Şimdi Samsun düşünsün..!

Kentte uzun süredir mevcut genel sekreter duracak mı, gidecek mi sorusu öndeydi.

Ben en başından bu yana İlhan Bayram’ın gidici olduğunu söylüyordum.

Çünkü Büyükakın ile çalışmam diye sağda solda rahatlıkla konuşan bir isimdi.

Büyükakın da İlhan Bayram’a bayılmıyordu.

Dolayısıyla bu iş sırası geldiğinde bir noktada son bulacaktı.

***

Bugün o noktaya gelindiğini söyleyen bir haber aldım.

İlhan Bayram gidiyor dediler.

Hem de Samsun’a…

Başta kafamda oturtamadım.

Genel sekreter olarak gidiyor olması kafamı karıştırmıştı.

Biliyorsunuz, genel sekreterlerin ataması İçişleri Bakanlığına bağlı olarak yapılır.

Bakanlık İlhan Bayram’ı harcamak istemiyorsa o halde neden Kocaeli’de devam etsin denilmedi?

***

Bu sorunun cevabını az çok kestirebiliyorum ama detaya girmeye lüzum kalmadı.

İlhan Bayram artık Samsun’a gidiyor ve bunu kamuoyu ilk kez bizden öğrendi.

Büyükşehir belediyesinden teyit ettiremediğim haberi, kaynağıma güvenip risk alıp girdim.

İyiki de öyle yapmışım.

Habercilik refleksleri bazen otokontrolün dışına çıkmalı.

Risk almalı, aldığı riski göğüslemeli, o yüzden bu tür durumlarda habere adımı yazmayı tercih ediyorum.

Anonim olmasın, kim vurduya gitmesin, “Ben uydurdum ne var bunda, eleştirecekseniz beni eşleştirin” diyebilmek için…

Zaten yarım saat sonra İlhan Bayram diğer basın tarafından arandı ve olayı doğruladı.

Böylelikle Gazete Barış’ta yanlış haber olmaz, Barış’ta anca böyle flaş haberler olur, algısı bir kez daha pekişmiş oldu.

***

Evet, İlhan Bayram Samsun’a gidiyor.

Hatalarıyla, günahlarıyla, sevaplarıyla bu şehirden göçüyor.

“Şimdi Samsun düşünsün”

gibi bir espri yapacağım hoşgörüsüne sığınarak.

Bu kadarına hakkımız olsun, öyle değil mi?

Umarım buradakinden çok daha başarılı işler yapar, biz de İlhan beyin başarı hikayelerini zevkle sayfalara taşırız.

Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.

___________________________

BÜYÜKŞEHİR MECLİSİ RENKLENDİ

Bugün büyükşehir belediye meclis toplantısının ilk oturumu yapıldı.

Böylelikle Kocaeli’de yeni dönem resmen başlamış oldu.

Öteden beri kimi önemli gündem maddelerinin olduğu belediye meclis toplantılarını takip etmeyi severim.

Çünkü orada olmak, atmosferi yaşamak çok farklı bir şey.

Özellikle kent adına çok önemli konuların oylanacağı zamanlarda mutlaka mecliste olmaya özen gösteriyorum.

Mesela uzun süredir yargıda hesap verdiğim Dumankaya vakasında olduğu gibi.

***

Şayet FETÖCÜ Dumankaya’ya yapılan imar rantı konusunda o gün orada olmasaydım bugün belki de o davalardan ceza yerdim.

Ama ne oldu? Adalet beni haklı buldu çünkü yazdıklarımda yalan veya yanlış hiçbir şey yoktu. Ben yaşananları anlattım.

Meclis kayıtlarını dahi incelemeye gerek görmeyen Hakim, büyükşehir bürokratlarının bana karşı açtığı davada beni suçlu bulmadığı gibi, karşı tarafı da haklı bulmadı.

Neyse, bu konuyu çok eşelemenin bir manası yok!

Benzer konular önümüze geldiğinde “Tecrübe” olarak sizlere anlatmaya devam ederiz, olur biter!

****

Bugünkü büyükşehir belediye meclisi ilk olması sebebiyle çok önemliydi.

Başkan değişti, ilçe belediye başkanları değişti, meclis üyelerinin büyük çoğunluğu değişti.

Değişmeyen tek şey, KBB’nin tartışmalı meclis salonuydu.

Bu konuda söz alarak sitemini dile getiren Fevzi Canbaz’a kısmen katılıyorum.

Karaosmanoğlu’nun “Yerim kıyı kenar kanununu” diyerek gözünü karartıp denize nazır yaptırdığı büyükşehir belediye binasında meclis salonu yok!

Bence bu utanılası bir durumdur.

Şu anki salon ise oldukça dağınık bir yapı.

Kim misafir, kim meclis üyesi, kim basın, belli değil.

Bugün bizi meclis üyesi zannedip, oylama pusulalarını önümüze getiren görevliler insanları ayırt etmede zorlandı.

Fevzi Canbaz’ın İYİ Parti grubunu temsilen önünde konuşma düzeni olmaması da kayda değer bir tepkiydi.

Başkan dikkate alır mı, bilmem ama Canbaz bunu her oturumda söylemekten bıkmaz!

***

Bugünkü mecliste dikkatimi çeken en önemli şey, kıdem farkıydı.

Yani tecrübeli isimler deyim yerindeyse ilk oturumda kendini göstermek için grupları adına şov yaptı.

Bunlardan biri Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, diğeri CHP grubu adına Engin Taşdemir idi.

***

Engin Taşdemir, ilk önce denetim raporuna itirazlarını sıraladı.

Doğrudan teminle aynı firmalara verilen işlerle kamunun zarara uğratıldığını, aynı firmaların ise zengin edildiğini söyledi.

Ama o firmaları deşifre etmedi -ki etmesini beklerdim.

Taşdemir, geçen dönem araç kiralamaya 10 milyon harcandığını, bunun ise 24 Haziran genel seçimlerine denk geldiğini vurguladı.

Yani genel seçim harcamalarının belediye eliyle yapıldığına işaret etti.

Personele alınan elektronik eşyalarla ilgili zimmet formu düzenlenmediğini söyledi.

Bunun gibi dikkat çeken detaylar sonrasında denetim raporuna muhalefet tarafından şerh koyuldu.

***

Daha sonra faaliyet raporu gündeme geldi.

Taşdemir bir daha söz aldı.

336 sayfalık faaliyet raporunun ellerine geç ulaştığını, okuyamadıklarını, içeriğinin ise resimli roman gibi olduğunu ifade etti.

Raporda yazılanlar üzerinden AKP’ye yüklendi.

Ardından yeni meclis üyesi CHP’li Ünal Özmural söz aldı.

O da raporu okuyamamaktan şikayet etti.

Güya ortamı yumuşatan bir konuşma yapmak istedi.

Ama ben bir cümlesini dahi anlamadığımı belirtmek isterim.

Daha çok, kendini göstermek için kürsüye çıkmış gibiydi.

Bundan sonraki çıkışlarını dikkatle takip edeceğim, belki acemilik çektiği için öyleydi.

***

Ve bunlara cevaben bu kez AKP adına İsmail Yıldırım söz aldı.

O da Taşdemir gibi meclisin kıdemlilerindendi.

Engin Taşdemir’in resimli roman benzetmesine karşın, okkalı ve bir o kadar sataşmalı bir cevap verdi.

“Bir yıl önce de verseydik siz buna ret verecektiniz. Siz yazılı raporları okumadığınız için resimli bir şekilde hazırlandı” dedi.

Buradan da anlaşıldı ki, İsmail Yıldırım ve Engin Taşdemir, yeni dönemde daha çok düelloya girecekler.

***

Gelelim yeni başkan Tahir Büyükakın’a…

Büyükakın da meclisin kıdemlisiydi.

Daha önce genel sekreter olarak o salonda bulunan, projelerde imzası olan ve konulara açıklık getiren Büyükakın bugün toplantıyı son derece profesyonelce yönetti.

Encümende CHP’li bir isme yer vermemesi daha çok tartışılacak olsa da,

Büyükakın bugünkü tavrıyla yumuşak bir dil kullanacağının mesajını verdi.

“Kocaeli Türkiye’nin en borçlu belediyesi sözlerine ve faaliyet raporuna benim de cevabım olur ama bugün bunları tartışmayalım, güzel güzel konuşalım” dedi.

Ama bunu derken öbür yandan CHP üyelerine gol atmayı da ihmal etmedi.

“Bakın, ben de bunlara cevaben bazı şeyler söyleyebilirim, hepsine cevabım var ama konuşmaya gerek yok. Bugün ilk gün diyorum. Yoksa ben de size okumadığınız faaliyet raporunun nesini eleştiriyorsunuz diye sorabilirdim” dedi.

Kalın bir kitap şeklinde hazırlanan raporu okuyamamaktan şikayetçi olan CHP’lilere inceden cevap vermiş oldu.

***

Bu konuşmaların gölgesinde yapılan ilk meclis oldukça renkli geçti.

Herkes birbirine son derece kibar davranmaya özen gösterdi.

Ama bu durum uzun sürmez!

Bugün muhalefetin ortaya sergilediği tutumdan, sert bir yol izleyeceği mesajı aldım.

Büyükakın her ne kadar yumuşak üslup vurgusu yaptıysa da onun da bunu sürdürebileceğini pek sanmıyorum.

Bakalım yeni dönemde bizi daha neler bekliyor?----------------------

GÜNÜN SÖZÜ

"Ne kadar iyi birisin" demeyeceksin.

"Kafanda kaç kişiyi gebertip bu kadar sakinleştin" diyeceksin