Ne yani, Veral İnşaat yasal boşluktan mı geçti?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Ben de diyordum, İlyas Şeker ne zaman topa girecek?

Veral inşaat adında bir firma ortaya çıkıyor, Veliahmet Mahallesi’nde vatandaşların arsalarını veya evlerini alıyor.

Yerinde dönüşüm adı altında onlarla anlaşma sağlıyor.

Eski evlerin yerine yenisini yapıyor.

Alan razı satan razı biçiminde butik inşaatlar şeklinde iş sürüyor.

Mahallenin muhtelif yerlerinde yapılan bu iş

İnşaat sahiplerinin iştahını kabartıyor, hedef büyüttürüyor.

Bu kez mahallenin tamamı için harekete geçiyorlar.

Devreye İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan giriyor.

Alacaksanız Hacıhızır Mahallesi’ni de alın diyor.

Arkalarına, yanlarına Nevzat Doğan ve AKP Milletvekili Emine Zeybek’in gücünü alan firma

Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile hemşehricilik ilişkilerini de göz önünde bulundurup iki mahalleyi de riskli alan ilan etmek için konuyu Bakanlar Kurulu’na taşıyor.

Ancak o zaman Bakanlık görevinde bulunan Fikri Işık buna geçit vermiyor.

***

Daha sonra Işık Bakanlıktan ayrılınca bir girişim daha yapılıyor ve beklenen karar çıkıyor.

Veliahmet mahallesi ile Hacıhızır mahallesi riskli alan kabul ediliyor.

Yani artık vatandaşlar zorunlu olarak kentsel dönüşüme razı getiriliyor.

Panikleyen mahalleliler konuyla ilgili olduğunu bildikleri Milletvekili Fikri Işık’a durumu bildiriyorlar.

Işık, mahallelilerle bir toplantı düzenliyor ve o toplantıda herkesin makyajı dökülüyor.

O noktadan sonra öğreniyoruz ki Veral inşaat, bir inşaat firmasından çok daha fazlası…

Arkasında belli güçler bulunan, kimsenin cesaret edemeyeceği ağır ithamlarla Fikri Işık’a salvo yapan bu firma o dakikadan sonra bende soru işaretleri uyandırdı.

Daha doğrusu benim gözümde işini yapmaya çalışan, hakkını arayan masum bir firma olmaktan çıktı.

***

Bugün hangi inşaat firması iktidar temsilcileriyle böyle bir düelloya girebilir?

Üstelik işi hak arama mücadelesinden çıkartıp kişiselleştiren Veral inşaat, bu saatten sonra bende güven uyandıramaz.

İlk başlarda ben de bu işin olması tarafındaydım.

Kentsel dönüşümü çok fazla önemserim.

Ama bunun yolu bu değil.

Çirkefleşerek bu işler olmaz.

Belki davalarında haklıydılar ancak nefislerine yenilerek haksız konuma geçtiler.

Ben her zaman devlet 18 yaşında diyenlerdenim.

Bu düsturu ezen babamın oğlu olsa yanında durmam!

İşkillendim bir kere…!

İlyas Şeker de benim gibi işkillenmiş herhalde ki günlerdir kamuoyunda tartışma yaratan ve onun mecrası olan bir konuda nihayet sessizliğini bozdu.

Açıklamasını okuyunca acaba hiç konuşmasa daha mı iyiydi demedim değil!

Derler ya, özrü kabahatinden büyük diye, o hesap işte.

Ne demiş Sayın Şeker:

***

“Şimdi buraya bir müteahhit geliyor, bu bölgede yer satın alıyor. Yer satın alırken tahmin ediyorum bir yere kadar yerleri satın alabiliyor. Bir noktadan sonra ilerleyemiyor. Vatandaş, kendi rızasıyla yerini vermiyor. Vatandaş yerini vermeyince o bölgeyi riskli alan ilan ettirip kamulaştırma yoluyla o insanların yerini alma yöntemini kullanmak üzere bu bölge riskli alan ilan ettiriliyor. Belediye bunu yapmıyor, Bakanlık bunu yapmıyor, kimin talebi üzerine yapıyor, müteahhidin talebi üzerine yapılıyor. Bu yasada var, yapılabilir, buna engel bir şey yok. Ama şöyle bir geriye doğru baktığımızda müteahhit eliyle yapılan büyük alanlardaki dönüşümlerde ciddi sıkıntıların yaşandığını gördük. Biz de kanun içerisine bir madde daha koyduk. Kentsel dönüşüm nedeniyle müteahhit bir binayı yapmak istediği zaman binayı tamamlama sigortası yaptırma mecburiyeti getirdik”

***

Okuduğunuzda sanırsınız ki İlyas Bey duruma el atmış, derhal önlem aldırmış!

Pardon ama daha önce neredeydiniz?

Bunu yapmak için illa bir müteahhidin gelip şehrimize çökmesi mi lazım?

Ya art niyetliyseler?

Bu kadar insan derdini gidip kime anlatacak, kiminle muhatap olacaktı?

Veral inşaat art niyetlidir demiyorum, yanlış anlaşılmasın!

Ben yasal boşluklara dikkat çekiyorum.

TBMM İmar Komisyonu Üyeliği görevinde bulunan İlyas Şeker’in şimdiye kadar bu işe çoktan el atması, vatandaşı bilinçlendirmesi lazımdı.

Hem mesleki olarak konuya vakıf hem de elinde imkan vardı.

***

Bugün çıkıp Cumhurbaşkanının onayladığı kararın zıttına bir açıklama yapabiliyorsa demek ki vicdan yaptı.

Keşke bunları söylemek için bu kadar beklemeseydi.

Ama bunda da bir hayır vardır diyelim.

Biz de bu vesileyle hem Veral inşaatı yakından tanıdık hem de ortada dönen dolapları daha iyi anlamış olduk.

Allahtan Veral inşaat bu işe kalkışmış da biz de bu konularda kanun, nizam neyin öğrenmiş olduk.

Yoksa ipini koparıp gelen bize İstanbul boğazını, olmadı çok kar getirisi olan Osmangazi köprüsünü bile satabilirdi (!)

İSMAİL YILDIRIM CHP’YE TEŞEKKÜR ETSİN!

Bir şeyin altını çizmekte fayda var.

En azından kendi görüşümü belirtmiş olayım.

Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım çok başarılı olduğundan değil

Bir ayağı dışarıda olduğu için yeniden aday gösterildi.

Ne demek istediğimi anlayan anladı.

***

Hatırlarsanız İsmail Yıldırım 2002’de kurulan AKP’ye 2011 yılında transfer edilmiş bir belediye başkanı.

Karamürsel gibi küçük, herkesin birbirini tanıdığı, beşeri ilişkilere önem verilen bu ilçede Yıldırım;

Tabela partisine dönen Demokrat Parti’den girerek seçimi kazanarak AKP’nin karizmasını fena çizmişti.

Böylece 2014 belediye seçimlerinde sonuç 12-1 olarak neticelenmişti.

İlerleyen süreçte Yıldırım, iktidar kanadından baskı görüp ilçesine hizmet alamama riskini göz önünde bulundurarak AKP’den gelen teklife olumlu cevap vermişti.

Daha sonra 2014 belediye seçimlerine gelindiğinde ise İsmail Yıldırım bu kez AKP’nin adayı olarak seçime girdi.

Karşısında neredeyse rakip olmayan, CHP’nin vasat altı bir adayla yarışa girdiği bir ortamda yeniden seçimi almayı başarmıştı.

Ki, o zamanlar Karamürsel’de karşılığı olduğunu bildiğim dönemin CHP ilçe başkanı Şinasi Yazar’ın aday olması için herkes hemfkirdi ama olmadı.

***

O günden bugüne geçen beş yıllık sürede İsmail Yıldırım irtifa kaybetmeye başladı.

İsmiyle seçim kazanan efsane başkan olmaktan uzaklaşan Yıldırım, Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde seçim kazananlar listesinde yerini aldı.

Aslında Karamürselli seçmen 2014 yılında da Yıldırım’a çok tepkiliydi.

Demokrat Partisi damarının hala sağlam olduğu ilçede onların oylarıyla seçimi alan Yıldırım,

Bir anlamda seçmenin oyunu alıp karşı tarafa geçirmişti.

Fakat dedim ya, seçmenin başka alternatifi yoktu!

Bu da İsmail Yıldırım’ın şansıydı.

Yani yatıp kalkıp CHP’ye teşekkür etse azdı.

***

Ve geldik bugüne…

AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu sıfatıyla başkanlık ettiği partisinde Kocaeli’de belediye başkanlarına adeta kıyım yaptı.

12 ilçeden 11 ilçeyi gözünü kırpmadan biçti.

Hangisi başarılı, hangisi projeleri hayata geçirmiş, kim seviliyor, kim halkta karşılık buluyor bakmaksızın 11 ilçeyi de bir hamleyle sildi.

Bunlardan sadece İsmail Yıldırım yerini koruyan isim oldu.

Biliyorsunuz, bundan bir-iki ay kadar önce Karaosmanoğlu, İsmail Yıldırım’ın devam edeceğini ifade etmişti.

Karaosmanoğlu bu sözü Erdoğan’a yakın olup ondan tüyo aldığından falan söylemedi!

Sadece aklın yolu bir misali yorumda bulundu.

Çünkü Karaosmanoğlu da kenti yönetenler de hatta Erdoğan da çok iyi biliyor ki İsmail Yıldırım AKP’ye sonradan devşirilmiş bir başkan.

Yani yanlış bir kararda, bir ayağı dışarda olan Yıldırım yeniden Demokrat Parti’den veya İYİ Parti gibi partilerden aday olabilirdi.

***

Yıldırım’ı kendi haline bırakmak AKP açısından riskti.

Hele hele CHP’nin Karamürel’de bu dönem çıkardığı adaydan sonra bu riski göze alamazlardı.

Evet, geçen dönem Yıldırım evinden çıkmasa seçim alacak rahatlıktaydı ama bu kez öyle görünmüyor.

CHP’nin adayı Ahmet Çalık, ilçesinde çok sevilen, pozitif algısı olan esnaflıktan gelme bir aday deniliyor.

Ben kendisiyle tanışmadım ama böyle genel bir algı oturmuş vaziyette.

Bir de İYİ Parti’nin de desteğini göz önüne alırsanız, Demokrat Parti damarıyla birlikte Karamürsel’de seçim almaları hiçte ütopik değil!

***

Peki, AKP’nin başka şansı var mıydı?

Evet, yoktu.

İsmail Yıldırım’ı ekarte edemezlerdi.

Etselerdi kendine başka kapı bulabilirdi çünkü daha çok gençti ve kendi potansiyelinin farkındaydı.

Belki seçimi alamazdı ama seçimi kaybettirmeye gücü yetebilirdi.

Şimdi ben böyle dedim diye İsmail Başkan itiraz edecek.

Doğuştan AKP’liymiş gibi konuşup belki de en hızlı reisçi kesilecek.

Buna şaşırmam!

Örneklerle sabit… bakınız Süleyman Soylu, bakınız Numan Kurtulmuş ve hatta bakınız Devlet Bahçeli.

Erdoğan’ın ve AKP’nin gölgesine sonradan sığınanlar nedense daha bir hayranlık besliyor.

İsmail Yıldırım da bu örneğe uyan bir model olabilir.

***

Konuyu bağlarsak;

İsmail Yıldırım 2014 seçimlerinde parti değiştirmenin diyetini ödemediyse bu CHP’nin alternatif olamayışı sebebiyledir.

Yani CHP’ye teşekkür borçludur.

Yine aynı noktada İsmail Yıldırım 12 ilçe belediye başkanından değişmeyen tek başkan olma sıfatına nail olduysa

Bu da yine CHP sayesindedir.

İsmail Yıldırım boşa çıktığı an farklı hamle geliştirebilir, başka partiden aday olabilirdi endişesi

Onu bir kez daha aday yaptı.

Seçimi alır mı, bir insan bu kadar şanslı olabilir mi?

Onu da Ahmet Çalık’ın ilerleyen günlerdeki performansını gördükten sonra analiz ederiz.

İsmail Yıldırım’ın kerameti sadece kendinde aramaması adına ufak bir hatırlatma yapmak istedim.