Hayatımızın aynası diziler
Türk dizileri sadece hayatımızın bir parçası olmakla kalmayıp zaman zaman da bize ayna oluyor. Bahar dizisi 2024 yılının en ses getiren işlerinden biriydi. Dizide birçok sahne ve replik sosyal medyada kullanıldı. Dizinin hikayesinden çok, sosyal medya bu komik replikleri ve doğaçlamaları sevdi. Dramatik bir hikâyeyi anlatsa da dizide sağlam bir komedi dili de var. Belki de bu kadar çirkin bir hikâye bu yüzden sevildi. Dizi kocası tarafından ölüme terkedilen bir kadının, son anda bulunan karaciğer donörü ile ikinci hayatına başlamasını anlatıyor. Sadece aldatılarak değil, yok sayılarak, değersizleştirilerek hem kocası hem de kayınvalidesi tarafından psikolojik şiddete maruz kalmış bir karakterin hikayesinin ağır havasını dağıtıyor bu komedi…
Geçtiğimiz sezon Bahar’ın bir repliği çok paylaşılmıştı. Bahar, oğlunun sevgilisi için “Nemrut değil, duvarlı. Duvarlı bir kız. İşini yapmak istiyor. İşini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor o da. ‘Benim boncuk gibi oğlum bu suratsızda ne buldu’ deme. İçindeki Nevra’yı sustur” demişti. O sahne sonrasında sosyal medyada çok paylaşıldı.
Kayınvalide gelin ilişkisini yeniden yazmak
Bahar ve Timur üniversitede tanışıp da Bahar hamile kalınca, kayınvalidesi Nevra, bir ömür bunu Bahar’ın başına kakarak geçiriyor. Kendisi de bir kadın olmasına rağmen kadını suçlu erkeği mağdur görüyor. Bu sebepten Bahar, kayınvalidesi gibi olmak istemiyor. Aslında bu bir anlamda birçok kadının kayınvalide olduktan sonra yaşadığı bir bocalamayı anlatıyor. Roller değişiyor ve hikâyenin diğer karakteri oluyorsunuz. Bu sezonda Bahar’ın oğlu Uras ve sevgilisi Selen’in ikizleri olacağını öğreniyoruz. Bir nevi Uras babasının kaderini yaşıyor. Bahar ise yıllar önceki olayı bu kez kayınvalide olarak yeniden yaşıyor.
Bazı hikayeler yeniden yazılabilir mi? Sanırım Bahar dizisinde bunu göreceğiz. Bahar’ın geçtiğimiz haftaki bölümde yer alan sözleri belki de herkese örnek olmalı. Selen’in hamileliğini öğrenen Nevra, bu kez de Selen’in üzerine gidiyor. Ve Bahar, bu kez kendisine yapılanı gelinine yaptırmıyor. “Beni ezdiğiniz gibi bu kızı ezmenize izin vermeyeceğim” diyerek Seleni belki de genç baharı korumaya çalışıyor. “Kayınvalidelik sizin bahsettiğiniz gibi bir şey değil. Eğer evinize bir kız gelmişse gerekirse annesinden babasından daha çok kol kanat gereceksiniz. Kolunu kanadını kırmayacaksınız”. Yıllarca dizilerde? “Bana çok çektirdiler” deyip gelinlerine aynısını yapan kadınları, babasının altında ezildiği için kendi oğlunu ezen erkekleri seyrettik.
Dizilerden çıkıp da kendi çevrenize baktığınızda benzer anne ve babaları görürsünüz. İnsanlar neden kötülük devam etsin diye uğraşır? Kendi canımızı yakanlardan alamadığımız hıncımızı neden bizden alttakilere gösteririz? Bu sadece bu konuda değil, birçok konuda böyledir. İş ortamında da hep birileri çıkıp “Bize neler yaptılar?” deyip size de kendi yaşadıklarını yaşatmaya çalışırlar. Yaşarken bunun ne kadar acı verici olduğunu bilen biri aynı şeyi başkalarına yapıyor. Kötülük zinciri de bu şekilde devam ediyor.
İyiyi seçmek çok zor değil aslında. Sadece var olan yolun dışına çıkacak cesaretimiz olsun. İyi insan olmak cesaret istiyor. Korkaklar aynı yolda kötülük yaparak hayatlarına devam ediyorlar.