2004’ten beri çalışanlar mitinge gidecek!
AKP Cumartesi günü ilimizde miting yapacak.
Erdoğan’dan sonra Kocaeli’de ilk kez başka bir lider, AKP adına kürsüden seçmenlerine seslenecek.
13 yıldır iktidarda olan AKP, çoğu handikaplarına rağmen oy oranını korumayı bildi.
Özellikle yerel seçimlerde belediye başkan adaylarında ve meclis üyeleri listelerinde birçok karşı duruşlar olsa da, sırf Erdoğan’a olan sevgilerinden dolayı herkes bu olumsuzlukları sineye çekti.
Şimdi miting meydanlarında kısmen Davutoğlu var.
Kısmen diyorum, çünkü Erdoğan seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olmasına rağmen hala bir şekilde meydanlara çıkıyor ve 400 milletvekili istiyor.
Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini söyleyenlere de, “ben parti adı vermiyorum” diyor.
Neyse… bu milletin zekasıyla alay ettiğinin detaylarına hiç girmeyeceğim.
Herkes bunu AKP için yaptığını, Başkanlık sistemini ölüm kalım savaşı olarak gördüğünü biliyor.
O nedenle de eş başkanlar gibi iki koldan var güçleriyle meydanları inletiyorlar.
******
Erdoğan’ın meydan meydan gezmesi, bu meydanlara çıkmak için bahaneler yaratması kimsenin gözünden kaçmıyor.
Bilmem hangi projenin bilmem kaçıncı açılışı adı altında yapılan toplantılar malumun ilanıdır.
Bununla beraber büyük sivil toplum kuruluşlarını toplayıp, hem onları fırçalama hem de siyasi propaganda yapmasını bu millet şaşkınlıkla izliyor.
Bakın, hayranlıkla demiyorum. Şaşkınlıkla izliyorlar diyorum.
Çünkü Erdoğan’ın sınırları dışına çıkması, Davutoğlu’nu ezmesi kendi partisinde de ciddi anlamda antipatiyle karşılanıyor.
Yol gösterici olmak ayrı, o yolda çakıl taşı olmak ayrı bir şey.
Ama Erdoğan freni boşalmış araba gibi gidiyor. Adeta önüne sis perdesi geldi, gözü kimseyi görmüyor.
Ve şimdi zavallı Davutoğlu ondan geri durmamak için kendini parçalayıp duruyor.
Yaptığı mitinglerde Erdoğan’dan daha az kalabalığa seslenirse, AKP’ye karşı açığa düşeceğini iyi biliyor.
******
Yani iki türlü bir mücadele yürütüyor Davutoğlu.
Birincisi; AKP’nin oy oranlarının düşmemesi ve iktidarın devam etmesi için.
İkincisi; Erdoğan hayranlarına karizmayı çizdirmemek ve kerametin Erdoğan’da değil, AKP’de olduğunu göstermek için.
Bunu başarmak için her yolu deniyorlar.
Hiçbir kural, kaide onlara engel olamaz.
******
Bakın; ilimizden örnek verelim.
Cumartesi yapılacak olan mitingin kalabalık olması için ne yapılmış biliyor musunuz?
Bütün Kocaeli’de kaç belediye varsa hepsine talimat verilmiş.
2004 yılından bugüne kadar belediye ve iştiraklerinde iş başı yapan ne kadar personel varsa;
Hepsine mitinge katılma emri verilmiş.
Anladınız değil mi?
Sadece partili olupta belediyede çalışanlardan bahsetmiyorum.
2004’ten bu yana işe alınan kim varsa o mitinge katılmak zorunda deniliyor.
Üstelik hepsinin birim amirlerine, şeflerine ayrıca görev verilmiş.
Kimin gelip gelmediği noktasında rapor istenmiş.
Yani hepsi fişlenecek. Gitmeyenler belki de işten atılacak.
İşçilerin hepsini bir korku sarmış.
******
Allah aşkına bu faşizm değil de nedir?
O belediyeler sizin holdingleriniz yada babanızın çiftliği değil!
Hadi, kuldan utanmayı geçtik de, Allah korkunuza n’oldu?
İnsanlara iki lokma ekmek veriyorsunuz, onu verirken de korku salıyorsunuz.
Ben bunu açıklayacak cümle kurmakta güçlük çekiyorum.
Aklım hafızam almıyor, anlıyor musunuz?
Mitinginizde 200 bin kişi olsa ne olur?
O kalabalıklar onca pisliği örtmeye yeter mi sizce?