Markao’nun durumu, Ertuğrul Sağlam, Ve bir Teşekkür

Gökhan Beşiktaş

Gökhan Beşiktaş

Tüm Yazıları

22 Eylül Salı sabahı bir telefon…
Karşıdaki ses:
-Markao’dan haberin var mı ?
-Sakat abi, kaburgasında kırık var, ağrısı çok.
-Daha büyük sıkıntı varmış sanırım…
-Ne gibi ?
-Ne bileyim, Allah korusun kanser falan diyorlar.
-Yok be abi, alakası yok. Kırığı var, ağrıları sürüyor.
-İnşAllah öyledir kardeşim, görüşürüz.
-Görüşürüz abi.
Sağlık durumuyla ilgili yetkili ve işin ehli herkesle neredeyse her gün görüştüm, aşama aşama takip etmeye çalıştım.
24 Eylül Salı günü Ömer Faruk Güler kardeşimden bir haber, ‘Futbol hayatı bitebilir’ başlıklı…
İçinde dikkat çeken birkaç detay…
PET çekimi yapılacak.
X-ray yardımı ile vücudun detaylı 3 boyutlu görüntüleri çekilir.
Anormal yapılarda ya da kanserli hücrelerde toplanan şeker molekülleri, parlak görüntüleri sayesinde kolayca ayırt edilir.
Endişelerin artışı haliyle…
Bu sırada Markao’nun göğüs ve sırtındaki ağrılarının arttığı, şikayetçi olduğu haberlerini aldım.
‘Geniş bir tarama olacak, tomografisi çekilecek’ denildi.
Tomografi sonuçlarında dikkat çeken bir başka detay daha oldu.
‘Patolojik kırık’…
Patolojik kırığın ne olduğuna baktığımda ise kemiğinin yapısını zayıflatarak, herhangi bir travma olmadan kırılmasına neden olan durumlara dendiğini gördüm.
Kemik erimesi, omurga tümörü veya kanser metastazları omurga kemiğinin yapısını zayıflatarak, herhangi bir travma olmadan kırılmasına neden olabilir.
Bu tip kırıklar patolojik kırık olarak bilinir.
Maç günü yaklaştığı için çok detay vermeden ve kötü hastalıkları anmadan taraftarla paylaşabildiğim kadar bilgiyi paylaştım.
Bugün ameliyat oldu.
Parça alındı ve patolojik kırığa neden olan durumun ne olduğu netleşecek.
PET çekiminde kanser taramasının temiz çıktığı ve kanser olma durumunun olmadığının yüksek olduğu söylendi.
Süreç kendisini mental olarak da çok yordu.
Brezilya’ya gitmek, orada ameliyat olmak istedi.
Doktorunun gelmesini istedi.
Burada kalıp ameliyat olmaya ve tedavisinin burada devam etmesine razı geldi.
Dualarımız ve kalbimiz Markao ile…
Daha güçlü, daha sağlam dönmesi dileğiyle.
Seni seviyoruz dev adam, kalbimiz seninle.
*
Kocaelispor son iç saha maçında sahasında Şanlıurfaspor ile golsüz berabere kaldı.
Taraftarın beklediği coşkulu, baskılı oyun yoktu.
Bu kadronun hakkı bu oyun değil eleştirilerine katılıyorum.
Ama bunun tek sorumlusunun Ertuğrul Hoca olduğunu söyleyemem.
Ertuğrul Hoca için geçen sezon inanılmaz tepkiler olmuştu.
Alelacele gönderilmişti.
Sonrasında tam bir kabus yaşandı.
Sonrasında bize ‘Yazın gitsin’ tavsiyeleri verilirken, ‘Yazın geri gelsin’ tavsiyeleri verildi.
Ertuğrul Hoca’nın sosyal medya hesabına onlarca hatta yüzlerce yorum, mesaj…
Gitmesi hataydı, nasıl böyle bir şey yaptık serzenişleri.
Hep birlikte hatırlamakta fayda var.
Şunun da altını çizerek tekrar ediyorum, bu kadronun hakkı bu oyun değil, bu bütçenin karşılığı da bu oyun olmamalı…
Hem fikiriz.
Anlatmak istediğimin anlaşıldığını umuyorum.
Ayrıca durum ne olursa olsun, biz taraftara hizmet etmeye, söylediklerini aktarmaya devam ettik, edeceğiz.
Ama biraz daha sakin olmakta, geçmişi unutmamakta fayda var.
Özellikle bizde hep gelen gideni arattı, bunu da çok iyi biliyoruz.
*
Dün itibariyle Barış Gazetesi’nde 3.ayımı bitirdim.
2009 yılının Ağustos ayında Karamürsel Gücer İş Merkezi’nde o dönem Ersin Akboyun’un sahibi olduğu Karamürsel Gündem Gazetesi’nde çalışmaya başladım.
Aynı zamanda matbaa işlerine de yardım ediyordum.
Aydınger kağıtlarıyla, tasarımla, matbaa kokusuyla da tanışmıştım.
Sonra kısa bir tiyatro maceram başladı.
Hatta o dönem TRT 1’de ekranlara gelen Mavi Kelebekler dizisinde 9 bölüm konuk oyuncu olarak görev aldım.
‘Oyuncu oluyorum’ derken rüzgar yine ters esti…
24 Ekim tarihinde Gölcük Postası’nda Gölcükspor muhabiri olarak çalışmaya başladım.
Tüm amatöre de hakim olmuştum.
21 Ocak 2016 tarihinde yolum Çağdaş Kocaeli Gazetesi’yle kesişti.
Gölcük Postası’nın da imtiyaz sahibi olan merhum patronum Nurettin Sağsöz, “Artık burada işin bitti, İzmit’tesin. Seni Çağdaş Kocaeli’ye götüreceğim’ dedi ve yeni bir macera başladı.
Canla başla büyük fedakarlıklarla çalıştım, bir yandan da Gölcük Postası’nı götürdüm.
2021 yılının Ekim ayının ilk günlerinde ayrılma kararı aldım.
Kolay olmamıştı ancak gitme vaktim gelmişti.
Yaklaşık 10 gün sonra Özgür Kocaeli’den davet aldım.
12 Ekim’de kapısından içeri girdim ve bu kez Özgür ailesi için çalıştım.
Bu dönem benim de pik dönemim oldu.
Yine ayrılık zamanı gelmişti…
Haziran ayının ortasında kararını aldığım ayrılık Haziran ayı bitiminde gerçekleşti.
Yeni durağım Aysun Özcan’ın sahibi olduğu Barış Gazetesi oldu.
Gittiğim hiçbir yerden ‘İstenmeyerek’ gönderilmedim.
Kovulmadım, dışlanmadım…
Ama bazı sorunlar da yaşadım elbette.
Fakat hiç kimse ve kurumla kırgın, dargın değilim.
Hiçbir şeyin de peşine düşmedim…
Şu kadar tazminatım var, bu kadar yıllık iznim var meselelerini açmadım bile…
Profesyonel iş hayatında yaşanan şeyleri yaşadım.
Barış Gazetesi’ne geldiğimde sorumluluk daha da artmıştı.
11 yıldır var olan ancak sporda olmayan bir yayın organında görevliydim artık.
Özgür de yakaladığım okunma oranı ve okuyucu kitlesini yakalar mıyım düşüncesi ben de ve herkeste oldu.
Dün geldiğim bugünden yana spor haberlerindeki okunmaları topladım.
710 binin üzerinde bir tıklanma ile bana büyük bir gurur yaşattınız.
Beni burada da yalnız bırakmayacağınızı biliyordum, sizlere sonsuz minnettarım.
Okuyucuma olan samimiyetim ve hep koruduğum saygımla çalışmaya, sizlere daha güzel haberler duyurmaya devam edeceğim.
Aysun Özcan başta olmak üzere Barış Gazetesi aileme de bu uyum sürecindeki desteklerinden dolayı teşekkür ederim.
Sizleri çok seviyorum, iyi ki varsınız.