Büyükakın neden katılmadı?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Bugün İzmit’in kurtuluş yıl dönümüydü.

Birkaç yıldır alışık olduğumuz gibi Solo Türk uçakları İzmit’in semalarında nefis bir gösteri yaptı.

Program yine Sekapark’taydı.

Sekapark denilince CHP’lilerin tüylerinin diken diken olduğunu bilirsiniz.

Çünkü CHP, SEKA kağıt fabrikasının kapatılmasına karşı durmuştu.

Bunun önüne geçemeyen CHP, yerelde iktidara gelirse SEKA’yı yeniden açacağını bile vaat etmişti.

2009 senesinde KBB Başkan Adayı olan Sefa Sirmen, kampanyayı bunun üzerine kurmuştu.

Ama olmadı, seçimi büyük farkla kaybetti.

Zaten atı alan Üsküdar’ı geçmişti.

Sekapark çoktan faaliyete başlamış, İzmitlilerin ilgi alanına girmişti.

CHP’de ise kıyısından köşesinden siyasete bulaşmış kim varsa Sekapark’a düşman toprağı edasıyla yaklaştı.

Hala da çok benimsedikleri söylenemez.

İşte CHP’lilerin benimsemediği o alanda bugün CHP’li belediye İzmit’in kurtuluş yıl dönümünü kutladı.

Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde bulunan alanda yapılan etkinlikte bu sefer AKP’liler yok, CHP’liler vardı.

Hayat ne garip, öyle değil mi?

Kent olarak farkında veya değil, hızlı bir devinim yaşıyoruz.

İzmit’i CHP’nin kazanmasıyla birlikte birtakım güzellikler de oluyor.

“CHP’liler Sekapark’a indi”

Nereden nereye….!

***

Sekapark’ta yapılan etkinlikte bir şey daha dikkatimi çekti.

İzmit’in kurtuluş yıldönümünde Büyükakın ortalarda yoktu.

Kentin Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmit’in kurtuluş yıldönümü programlarında olmak yerine yanılmıyorsam batı yakasında olmayı tercih etti.

Acaba bu gerçekten bir tercih miydi, yoksa davet mi edilmedi, merak ediyorum. Cevap gelirse memnun olurum.

Öyle ya… Burada ev sahibi Fatma Kaplan Hürriyet olduğuna göre davet ondan gitmeli.

Kentin önde gelen isimlerini bizzat arayıp davet etmeli.

Ben davet ettiğini, bunu atlamadığını düşünüyorum ama yine de doğrusu neyse bilmek isterim.

***

Boşuna demiyorum…

İzmit ve Büyükşehir arasında soğuk savaş başladı diye.

Şimdilik gün yüzüne çıkmasa da böyle bir gerilimin olduğu ortada.

İzmit’in maneviyatı bile onları buluşturmuyorsa varın gerisini siz düşünün…!

**************************************

İZMİT YETERİNCE VAKİT KAYBETTİ

Türkiye’de alınan seçim sonuçlarının ardından belediye başkanları arasında bir rekabet oluştu.

Bu, vatandaş adına iyi bir şey.

Demokrasinin işlemesi, projelerin hayata geçirilmesi, hizmet yarışı anlamında kazançlı çıkacağımız bir gerçek.

Ancak bunun bir de siyasi okuması var.

Biz vatandaş olarak olaya ne kadar hizmet odaklı bakıyorsak, belediye başkanları da bir o kadar siyasi kazanç olarak bakıyor.

Tabi bunu bir genelleme çerçevesinde değerlendirmek haksızlık olur.

İlla hepsi böyledir demiyorum.

Mesela AKP’nin İstanbul’u CHP’ye kaptırmasının ardından alınmak istenen karar…

Belediye başkanının yetkilerinin kısıtlanıp, belediye meclisine verilmesi gibi…

Bu bir yetki darbesidir. Halkın tercihine saygısızlıktır. Vatandaşın hizmetlerinin aksatılmasıdır.

Çoğulculuk elbette çok önemli.

Katılımcı demokrasiyle yönetilen her yerde başarı olur fakat burada yapılmak istenenin bu durumla hiç alakası yoktur.

Burada amaç, CHP’li başkanları çalıştırmamak, elinde bulundurduğu iktidar gücüyle farklı partilerin belediye başkanlarının önünü tıkamaktır.

İlerleyen süreçte Ankara ve İstanbul’da ne gibi engellemelerle karşılaşacağız, bekleyip görmek lazım.

***

Bizim ilimiz çerçevesinde bakacak olursak;

AKP Kocaeli’de hala çok güçlü.

11 ilçe ve büyükşehir belediye başkanlığı gücü elinde.

Ancak Kocaeli’nin merkezi, en gözde ilçesi CHP’de.

Dolayısıyla İzmit’in albenisi oldukça yüksek.

Bütün gözler diğer ilçelerden ziyade İzmit’te ve iki başkanda.

Biz dahil, İzmit ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanları arasında yaşanacak polemiklere alıcılarımız son derece açık vaziyette gelişmeleri takip ediyoruz.

İki başkanı yarıştırdığımızdan değil, zaten kulvarları çok farklı.

Büyükakın kentin büyükşehir belediye başkanı, Hürriyet ise 12 ilçe belediyesinden biri olan ve Kocaeli’nin kalbi sayılan İzmit’in başkanı.

Onları birlikte gündeme getiren şey kulvarları değil, farklı partilerden oluşlarıdır.

Hürriyet, İzmit’te atacağı her adımda büyükşehirle yüzgöz olmak zorundadır.

Bu bir ast-üst ilişkisidir.

***

Üç aylık zaman diliminde gördüğüm kadarıyla henüz gözle görülür bir sertleşme, dikleşme yaşanmadı.

KBB Meclis toplantıları da Büyükakın’ın polemikten uzak tutumu ile son derece ılımlı geçiyor.

Ancak son meclis toplantısından bu yana yaşananlar, bundan sonraki ilişkileri etkileyecek gibi duruyor.

Fatma Kaplan Hürriyet’in kendi belediye meclisinde AKP’lilere gündem dışı söz hakkı tanımayışı, soru önergelerini okutmayışı ve Tahir Büyükakın’ın da önergeleri okutmadığı yönündeki örneklemesi

AKP cephesinden anında karşılık buldu.

AKP tarafından Büyükakın’ın önergeleri okuttuğu anların görüntüleri hızlıca basına servis edildi.

Böylece AKP tarafından Hürriyet’in söylemleri çürütüldü.

***

Hemen akabinde yapılan büyükşehir belediye meclisinde bu konu gündeme gelir sanıyordum.

Büyükakın illa bir şekilde Hürriyet’e çatar dedim ama yapmadı.

Onun yerine 85 maddelik meclis gündem toplantısını ormanlık alanların işletim hakkının Kent Konut’a devrini sağlamasıyla birlikte 24 dakikada bitirerek muhalefeti allak bullak etti.

Bunu niye bu kadar rahat söylüyorum, çünkü meclis toplantılarını yerinde izliyorum ve neyin ne olduğunu görüyorum.

Ormanlık alanların işletim haklarının Kent Konut’a verilmesi demek, bu konuda muhalefetin saf dışı bırakılması demektir.

Zira Kent Konut A.Ş’nin meclis tarafından hiçbir icraatının sorgulanamadığı ortada…

***

Diğer yandan;

Bir “Üç yol” konusudur gidiyor.

KBB Başkanı Büyükakın, üç yol esnafını ziyareti sırasında vatandaşlar meydanın darlığı ve küp taşlardan yana sıkıntısını dile getirmişti.

Aslında bu tepkileri yeni değildi.

Eski Başkan Nevzat Doğan tarafından üç yolda dükkanların önüne kazulet gibi dikilen o anlamsız sütunlarla birlikte meydanda yapılan çalışma vatandaşı memnun etmemişti.

Gelen şikayetler üzerine Doğan, sütunları yıkmak durumunda kalmıştı.

Ama meydanda yapılan yol hala büyük sıkıntıydı.

Adaylık çalışmaları sırasında sık sık bu problem Büyükakın’ın önüne geldi.

Yani konuya vakıf idi.

***

Aynı şekilde Hürriyet’e de benzer şikayetler iletildi.

Vatandaş ana arterlerin kimin yetkisinde olduğunu bilmez.

İzmit’te yaşıyorsa İzmit Belediyesi’ni sorumlu tutar.

Hürriyet de bu bağlamda gelen şikayetleri yetkili üst makam olan büyükşehir belediyesine iletti.

Konuyla ilgili belediyeden yazılı cevap geldi.

O yazıda söz konusu yerin 2019 yılı içerisinde planlamaya alındığı ifade edildi.

Hürriyet gelen cevabı resmi yazıyla birlikte gece saatlerinde sosyal medya sayfasından paylaşınca ortaya ilginç bir durum çıktı.

Hürriyet, “Vatandaşların şikayetlerini İzmit Belediyesi’nin yetkisi olmasa dahi takipçisiyiz, kimseyi mağdur bırakmayacağız” şeklinde not düştü.

***

Büyükakın’ın üç yol esnafını ziyaretinde verdiği sözler ve akabinde Hürriyet’in sözleri, İzmit’te siyasetin ne kadar sertleşeceğinin işaretiydi.

Bana göre doğru bir yaklaşım değildi.

Hürriyet’e şikayet gitmesi ve onun bunu dikkate alması kadar normal bir şey olamaz çünkü orası İzmit sınırlarında.

Ancak yaptığı paylaşım ortaya amatör bir görüntü sergiledi.

Bunun yanı sıra, İzmit adına yapılacak çalışmalarda destek istediği Büyükakın’a karşı bir gol atma çabası gibi görüldü.

Halbuki onun yerine Hürriyet, Büyükakın’ın üç yol ziyaretinden bir süre sonra oraya kendi gidip, esnaflara yol konusunda yaptırım gücü kullandığını anlatabilirdi.

Şayet bunun bir siyasi kazanımı olsun diye bakılıyorsa başka yolu yok değil.

Diğer türlüsü karşı tarafı tahrik eder, pozisyon almaya zorlar.

Böyle olduğunda da kaybeden İzmitliler olur.

İzmit zaten çok zaman kaybetti.

Daha fazlasına kimsenin hakkı yok!

Hala 90’lı yılların taşları üzerinde yürüyoruz yürüyüş yolunda.

Bilmem anlatabildim mi…!-----------------------------------------