Güçlü meclis yok Güçlü müdürler var

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

CHP kurultayında öne çıkan konulardan biri de İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in, kurultaya giderken müdürlerini yanında götürmesiydi.

Birol Sağlam, Devrim Bal ve Ozan Aksu geçmişte CHP’nin gençlik kolları başkanlıklarını yaptılar.

Üçü de yıllardır yerel ve genel bütün seçimlerde CHP’nin başarısı için ter döken gençlerdi.

Başkan Hürriyet’in yarıştığı seçimlerde de gayret sarf ettiler.

Siyasetin doğal akışına uygun olarak gençler Hürriyet tarafından emeklerinin karşılığını aldılar.

Buna kimsenin aksi bir söz etmesi beklenemez.

Bu üç genç arkadaş siyasette verdiği emekler neticesinde müdürlüğe kadar yükseldiler.

Müdür yapılan bir diğer isim de CHP il yönetiminde görev yapan Gülşah Çubuklu idi.

***

Haliyle müdürlük demek memur olmak demekti.

Memur olmak demek de siyasete veda etmekti.

Bu nedenle Birol Sağlam, Ozan Aksu, Devrim Bal ve Gülşah Çubuklu CHP üyeliğinden istifa etmek zorunda kaldılar.

Onların CHP üyeliğinden istifa etmesi, CHP’den kopması anlamına gelmiyor.

Fakat her işin bir kuralı kaidesi ve yakışanı olduğu da bir gerçek.

Eğer yolunu ve yönünü böyle çizdiysen, sen artık partili gibi davranamazsın!

O mecralar o yollar size kapandı.

Ya müdür olmanın sorumluluğuyla vatandaşa hizmet edeceksiniz ya da siyaset yapacaksınız.

Ama “biz her ikisini bir arada götürürüz” derseniz o zaman sizin AKP’den bir farkınız kalmaz.

Geçmişte ağız dolusu eleştirdiğiniz şeyleri şimdi sizin yapmanız yakışık alan bir şey değil.

O zaman insanlar diyor ki, “Bunların AKP’den farkı yok. Gücü eline alan güç kullanıyor, devlet adabını unutuyor”

***

Ayrıca Hürriyet’in vefa gösterip müdür yaptığı üç genç arkadaşı yanında götürüp poz vermesi de bir garip.

Senin seçilmiş meclis üyelerin yok mu?

Hadi meclis üyelerini muhatap almadığın, onların da buna sesini bile çıkaramadığı, etkisiz eleman olduklarını sağır sultan dahi biliyor.

Peki ilçe başkanın, il başkanın yok mu?

Neden varsa yoksa müdürler ve danışmanlarla boy gösteriliyor?

Neden ziyaretler, programlar meclis üyeleriyle yapılmıyor?

***

Bir de Ekrem İmamoğlu’na seçim bürosu açma meselesi var.

Bir belediye başkanının işi midir cumhurbaşkanı adayına seçim bürosu açmak?

Başkan Hürriyet’in kendi seçiminde kullandığı Dr. İdris Özdemir’e ait binayı İmamoğlu’na seçim bürosu yapma fikri tamamen Hürriyet’e ait deniliyor.

Muhtemelen bina sahibi herhangi bir para talebinde bulunmadı.

Fakat iş sadece para mı?

Az önce yukarıda bahsettiğim belediyedeki müdürlerin CHP kurultayına gitmesi meselesinde olduğu gibi;

Seçim bürosu işi belediye başkanının değil, örgütün sorumluluk alanındadır.

Fakat Hürriyet, örgütü lazım olduğu kadar takıyor.

Hoş, CHP örgütü de bundan anlıyor.

Beş yıl boyunca örgütle açık açık kavga edip sonra ön seçimden başarılı çıkan,

Devamında ise “İzmit seçimini de veriyorlardı” diye bağırıp hepsini partiye ihanetle suçlayan birinin gözünü örgütle, “örgütün gücü masalıyla” korkutamazsınız…

Seçim bürosu da açar, müdürleriyle de gezer.

***

En başta buna itiraz etmesi gerekenler meclis üyeleriyken, adeta ölü taklidi yaptıklarında ise,

İşte böyle “Güçlü meclis güçlü başkan” sloganının yerini;

Güçlü başkan güçlü müdürler” alır.

Seçilmişler de öylece arkasından baka kalır!

Ne yalan söyleyeyim, ben kendisini hakikaten tebrik ediyorum.

Bir yılda neredeyse bütün meclisi lağvetmeyi başardı.

Şimdi hepsi altı ayda bir bana sıra gelse de başkan beni başkan yardımcısı yapsa diye uslu çocuk modunda takılıyorlar.

Güler misin ağlar mısın…?

----------------

KOCAELİ NEDEN YOK?

Cumhuriyet Halk Partisi’nde olağanüstü kurultay nihayet yapıldı.

Özgür Özel bir kez daha güven tazeledi.

Genel başkanlığa aday olmak isteyen Berhan Şimşek, adaylık için gerekli yüzde 5 imzayı delegelerden toplayamadı.

Kendisi bunun aksini iddia ediyor.

Şimşek, 98 imzayı topladığını fakat birkaç dakika gecikmeyle dilekçesinin divan tarafından kabul edilmediğini söylüyor.

Bugün, dilekçesi kabul edilmeyen Berhan Şimşek’in olağanüstü kurultayın iptali için YSK’ya başvuru yaptığı haberlere yansıdı.

Şimşek, kendisi tarafından böyle bir başvurunun söz konusu olmadığını, çıkan haberlerin asparagas olduğunu açıkladı.

Devamında ise “gazeteci kılıklı trollere itibar etmemenizi rica ederim” ifadelerini kullandı.

Belli ki CHP’ye kayyum atamak için fırsat kollayanlar Berhan Şimşek’in o gün kurultay sırasında yaşadığı olaydan bir hikaye yazmaya çabalayacak.

Ancak Berhan Şimşek konuyu jet hızıyla yalanlayarak kendine yakışanı yaptı.

Tabi burada olan biteni salt kayyum sevdalılarına bağlayamayız.

CHP içerisinde hali hazırda tetikte bekleyen ve Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen bir ekip var.

Oğuz Kaan Salıcı, Orhan Sarıbal, Müslüm Sarı gibi isimlerin başı çektiği parti içi muhalif kesim;

Olağanüstü kurultayda genel başkanlığa aday olacak bir isim çıkarmaya cesaret edemedi.

Fakat Parti Meclisinde Özgür Özel’in anahtar listesine karşı “Denge ve Dayanışma” adını verdikleri alternatif bir listeyle aba altından sopa gösterdiler.

İşte denge ve dayanışma adını verdikleri o listeye ilimiz milletvekillerinden Özgür Harun Yıldızlı’nın da yazıldığını öğrendim.

Bilindiği gibi Yıldızlı, Salıcı ve ekibiyle yakın siyaset yapıyorlardı.

O yakınlıktan olsa gerek; Yıldızlı’yı da listelerine dahil etmişler.

Fakat Harun Yıldızlı listeden isminin çıkarılmasını istemiş.

Son zamanlarda Özgür Özel ile aradaki buzları eriten, Kocaeli’ye geldiğinde iki kez Genel Başkanı evinde misafir eden Yıldızlı, listede olmak istememiş.

Doğrusunu yapmış!

Çünkü Özgür Özel olağanüstü zamanlardan geçildiği bir dönemde partiye kayyum atamasını engellemek amacıyla zaruri yapılan kurultayda,

Karşısına rakip çıkacak, listesine karşı liste çıkaracak olanlara açık açık gözdağı verdi.

“Hepsini kenara not ediyorum” dedi.

Bir önceki kurultayda Yıldızlı ve il başkanı Sarı dahil, Kocaeli ekibinin büyük bölümü zaten Kılıçdaroğlu’na destek verdiğinden dolayı, Özgür Özel hepsini kırmızı kalemle not etmişti.

Fakat daha sonra yaşanan olayların etkisiyle bir yumuşama olmuş, her iki taraf birbirilerinin varlığını kabullenmişti.

Şayet Yıldızlı son anda müdahale edip ismini listeden çıkarttırmasaydı, CHP Kocaeli siyasetinde bugün çok başka şeyleri konuşuyor olurduk.

***

Öbür taraftan denge ve dayanışma listesinin Özgür Özel’in listesine karşı sıfır çekmesi, CHP’nin iç çekişmelere prim vermediğinin göstergesi oldu.

Aslında doğru olan da bu…

Olağanüstü günler yaşayan CHP, olağanüstü kurultay yapmak zorunda kalmışken, “listede neden Kocaeli’de kimse yok” demek haksızlıktır.

Bu soruyu 6 ay sonraki kurultayda sorsalar sonuna kadar haklılar.

Fakat bugün kalkıpta Kocaeli’den bir ismin listede olmamasını eleştirmek, kendine gelecek hesapları yapanların ortaya attığı işaret fişeğinden başka bir şey değildir.

Herkes sağduyulu olmalı.

Bakın mesela CHP’nin deneyimli ismi Hikmet Erenkaya normalde PM Üyesi olmak istiyordu.

Fakat partinin içinde bulunduğu durum dolayısıyla olağanüstü kurultayda adaylığın doğru olmayacağını düşünüp, “gün birlik günüdür” deyip kenarda durdu.

Bunlar güzel şeyler…

***

Ayrıca Özgür Özel de nefis taşıyor, kendi siyasi geleceğini düşünüyor, öyle değil mi?

Düne kadar rakibi Kılıçdaroğlu’na destek veren bir kente kalkıpta ne diye yer versin?

Listeyi komple yenilese hadi bir nebze…

O zaman deriz ki, üç milletvekili, üç belediye başkanı 28 kurultay delegesi, bir il başkanı birlik olup bir kişiyi PM’ye yazdıramadılar.

Fakat şuan için öyle bir durum yok!

CHP Lideri Özel’in sorun yaşamamak adına mevcut PM listesini korumaya özen gösterdiği ortada.

O yüzden Kocaeli’den PM’ye bir ismin alınmaması konusu büyütülecek bir mevzu değildir.

Yakın gelecekteki olağan kurultayda kimin gücü ne kadar, zaten hepsi ortaya serilecek.

Bu kurultaya bakarak ne bir başarı ne de bir başarısızlıktan söz etmek doğru değil.

Bir prosedür gibiydi, yapılması gerekiyordu, yapıldı ve bitti.

CHP artık önündeki maçlara bakacak.

Altı ay sonrasına hesabı olanların da şimdiden çalışmaya başlaması kadar doğal bir şey yok.

Onları da analiz edeceğiz.