Artık bir markamız var
Dün akşam şampiyon Kocaelisporumuzun kutlama programına katıldım.
İnanılmaz bir coşku inanılmaz bir heyecandı.
Binlerce taraftar İzmit Marina alanını doldurdu.
Osmangazi köprüsü dahil olmak üzere denizden karaya her yer yeşil siyaha büründü.
Sokaklar şenlendi, evlerden insanlar o coşkuya ortak oldu.
Kutlama alanında uzun zamandır görmediğim herkesi gördüm.
Herkes dediysem siz anlayın.
Orada bulunanlar sadece gerçek Kocaelispor sevdalılarıydı.
Çünkü o alanda vıcık vıcık siyaset yoktu, siyasetçiler yoktu.
Mesela AKP il başkanı vs falan da yoktu.
MHP İl Başkanı Aydın Ünlü’yü saymazsak siyasetçi yoktu diyebiliriz.
Malum, Aydın Ünlü ittifak ayağına her yerde boy göstermeye bayılıyor.
Programın ev sahibi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın ile bazı ilçe belediye başkanları vardı.
Kimse ayrılmamış, herkes o programa davet edilmişti.
Bugüne kadar görev yapan katkı koyan herkes…
***
Yerel yönetimleri Kocaelispor’dan ayrı düşünemeyiz.
Kocaelispor’u desteklemesi gereken ilk kurumlar belediyelerdir.
Ama bu destek illaki belediye kasasından para vermekle olmaz.
Bu bazen bir tesis vermekle olur, bazen otobüs vererek olur, bazen kombine alarak olur, bazen de sadece yüreğinizi koymakla olur.
Varsa paranız, ilk vereceğiniz adresi Kocaelispor görmekle olur.
Dün akşam o alanda samimiyet vardı, heyecan ve inanç vardı.
Hodri Meydan grubunun içi içine sığmayan mutluluğu vardı.
Programda en çok övgüyü de onlar aldı.
Bazıları sanki Hodri Meydan çıkıp top koşturdu o kupayı kazandı diyerek provoke etse de
Hodri Meydansız bir Kocaelispor düşünülemeyeceği ortada.
Ateşli genç topluluğu olarak nitelendirilen Hodri Meydan, bu takımın yüzüne kimse bakmazken de vardı.
Yerlerde sürünürken de vardı, karda, yağmurda çamurda da vardı.
Sırf bu yüzden bile olsa kimsenin onlara vefasızlık yapmaması gerek.
KBB Başkanı Büyükakın da o hakkı teslim ederek dün akşam Hodri Meydan grubunu en öne koydu.
Onları alkışlattı, onlara kürsüde söz hakkı tanıdı.
***
Futbolcular aileleriyle birlikte gururun en büyüğünü yaşadı.
Yöneticiler derseniz pek çoğu “potansiyel başkan adayıyım, bak benden alasını bulamazsınız” der gibi arz-ı endam ediyordu.
Ama benim fikrimi soracak olursanız mevcut yönetimin misyonu buraya kadardır.
Artık bu işin şakası yok.
Amatör bakamayız. Daha sağlam daha nitelikli isimlerle yepyeni bir vizyonla yola çıkılmalı.
Bunları daha çok yazıp çizeceğiz.
Şimdi şampiyonluğun tadını çıkarma zamanı.
Bundan bir yıl evvel dükkanı kapatıp gidecekken bambaşka rüyalara yelken açan Kocaelispor’a sahip çıkan, destek veren herkese teşekkürler.
***
Hep dedim yine diyeceğim.
Kocaelispor artık kurtarıcı beklemesin.
Kendi ayaklarının üzerinde durmayı başarsın.
Siyasete ve siyasetçilere gebe kalmasın.
Seçim malzemesi yapılmasın.
Herkesin ortak noktası ve odak noktası olsun.
İnanın o coşkuyu yaşamak bambaşka.
Şehir olduğumuzu, bu şehrin bir kimliği olduğunu hissettim.
Kocaelispor olmazsa kimsenin Kocaeli’yi hatırlayacağı, Kocaeli’yi tanıyacağı falan yok.
Olay bu kadar net…!
Ve artık bu şehrin bir markası var.
Şimdi hep birlikte o markayı büyütme zamanı.
Bu takım ne AKP’nin ne CHP’nin ne de kişilerin malı.
Kocaelispor hepimizin ortak değeri.
Böyle bakarsak başarı kendiliğinden gelecek zaten…
CHP HEP BUNLARA MI ÇALIŞACAK?
CHP yakında büyük Kurultayını yapacak.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu güven tazeleyecek.
Çok büyük olasılıkla karşısına rakip çıkmayacak.
Çıkmaması en doğrusu çünkü Kılıçdaroğlu liderlik konusundaki masterini anca tamamladı.
***
Zamanında çok hatalı siyasi hamleler yaptı, partisinin çıtasını istendiği şekilde yukarıya çekemedi.
İktidara alternatif olamadı.
Tıpkı eski Başkan Deniz Baykal gibi CHP’nin kemik oyuna razı oldu.
Ama ne zamanki Türkiye’de yerinden oynamaz denilen taşlar oynatıldı, işte o noktada Kılıçdaroğlu ayağa kalktı.
Çok partili sistemin önünü tıkayan, demokrasiye vurulan ağır bir darbe olan başkanlık sistemine karşı
“Hayır bileşenleri” cephesinde öncü kuvvet oldu.
MHP’den ayrılarak parti kuran Meral Akşener’in partisinin seçime girebilmesi için
15 tane Milletvekilini beş dakika düşünmeden İYİ Parti’ye verdi.
***
Bu riskti hem de çok büyük riskti.
AKP’lilerin zaman zaman “Kiralık vekiller” diyerek aşağılamalarına bakmayın.
O hamle Türk siyasetinin ve demokrasisinin tıkanan damarını açmada en etkili yöntemdi.
Tarih boyunca anlatılacak, hep akıllarda kalmayı sürdürecek.
Ve tabi bir de “Adalet yürüyüşü” var.
MİT Tırları davası üzerine başlatılan yürüyüş tam 25 gün sürdü ve toplamda 432 KM yol gidildi.
Neredeyse tüm dünya basını Adalet Yürüyüşünü takip etti.
Kılıçdaroğlu o yürüyüşle beraber ivmesini yukarı çekmeyi başardı.
Daha sonra yerel seçimler kapıya dayandı.
***
HÜRRİYET’İN HAKLI ÖZGÜVENİNİN NEDENİ…
AKP iktidarı elindeki belediyeleri çoğaltabilmek adına ittifak modelini geliştirdi.
CHP bu modele itiraz etse de “ileri demokrasinin” gereği sandığa bu modelle gitmekten başka çareleri yoktu.
İYİ Parti ile Millet ittifakı kuruldu.
Perde arkasında ise HDP desteği vardı.
Çok stratejik işler yapıldı ve bunun karşılığında yıkılmaz denilen kaleler bir bir yıkıldı.
“İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” sözlerinin mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ağır bir yara aldı.
Sadece İstanbul mu, en büyük sembol, Başkent Ankara da Millet ittifakının oldu.
CHP adına o hep beklenen ve özlenen genel rüzgar nihayet yakalanmıştı.
İstanbul ile beraber sekiz büyükşehir belediyesi Millet ittifakının olmuştu.
***
Kocaeli’de ise durum daha bir çıkmazdaydı.
Nedense Kocaeli CHP’nin hantal yönetimi bir türlü büyükşehir hayali kuramadı.
Varsa yoksa İzmit denildi.
Hedef küçüktü, o hedef 2014 seçimlerinde de küçüktü.
Neyse ki bu kez AKP’nin Sibel Gönül ismindeki ısrarının da etkisiyle kazanmayı başardılar.
Düşünebiliyor musunuz, Fatma Kaplan Hürriyet’in Milletvekilliğindeki hızlı yükselişi olmasa CHP’nin İzmit’i kazanacak yıldız bir ismi yoktu.
Hürriyet başlarda İzmit’i hiç istemedi, “neden büyükşehir olmasın, neden İzmit ile yetinelim” dedi.
Ama göstergeler İzmit’in Hürriyet ile alınmasının mümkün olabileceğin söylüyordu.
Bugün Fatma Kaplan Hürriyet’in CHP örgütüne teslimiyet içinde olmamasının arkasında da bu özgüven vardır.
Örgüte kalsa 2014 yılında yapılan hataların bir benzeri yapılır, olmadık isimle yola çıkılır bir beş yıl daha kaybedilirdi.
***
YILDIZLI’DAN İL BAŞKANI ANCA BU KADAR OLUR
Hürriyet’in İzmit’e aday gösterilmesi noktasında CHP Milletvekillerinin de yoğun ısrarı oldu.
Haydar Akar ve Tahsin Tarhan da Hürriyet’in İzmit’e aday yapılması noktasında Kılıçdaroğlu’nu ikna etti.
Ve Hürriyet İzmit Belediye Başkanı seçildi.
Bu başarı Kocaeli örgütlerini bir parça olsun hareketlendirdi.
Aynı takım o havayla il kongresinde çıkarttıkları adaya yani Harun Yıldızlı’ya seçim kazandırdı.
Bakın, bu sadece o havayla kazanılmış bir seçimdi.
Yoksa Harun Yıldızlı’nın il başkanlığını kazanacak ne örgüt gücü, ne yeterli siyasi derinliği, ne iletişimi, ne örgüt tecrübesi ne de vizyonu vardı.
İyi insan olmak ve ekonomik açıdan güçlü olmak bazı şeylere yetmiyor.
Göreceksiniz, Harun Yıldızlı olsa olsa iktidarın ağzına layık bir il başkanı olur, hepsi o kadar.
***
Yanıldığımı düşünenler göreve geldiği günden bu yana olan karnesine baksın.
“Pandemi vardı, bir şey yapamadık” zırvasına sığınmanın manası yok.
Adam olacak çocuk ilk anda belli olur derler.
Harun Yıldızlı bundan sonra eğer elinde sihirli değnek yoksa böyle varla yok arası il başkanlığı yapar.
CHP’nin başı çektiği, çok sayıda gencin hayatına mal olan “Gezi eylemlerinde” eyleme katılanlara “Veled-i zina” diyen densiz muhtarı ziyaret eder.
Bunu yaparak sözüm ona iktidar yalakası muhtarı avucuna aldığını hatta CHP’li yaptığını zanneder.
Bu sadece bir örnek. Şu kısa sürede pek çok hatasını sayabilirim ama bu bile fotoğrafı anlamanız açısından yeterli.
Yine söylüyorum, Harun Yıldızlı’nın elinde sihirli değnek yoksa kimse ondan etkili ve yapıcı muhalefet beklemesin.
Salon siyasetiyle sosyal medya siyaseti arasında sıkışıp kalmış bir il başkanına CHP alışsın.
***
PM’YE KİMİ TAŞIYACAK?
Bu arada Harun Yıldızlı’nın asıl büyük sınavı şimdi başlıyor.
Yazının başında CHP Kurultayından bahsettim.
İşte o Kurultayda Kılıçdaroğlu’na Kocaeli’den fire çıkacak mı, çıkarsa kaç fire çıkacak sorusu önemli.
Hatırlayın, bir önceki Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısında yarışan Muharrem İnce’ye Kocaeli’den yarı yarıya oy çıkmıştı.
Cengiz Sarıbay o Kurultayda karizmayı fena çizdirmişti.
O zamanlar Harun Yıldızlı da il başkan yardımcısıydı.
Ama şimdi Yıldızlı’ya sorsanız asla sorumluluk almaz, mühür bende değildi der.
Almasın. Ancak şimdi sorumluluk alacağı noktadan kaçacak durumda değil.
Artık il başkanı oldu ve Kocaeli firesiz o sandıktan çıkmalı.
Bunun olması aslında çok kolay çünkü Kılıçdaroğlu’nun karşısında Muharrem İnce yok, başka isim de yok. Tek kale maç oynanacak.
Ona rağmen boş oy çıkarsa bu Yıldızlı’nın sorunudur.
***
Yıldızlı’yı başarılı saymak için Kurultayda bir şeyi daha başarması gerekiyor.
Kocaeli’den bir ismi PM’ye (Parti Meclisi) aldırması gerekiyor.
Duyduğum kadarıyla Milletvekili Tahsin Tarhan yana yakıla PM üyesi olmak istiyor.
Ama Tarhan’ın bunca zaman Milletvekilliği yapıyor olmasına rağmen CHP tabanında karşılığı yok.
Yani örgüt onu kendiliğinden bir yere taşımaz.
Çünkü Tahsin Tarhan hep Ankara siyaseti yapmayı sevdi, örgüttekilere tepeden baktı, aşağılara inmedi, elit takıldı.
Kılıçdaroğlu’na yakınlık sağlamak için başka argümanlar kullandı.
Tepeden iş bitirmeye alıştı.
Örgüte rağmen Milletvekili listesinde yer bulması da bundandır.
Gebze bölgesinde göremediği ilgiyi, bulamadığı saygınlığı Kandıra’da aradı.
Bir Milletvekilinin 12 ilçeden de sorumlu olduğunu kabul ediyorum ancak kendi bölgesinde Tarhan hakkında iyi duygular beslenmemesi bazı şeylerin ölçüsüdür.
***
İşte bu profildeki Milletvekilinin arkasında örgüt gücü yoksa PM’ye girmesi imkansızdır.
Girerse de yine bu iş en tepeden olacaktır.
Tarhan’ı taşımak ağırdır, onu satmak kolay iş değildir.
Hele de Harun Yıldızlı’ya kaldıysa bu çok daha zordur.
Tahsin Tarhan’ın PM üyesi olmasının bir diğer sıkıntısı da şu.
Kaç dönemdir Kocaeli’de aynı isimler Milletvekilliği yapıyor.
Hadi Hürriyet’i geçtik çünkü o artık belediye başkanı.
Ama artık devre dışı kalır diye beklenen Haydar Akar TBMM Başkan Vekilliğine getirildi.
Hali hazırda PM üyesiyken bir apolet daha kazandı.
Hem de öyle böyle bir apolet değil, kırmızı plakalı olan cinsten.
Şimdi bu durumda Haydar Akar için gelecek seçimlerde Milletvekilliği defterini kapatacak diyebilir miyiz, diyemeyiz.
Bir tur daha dönmesi neredeyse garanti gibi.
***
CHP ÖRGÜTLERİ HEP ONLARA MI ÇALIŞACAK?
Öte yandan Tahsin Tarhan’ın PM üyesi olduğunu düşünün.
Böyle bir olasılıkta Tarhan da gelecek seçimlerde yerini korumak için bir kazık çakmış olmayacak mı?
Eee… CHP örgütleri hep aynı isimler için mi ter dökecek?
Aşağıdan yukarıya yükselmek için daha kaç seçim bekleyecek?
Seçimlerde hangi heyecanla çalışacak?
Kapı kapı oy isterken Tarhan’ı nasıl anlatacak?
“Bilmem kaç yıldır TBMM’de sesiniz olan Milletvekilimiz için sizden bir dönem daha destek istiyoruz” cümlesini hangi motivasyonla söyleyecek?
***
Pardon ya, unuttum.
Sahi CHP’nin Kocaeli’de ceketini koysa, hatta odun koysa üç Milletvekili garantiydi, değil mi!
Tahsin Tarhan da örgütün içine sinmediği halde bu saiklerle seçilmemiş miydi?
CHP seçmeni tıpış tıpış gider bir daha seçer, ne olacak ki!
E o zaman Tahsin Tarhan’ın PM üyeliği ve gelecek dönemdeki yeri şimdiden hayırlı olsun (!)