Bu şehrin evlatları emeğinin hakkını istiyor!
Kocaeli emek kenti.
Kocaeli alın teriyle yaşamını sürdüren onurlu insanların yaşadığı bir şehir.
Ülkeyi yönetenler ve bu kentin yöneticileri, gerine gerine Kocaeli’nin ekonomiye katkısından bahseder.
Serenatlar yapılır.
Ülke sanayisinin başkenti olan şehrimizde emekçinin hali ise kimsenin umurunda olmaz.
Çarklar döner ama o çarkları çeviren emekçinin eli görülmez, hatırlanmaz.
Kadirşinaslık kodlarımızda büyük eksik.
İşçi, başı sıkıştığında, hak aradığında yanında kimseyi bulamaz.
Yıllardır eylemleri takip ediyorum.
Bu şehrin işçileri emeklerinin karşılığını alabilmek için büyük mücadeleler verdi.
Bu mücadele yaşam boyu elbette devam edecek.
O sanayi çarklarına her defasında saygı duruşu yapan ülke yöneticileri, kent yöneticileri ve bilimum içinde yaşadığımız toplum, iş emekçinin emeğinin karşılığına gelince üç maymunu oynar.
***
Birleşik Metal Sendikası, toplu iş sözleşmelerinde netice alamadığı için ülke genelinde 10 fabrikada grev kararı aldı.
Bu fabrikalardan üçü Kocaeli’de.
Grev kararları alınıp işçiler çadırlarını kurduktan sonra ise Cumhurbaşkanı kararıyla grevlere 60 gün erteleme verildi.
Yani grev yasaklandı.
Yasak gerekçesi grevlerin "milli güvenliği bozucu nitelikte" olması!
İşçilerin hak talebi milli güveliği tehdit etmiş.
Bu karar sadece düz, öylesine alınmış bir karar değil.
Bu bir yaşam kültürü, dünya yorumu ve insanlık değerlerinin şekillenişini temsil eder.
İşveren olanca hoyratlığı sergiler, işçinin üzerine her türlü yükü yükler kimsenin sesi çıkmaz.
Ancak işçi emeğinin karşılığını talep edince ve bunu Anayasal çerçevede grev hakkını kullanarak yapınca bile “Bozguncu” ilan edilir.
Bugün olan da odur.
***
Kocaeli’de Gebze’deki Hitachi Enerji, Grid Solutions ve Çayırova’daki Schneider Elektrik’te grev devam ediyor.
İşçiler Anayasal haklarını kullanarak grevi sonlandırmayacaklarını ilan etti.
Grev çadırını kurdular ve grev ateşleri yanıyor.
İşçilerin kararlılığı da bir duruşu, bir yaşam yorumunu temsil ediyor.
Neyin neyle mücadele ettiğini daha iyi anlamamız için bunları yazıyorum.
Oradaki işçiler bu şehrin evlatları, bizim komşularımız, aynı durakta otobüs bekleyip aynı zorlukları yaşadığımız insanlar; beraber hayat yükünü paylaştığımız kardeşlerimiz.
Onların kararlı emek mücadelelerine destek vermek bizim insanlık görevimiz.
Ancak ve ne yazık ki her zaman olduğu gibi bugün de Kocaeli;
kendinden olan, hayatı birlikte göğüslediği, o çok övünülen sanayi çarklarının görünmez kahramanı işçileri yalnız bırakıyor.
Emekçiler, kimsenin kesesinden fazla bir şey istemiyor.
Emeklerinin karşılığını istiyor.
Bu onurlu bir yaşam mücadelesidir.
Emeğinin karşılığını istemek kimse için tehdit değil, daha çok örnek ilham alınması gereken bir tutumdur.
Buradan tüm grevdeki emekçileri selamlıyorum ve ekliyorum:
Kazananlar direnenler olacak bundan şüphem yok.