Mükemmel Günler: Nasıl Yaşamalı?
Mükemmel Günler Win Wenders’in 2023 yapımı filmi.
Tokyo’nun umumi tuvaletlerini temizleyen Hirayama’nın gündelik hayatına konuk oluyoruz.
Spoiler uyarısı vermek istiyorum filmi izlemek isteyenler için.
Sonrasında okumak isterseniz yeniden gelebilirsiniz…
***
Yüzünü yıkamak için nazikçe indiği merdivenler ayaklarının altında ezilmekten korkmayan pamuk taneleri gibi bir şekle bürünüyor.
Makasını alıp bıyıklarına tık tık yapıyor, kalanı tıraş makinesiyle hallediyor.
İntizamlı şekilde yerleştirdiği kol saatini, anahtarını ve birkaç bozuk parasını aldıktan sonra evinin kapısını açıyor.
Başını kaldırıp henüz aydınlanan gökyüzüne bakıyor.
Ve işte yüzündeki o ifade!
Kaybedilmesi imkânsız huzur, memnuniyet ve yaşamdan alınan keyif…
Kapıyı örtüp kahve almak için makineye yöneliyor; bozuklukları atıyor ve alıyor.
Aracına eşyalarını yükledikten sonra koltuğuna yerleşiyor, kahvesini açıp bir yudum alıyor.
Eski usul kaset dinlemeye devam ediyor ama ne kasetler…
Lou Reed, Nina Simone, The Animals, Van Morrison ve birkaç isim daha.
Seçiyor bir kaset ve çalmaya başlıyor.
Hirayama şarkıların sözleriyle keyifle yol alıyor Tokyo’nun merkezine doğru.
Dinlediği her sözü kalpten işitiyor, eşlik ediyor, bir oluyor eserle.
Aracını, ilk temizleyeceği tuvaletin yakınına park ediyor; kovalarını, fırçasını, deterjanlarını, eldivenlerini ve beline taktığı onlarca anahtarıyla yürüyor.
Hirayama tuvalet temizliği yaparak geçimini sağlıyor ve işini itinayla yapıyor.
Onunla izleyici de Tokyo tuvaletlerini görüyor.
Ben de akşam olana kadar Hirayama ile geziniyorum tuvaletlerde.
O, tüm detaylarıyla temizlik yaparken işine ve aslında her şeye olan saygısı film boyunca ilgi çekmeye devam ediyor.
Öğle molasında sandviçiyle ağaçların altına gidiyor ve bir banka oturuyor.
Gördüğü insanlara başını eğerek, gözleriyle hiç konuşmadan selam veriyor.
Fotoğraf makinesini çıkarıp çok sevdiği ağacın görüntüsünü çekiyor.
Işık oyunlarıyla, gölgelerle, dallarla iç içe geçiyor.
Evinin yolunu tutuyor, tulumunu değiştiriyor ve bisikletine binip yıkanmaya gidiyor.
Herkesi tanıyor, tebessüm ediyor lakin neredeyse sesi hiç çıkmıyor.
İşi bitince yine her gün bir şeyler atıştırdığı o yere gidiyor.
Onu karşılayan ve severek hizmet eden bir çalışan yemeğini getiriyor.
Hirayama yağmurluğunu giyip yeniden bisikletiyle evine dönüyor.
Yollardan geçiyor ve geçerken yüzünde rüzgârın yarattığı mutluluğu hissedebiliyorsunuz.
Her gün aynı şekilde yere yatağını serip okuma ışığını açıyor ve uyumadan önce kitabını okuyor.
Bu döngü her sabah, her öğlen, her akşam ve gece aynı şekilde tekrar ediyor.
Birçok kişi için sıkıcı olabilecek ve hatta hızlanan yaşam içinde bunaltıcı bile gelebilecek bir hayat.
Suladığı bitkileri, ince detaylara gösterdiği ilgisi, insanlara saygılı yaklaşımı, fotoğraf kutuları, kitapları derken öykünün içinde Hirayama oluveriyorum.
Dinlediği bir şarkının sözleri öyle güzel ki “birazdan gözleri dolacak, ağlayabilir bile” diyorum ve öyle de oluyor.
Bazı anlar vardır rüzgâr her zamankinden farklı eser, içinizde sevgi kabarır ya da yaşamınızdan sebepsizce çok keyif alırsınız.
İşte Hirayama’nın bir sonraki duygusunu anlamak da benim için öyleydi.
Tüm yavaşlığın, döngüselliğin içinde bir adamın yaşamını hesapsızca sürdürmesi ve kendinden razı olması beni çok etkiledi.
Hayata bakışı ya da yaşam felsefesi içimde tanıdık bir yerlere temas etti.
İnsan, her şeye aynı anda sahip olamayabiliyor.
Bir şeylere erişmek için başka şeylerden vazgeçebiliyoruz.
Özendiğimiz hayatların altından çeşitli zorluklar çıkabiliyor ama galiba bize neyin iyi geleceğini bilmek ve o yöne doğru adım atmak cesaret istiyor. Hepimizin özlemini çektiği özgürlüğü elde etmek seçim yapabilmeyi gerektiriyor. Hirayama bana bunları gösteriyor ve “Nasıl yaşamalı?” sorusunu kendime yeniden sormamı sağlıyor.
Ve son olarak komorebi…
Tüm ışık oyunlarının ve yansımalarının içinden geçerken hayranlığımı ifade edebilecek o kelime ekrana yansıyor.
“Rüzgârda sallanan yaprakların yarattığı ışık oyunu anlamına gelen Japonca bir kelimedir. Sadece o anda, bir kereliğine var olur.”
Bir kereliğine, Sadece o anda…