Bu hareket alkışlanır…
Hatırlar mısınız, bir ara güya “normalleşiyorduk”
Seçimlerin ardından CHP Liderinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyareti,
Ardından Erdoğan’ın CHP Genel Merkezine iade-i ziyarette bulunması,
Bizlere “Ülke galiba fabrika ayarlarına geri dönüyor” dedirtmişti.
Ancak Özgür Özel’in normalleşme yönündeki adımları CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu oldukça rahatsız etmişti.
“Sarayla müzakere olmaz, mücadele olur” diyerek; Özgür Özel’in ve kurmaylarının belli başlı konularda hükümetle bir araya gelmesine atıf yapan Kılıçdaroğlu parti içinden pek destek görmemişti.
Çünkü sağcısından solcusuna hemen herkes Türk siyasetini esir alan kutuplaşmadan, düşmanca tavırlardan bıkmıştı.
Hepimiz eskiyi özlüyoruz.
Demirel, Ecevit, Erbakan, İnönü, Çiller, Türkeş gibi liderlerin toplumun karşısına cesaretle çıkarak Türkiye’nin sorunlarının tartışıldığı o günleri özlüyoruz.
Şimdi bırakın Erdoğan ve Özgür Özel’in nezaket ziyaretleri yapmasını;
AKP ve CHP’den iki ayrı milletvekilini aynı tartışma programında dahi göremezsiniz.
Herkes kendi medyasını yarattı.
Kim kimi fonluyorsa o TV kanallarında, o gazetelerde boy gösteriyorlar.
Mesela siz hiç Halk TV’de Erdoğan’ın konuk edildiğini hayal edebilir misiniz?
Siz hiç A Haber kanalında Özgür Özel’i bir moderatör karşısında düşünebilir misiniz?
Nereden nereye geldiğimizi anlayın…
Ama son seçimlerin ardından hızlı bir düşüş yaşayan AKP’nin aklına birdenbire “normalleşme” diye bir şeyin var olduğu gerçeği geldi.
Yukarıda siyasi parti başkanlarının başlattığı normalleşme akımına yerel dinamiklerden de destek gecikmedi.
CHP İl Başkanı Bülent Sarı, üç belediye başkanı Sertif Gökçe, Ahmet Çalık ve Fatma Kaplan Hürriyet’i yanına alarak Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a hayırlı olsun ziyaretine gittiler.
O ziyarette her iki yeni başkan, yani Ahmet Çalık ve Sertif Gökçe, büyükşehir belediye başkanıyla uyumlu çalışmak istediklerini ifade ettiler.
İçlerinde en tecrübelisi Hürriyet ise, ziyaretten birkaç saat önce büyükşehir belediyesiyle yaşanan kaosu diyalogla çözmek yerine;
Sert açıklama yapıp ardından Büyükakın’a gitmişti.
Haliyle basın mensupları merak ediyordu, acaba içeride bu konu konuşulacak mıydı, çıkışta ne mesajlar verilecekti.
Çıkışta Hürriyet ve diğer başkanların mesajı ortaktı.
İl başkanı Bülent Sarı ile birlikte yaptıkları açıklamada, çifte standarda uğramadan, büyükşehir belediyesiyle uyumlu çalışmak istediklerini ifade ettiler.
Peki hakikaten de AKP’li büyükşehir belediyesiyle CHP’li belediyeler arasında uyum var mı, sürüyor mu?
Bu sorunun cevabını aslında herkes biliyor.
İzmit Belediye Başkanı Hürriyet’in 5 yıl önceki uzlaşmadan uzak tutumu istikrarlı biçimde devam ediyor.
Uyumla, diyalogla işi yok!
Karamürsel Belediye Başkanı Ahmet Çalık ise uyum konusunda son derece samimi olduğunu bariz bir şekilde gösteriyor.
Karamürsel Belediyesinin Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa programında, Başkan Büyükakın’ın posterini kendi posteriyle yan yana astırmayı bir saygı sonucu yapıyor.
Görünmeyen yanlarda da bu iletişim devam ediyor.
Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe de aynı samimiyetle ilerliyor.
Bir şey lazım olduğunda büyükşehrin kapısını çalmaktan çekinmiyor.
Bunu zaten biliyoruz ama Başkan Gökçe büyükşehir ile uyumlu çalışmak konusundaki samimiyetini gösterecek öyle bir adım attı ki!
Görünce hoşuma gitti.
Keşke aynı kente hizmet etmekten başka görevleri olmayan herkes aynı yaklaşımı sergilese dedim.
Derince Belediye Başkanı Gökçe, Derince Belediyesi ev sahipliğinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen Taşköprü Hasat Sonu Festivali İshakçılar Yağlı Pehlivan Güreşlerine katılması için;
Başkan Büyükakın’ın makamına giderek davetiye takdim etmiş.
Günümüz siyasetinde büyük cesaret!
İşte samimiyet budur!
O davetiyeyi Büyükakın’ın özel kalemine de bıraktırabilirdi ama öyle yapmadı.
Bizzat gidip elden teslim etti, belki birer kahve içildi, sohbet edildi, hoş bir sedayla odadan çıkıldı.
Kimileri bunu eleştirebilir.
“Yıllardır CHP’ye kan kusturan AKP’ye ne diye bu kadar saygı gösteriyorsun” diyebilirler.
Ama bu eleştirinin ne şehrimize ne Derince’ye ne de CHP’ye en ufak bir faydası yok!
Derince hizmet alıyor mu?
Sertif Gökçe buna bakıyor.
Büyükakın için de bu geçerli.
Öncelik Derince halkının hizmetlerinin aksamaması.
Nasıl ki bir sıkışıklık, bir ihtiyaç halinde Başiskele’ye Kartepe’ye, Kandıra’ya el atıyorsa;
Derince’ye, Karamürsel’e, İzmit’e de el atmalı.
Ama tabi burada yaklaşım çok önemli.
Gökçe ve Çalık karakteristik olarak uyumlu, sonuç odaklı, hiyerarşiye önem veren başkanlar.
Hal böyle iken Büyükakın’ın yapacağı bir şey kalmıyor.
Kendisine bu kadar saygı gösteren, diyaloğu önceleyen ilçe belediye başkanlarına “hadi başka kapıya” dediğinde o zaman halk Büyükakın’ın faşizanca tutumunu sorgular.
Şu anlık ortada böyle bir durum yok.
Ben şimdi merak ediyorum.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP’li Başkanın ayağına kadar giderek yaptığı davete icabet edecek mi?
Kendisi gidemese bile büyükşehir belediyesi adına bir temsilci gönderecek mi?
Keşke gitse…
Toplum hakikaten bunlara bile özlem duyuyor.
