Ne kadar ekmek o kadar köfte
Herkesin her şeyi olduğu haliyle kabul etmesini bekliyorlar.
İnsanların canını yakıp “Neden bağırıyorsun?” diyorlar.
Sokak eylemlerinden çıldırasıya korkuyorlar.
Öyle ki üzerinden 12 yıl geçen eylemler için bile hala yeni davalar açtırıyorlar.
Son günlerde ülke hareketli.
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan eylemler birçok ilde devam ediyor.
İnsanları ikna edemiyorlar.
Çünkü bu ülkenin yüzde 60’ından fazlası bu iktidarı benimsemiyor.
İktidarın söylediği söze güvenmiyor.
Bu iktidarın yönettiği süreçte adil kararlar verilmeyeceğini düşünüyorlar.
Yargıya olan güveni yerle bir edip “Adalete güvenin” diyen bu iktidar samimi bulunmuyor.
***
Ekrem İmamoğlu yüzde 100 suçlu olsa.
Delilleri sabit olsa.
Ve yayınlansa bile artık bu iktidar döneminde karar alınacağı için kimse bu delillere de güvenmeyecektir.
Burada suç insanların, muhaliflerin değil elbette iktidarındır.
Yıllarca torpil, adam kayırma, yargı sopasıyla sindirme, adaletsiz kararlar bu insanlara karşı kullanıldı.
Şimdi çıkıp, ülkenin en önemli siyasi figürlerini birer birer içeri tıkıp, “Bizim dediğimiz doğru, bize güvenin” diyorsunuz.
Güvenmeyenlere ise yine en iyi bildiğiniz şekilde öfke, hınç, intikam duygularıyla yaklaşıyorsunuz.
Siz sahi 23 yıl boyunca hiç kendinizi sorguladınız mı?
Siz hiçbir kez bile olsun haksız oldunuz mu?
İnsan bu şaşar, kusursuzluk kimseden beklenmez ama bir kez olsun kendinize dair acabanız oldu mu?
Olmadı, biz göremedik.
***
Şimdi de sokağa çıkıp demokratik hakkını kullanmak isteyen eylemcilere “Evinize gidin” diyorsunuz.
Ve kuzu kuzu sizi dinlemelerini istiyorsunuz.
Bu devlet narsizmi hiç çekilecek iş değil gerçekten.
Kocaeli’de her akşam yürüyüşlere müdahale ve gözaltı var.
Polis orantısız güç kullanıyor.
Talimatsız biber gazı sıkıyor.
Karşılarındakiler 20’lerinde üniversite öğrencisi çocuklar.
Tekme yiyorlar, yumruk yiyorlar, coplanıyorlar.
Devletin yumuşak yüzünü hiç görmüyorlar.
Devlet devletliğini yapıyormuş gibi bir de sokağa çıkanlar “Terörist” ilan ediliyor.
Yani şimdi siz doğrusunuz herkes yanlış öyle mi?
***
Diğer yandan bir de polis kutsama meselesi var.
Toplumsal yaşamda herkesin bir rolü var.
Herkes ücreti mukabilinde üzerine düşeni yerine getiriyor.
Şartları ağırdır hafiftir ayrı mesele ama polis de bir devlet memuru.
Maaşı karşılığı görevini yapıyor.
Asayişi sağlamakla görevliler.
Çok abartmaya gerek yok.
Eylemcilere yönelik bu sert tavrın da hiçbir anlamı yok.
Dün gözaltına alınanlar ben yazıyı yazdığımda hala gözaltındaydı.
Ve hala ifadeleri alınmamıştı.
Bezdirme uygulanıyor.
Bir yöntem midir? Evet
Ancak kimsenin yılacağı, bezeceği falan yok.
Siz şefkat göstermeden şefkat, merhamet göstermeden iyilik, el uzatmadan kadirşinaslık bekliyorsunuz.
Kusura bakmayın ama ne kadar ekmek o kadar köfte…