir önceki yerel seçimde CHP’nin İzmit’teki etkisine bakılırsa şansı bir hayli fazla. Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Yüksek Lisans Programı'nda Yüksek Lisans Eğitimine devam ediyor. İngilizce bilen CHP’nin başkan adayı, evli ve bir erkek çocuk annesi.
Kadınları siyasete çok yakıştıran biri olarak ben de, bu iki güçlü adaya başarılar diliyorum. Sonuçta İzmit’te şu ya da bu parti değil, kadının gücü kazanacak.
Taraftar Kadınlar
Kadınlar demişken, yıllar önce sosyal medyada yazdığım ‘taraftar kadınlar’ yazımı paylaşmanın tam sırası.
Bir çok basın organında da paylaşılan bu yazım, o dönemler çok beğenilmişti. İlk defa okuyacaklar için işte, taraftar kadınlar:
Fenerbahçeli kadınları ayrı yerde tutarım. Adamlığımın en adam hâlidir onlar ve onlar sonsuza kadar gönlümün lideridir.
Galatasaraylı kadınlara hep saygı duyarım. Ne bileyim, nerede Galatasaraylı bir kadın görsem güzellik doludur etraf, sanki yemyeşil bir bahçe içinde hissederim kendimi.
Beşiktaşlı kadınlar ise en delikanlı olanlarıdır. Sanki milli bir savaş çıksa roketatarı omuzlarına alıp, en önde duracak gibidir! Hayatımın en özel sırrını paylaşacağım tek kadın da Beşiktaşlı kadındır.
Trabzonsporlu kadın ise dünyadaki kadınların ve erkeklerin baş aşçısı gibidir.
Anadır, kızdır, anaçtır bereketiyle gelir her zaman.
Kocaelisporlu kadınlara gelinceeeee:
Yukarıda saydıklarımın harmanıdır onlar.
Batıya uzanan köprü ama Anadolu'nun son halkası.
İşte bu yüzden Kocaelisporlu kadın, güzel Anadolu’nun, Trakya’nın ve Ege’nin gücüdür ve sınıf başkanıdır...
Futbolu seven kadın sadece kadın değil; kulüp binasına heykeli dikilip de, her idman öncesi saygı duruşunda bulunulacak bir abidedir.
O kadar!
Rodi
Adı, Rodi
İzmit Bayındırlık Konutları Umuttepe yolu...
Hafta başı akşam saatlerinde hızla giden beyaz bir araç, bir köpeğe çarptı!
Rodi o kadar akıllı ki, yolun ortasından sürünerek refüj kenarına atmıştı şoka giren vücudunu.
Yanına vardığımda genç bir adam, çarpan şahsın şehre gidip veterinerle geleceğini söyleyip gitmiş; gidiş o gidiş!
Kendinin veteriner olduğunu iddia eden bir bunak ve o muhteşem genç adamla çözüm üretmeye çalıştık. İç kanama riskini göze alarak çok dikkatli bir şekilde refüj ortasına güvenli yere aldık köpeği. Zabıtayı aradım, başka bir vakada olduklarını ve geç geleceklerini söylediler.
Hayvanın penisi kese dışına çıkmış, kanıyor, içeri aldım. diş ve dudaklarında kanama vardı. Pıhtı olmuştu panik yapmadım, akan bir kan yoktu sonuçta.
Elimle vücudunu kontrol ettim. Kaburgalar sağlam, ön ayaklar birkaç ezilme dışında iyi. Sağ arka ayak sağlam ama sol ayakta kırık var. Dokunduğum anda can havliyle elimi ısırdı (canı sağolsun Rodi’nin)
Gözlerimin içine bakıyor, “kurtar beni” diyen ifadeyle acısını bile belli etmiyordu. Tasmasında isim ve telefon numarası gördüm. Bir elimle korumaya aldığım Rodi'nin vücudu, diğer elimle sahibini arıyorum. Dördüncü aramada cevap geldi;
- Beyefendi köpeğiniz kaza geçirdi, şu an yanımda!
- Öldü mü?
- Hayatta ve sizi bekliyor!
- Nasıl bir köpek?
- Küçük ırk, 3 yaşlarında, kahverengi, bazı yerleri ezildi, kanaması var, alın hemen gerekeni yapın lütfen...
- Neredesiniz?
- Bayındırlık konutları 5. Ada
- Tepeköy'deyim, nasıl gelmiş oraya?
- Soramadım. Arka duble ambulans yolunda refüj ortasında, çaresiz bir adam göreceksiniz!
- Hemen geliyorum...
45 dakikalık genel bir beklemeydi bizimkisi. Rodi ağlıyordu için için. Ben 15 dakika daha gelen olmazsa kendi veteriner insanlarımı teyakkuza geçirme planları yapıyordum.
Hayatımın en uzun saniyeleri geçmiyordu!
Ardından avcı olduğunu anladığım Rodi’nin sahibi geldi. Karga tulumba taşınmasına izin vermedim. Battaniye getirdiler, iki kişi sedye misali araca taşıdı, bagaja konuldu ve gitti rodi!
Daha sonra Tarık beyi bir kaç defa aradım. Rodi ava gittiklerinde korkmuş, bahçesine geldiğinde ise kaçmış sonradan. Dediğim gibi ayağı kırılmış ve platin takılmış. Yakında yürüyebilecek.
O günden beri beynimde üç mesaj yanıp yanıp sönüyor:
* İyi ki laborant veteriner tekniker öğrencisiyim
* Hız öldürebilir
* Hayvan öldürmek için hayvanların kullanıldığı avcılık kültürünü sevmedim, sevmeyeceğim